Sinop Eğitime Destek Platformu Başkanı Hüseyin Konukçu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Cuma hutbesinde zina ve eşcinselliğe yönelik Kur’an – ı Kerimi referans alan sözlerinin bazı kesimlerce dini değerleri aşağılayıcı şekilde eleştirilmesine tepki gösterdi.
Sinop Eğitime Destek Platformu Başkanı Hüseyin Konukçu, Ankara Hacı Bayram Camii’nde, temsili Cuma namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın, hutbesinde zina ve eşcinselliğe yönelik Kur’an – ı Kerimi referans alan sözlerinin bazı kesimlerce ağır bir şekilde eleştirilmesine tepki gösterdi. Erbaş’a yönelik yapılan eleştirilerde konunun hakikatten saptırılarak bilinçli bir şekilde Diyanet kurumunun ve onun başkanının hedef gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Sinop Eğitime Destek Platformu Başkanı Hüseyin Konukçu, bu art niyetli çevrelerin amaçlarına ulaşamayacaklarını söyledi. Konukçu; “Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Ramazan ayının ilk Cuma hutbesinde zina ve eşcinselliğe yönelik Kur’an – ı Kerimi referans alan sözleri, bazı kötü niyetli çevreleri rahatsız etmiş, İnsan Hakları Derneği, Ankara ve İzmir Baroları gibi toplumun inanç hürriyetine saygısı olmayan kuruluşlar ise konuyu hakikatten saptırarak bilinçli bir şekilde Diyanet kurumumuzu ve onun saygıdeğer başkanını hedef göstermeye çalışmışlardır” dedi.
LUT KAVMİNİN AVUKATLIĞINI ÜSTLENDİLER
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın hutbesinde Kur'an-ı Kerim'in Lut kavmi ile ilgili ayetine atıf yaptığını ve buradan örneklerle birçok kötülüğün ve salgın hastalıkların eşcinsellikten kaynaklandığını ifade ettiğini hatırlatan Sinop Eğitime Destek Platformu Başkanı Hüseyin Konukçu, art niyetli kesimlerin bu anlatımı dini değerleri aşağılayıcı şekilde eleştirerek adeta Lut kavminin avukatlığını üstlendiklerini söyledi. Konukçu; “Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş Cuma hutbesinde, Kur'an-ı Kerim'in Lut kavmi ile ilgili ayetine atıf yaparak, "birçok kötülüğün ve salgın hastalıkların eşcinsellikten kaynaklandığı"nı söylemesi üzerine İHD Ankara şubesi, Ankara ve İzmir Baroları "Lut kavminin" avukatlığını üstlenerek dini değerlerimizi aşağılayıcı, inançlı insanlarımızı ise yaralayıcı açıklamalarda bulunmuşlardır.
Ancak milletimiz feraseti ile bu eylemin asıl amacını hemen fark etmiş ve sosyal platformlarda gereken tepkisini ortaya koymuştur.
Biz elhamdülillah inanan insanlarız. Kur'an-ı Kerim'de Lut Kavmi ile ilgili 12 surede 75 ayet bulunmaktadır. Diyanet İşleri Başkanımızın ifade ettiği cümleler ise kendi şahsi görüşleri değil, Kuran’ı Kerim’de yer alan hükümlerdir. Dolayısıyla bu nefret dolu açıklamaları yapanlar, aslında doğrudan diyanet işler başkanımızı değil İslam’ı ve inanan insanları hedef almaktadır.
Biz Allah'a, Rasulü'ne ve Kutsal Kitabımıza iman eden Müslümanlar olarak, birileri rahatsız olacak diye dinimizin hükümlerini saklayacak, dinimizdeki kesin emirleri gizleyecek değiliz. Elbette dinimizi yaşamaya ve nesillerimizi de bu yüce dinin emir, yasak ve ahlaki değerlerine bağlı bir şekilde yetiştirmeye devam edeceğiz. Kınayanların kınamalarına asla aldırmayacağız” diye konuştu.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANIMIZIN YANINDAYIZ
Dini değerleri aşağılayıcı şekilde sarf edilen söylemlerin aynı zamanda devletin anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyetini tehdit eden girişimler olduğunu da söyleyen Sinop Eğitime Destek Platformu Başkanı Hüseyin Konukçu, bu olayda hedef gösterilmeye çalışılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yanında olduklarını belirtti. Konukçu; “Bizler, Fuhşiyat'ın her türlüsünü reddediyoruz. Bu tür, toplumu infiale sevk eden, fitne içerikli, hukuku istismar etmeye yönelik girişimler, aynı zamanda devletin anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyetini tehdit eden girişimler olarak da ayrıca suç oluşturur.
Anayasa, ailenin ve gençliğin fuhşiyattan korunmasına amirdir. Diyanetimizi hedef gösteren bu suç duyurusu bir anlamda Anayasayı ihlalidir. Bu girişim insan hakları ve hukukun din düşmanlığına alet edilmesidir.
Biz Sinop Eğitime Destek Platformu olarak Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.
İnançlı insanlarımızın yüreğini yaralayan, Diyanet İşleri Başkanımız üzerinden İslam’ı ve Müslümanları hedef alan İnsan Hakları Derneği ve Ankara ve İzmir Barolarını şiddetle kınıyoruz. Bu 28 Şubat kalıntısı zihniyete artık dinimizden, yaşantımızdan ve ailelerimizden ellerini çekmelerini, Din olmayan şeyleri dine sokma gayretinden vazgeçmelerini istiyoruz.
Tüm İslam coğrafyasına hizmet eden, mazlumların, çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan Diyanetimizin ve onun saygıdeğer başkanının yanındayız” dedi.
