Yaz sezonunun başlamasıyla yeme içme mekanları, konaklama tesisleri, tabiat parkları, tarihi alanlar ve sahiller gibi cami ve türbe ziyaretleri de hareketlendi. Sinop'un Eyüp Sultan'ı olarak görülen Seyyid Bilâl Türbesi ve bitişiğindeki Cezayirli Ali Paşa Camii’de bundan nasibini aldı. Şehre gelenler türbeyi ziyaret etmeyi ve Hz. Muhammed’in (sas) 4. kuşak torunu olan Seyyid Bilal hazretlerine dua etmeyi ihmal etmiyor.

Ayancık ilçesinden gelen Muzaffer Aslan’da (72), bayram için İstanbul’dan gelen akrabalarını buraya getirmiş. Seyyid Bilal hazretlerinin hikayesinden oldukça etkilendiğini belirten Aslan, bu yüzden akrabalarının da cami ve türbeyi görmesini istemiş.

Kimi zaman duraksayarak duygulu anlar yaşayan Aslan bu hikayeyi şöyle aktarıyor: “İstanbul’u fethetmeye giderek deniz azıyor. Buraya sığınmak istiyorlar. O anda da buradaki kavim yabancı bir kavim. Daha doğrusu Hristiyan kavmiymiş galiba. Onlarla burada savaşa giriyorlar. Onlar Seyyid Bilal’in kafilesini buraya sokmak istemiyorlar. O sırada Seyyid Bilal’in kelle uçuyor. Kelleyi koltuğuna alıyor buraya doğru gelirken camdan bir bayan görüyor bunu: ‘Aa adama bak’ diyor, ‘Kelleyi koltuğuna almış gidiyor’ diyor. Adam şak diye düşüyor burada. Buradaki kavminde komutanı tekfurmuş. Seyyid Bilal’in kelle koltukta buraya geldiğini görünce yanlış yaptığını anlıyor. Diyor ki, ‘Seyyid Bilal’in türbesini buraya yapın benim mezarımı da türbenin giriş kapısına gömeceksiniz’. Günahlarının bu şekilde affedilmesini istiyor. Tabi bizim dinimize göre türbe çiğnenmesi olmadığı için, günah olduğu için sonrakiler o kapıyı kapatıp, caminin içinden kapıyı açıyorlar. Bu şekilde tekfurun üzerine basılmamış oluyor”

Editör: Vitrin Haber