İsra ve Mirac Mucizesi: Peygamberimiz (s.a.v), Hicret'ten bir buçuk sene evvel Receb ayının 27. gecesi Burak ile Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksâ'ya götürüldükten sonra sahradan semâya çıkarıldı.

Semâ katlarının her birinde peygamberlerden biriyle görüştü. Nice melekler gördü. Cennet ve Cehennemi müşâhede etti, gördü. Sidre-i Müntehâ'yı geçti, Allâhü Teâlâ'nın melekûtundan birçok acâyibât gösterildi. Beş vakit namaz emriyle aynı gece geri döndü. Sabah mescide çıkıp Kureyş'e haber verdi. Şaşkınlık ve inkârdan kimi el çırpıyor, kimi elini başına koyuyordu. iman etmiş olanlardan bâzıları, dinden döndüler. İçlerinden bir kısmı Hz. Ebû Bekr'e (r.a.) koştular:

"Eğer bunu o söylediyse şüphesiz doğrudur." dedi. "Onu, bunda da mı tasdik ediyorsun?" dediler. "Ben onu bundan daha ötesinde -yani peygamberliğini- tasdik ediyorum!" dedi. Bunun üzerine "Sıddîk" diye isimlendirildi. Kureyşlilerden Mescid-i Aksâ'yı bilenler Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) onunla alâkalı suâller sordular, târifini istediler. Allâhü Teâlâ Mescid-i Aksâ'yı Resûlullâh'a gösterdi, ona bakıp târif ediyordu. Müşrikler, "Târifinde doğru söyledi." dediler. Sonra da "Haydi bakalım, bizim kervanı haber ver. O, bizce daha mühimdir. Onlardan bir şeye rast geldin mi?" dediler. "Evet, filanların kervanına rast geldim, Revha'da idi. Bir deve yitirmişler, arıyorlardı. Yüklerinde bir su kırbası vardı. Susadım, onu alıp su içtim ve yine yerine koydum. Geldiklerinde sorun bakalım, kırbada suyu bulmuşlar mı?" buyurdu. "Bu da diğer bir delildir." dediler. Sonra sayılarını, yüklerini, şekillerini sordular. Bu defa da Resûlullâh'a (s.a.v.) kervan gösteriliverdi ve sorduklarının hepsini haber verdi: "İçlerinde falan ve filân, önde karamtık beyaz bir deve üzerinde dikilmiş iki büyük çuval olduğu halde filân gün güneşin doğuşuyla beraber gelirler." buyurdu. "Bu da diğer bir delildir." dediler.

O gün hızla tepeye doğru çıktılar. Güneş ne zaman doğacak da onu yalancı çıkaracağız diye bakıyorlardı. Derken içlerinden birisi "Güneş doğdu." diye haykırdı, diğer birisi de "İşte kervan geliyor, önünde karamtık beyaz deve ve içlerinde falan ve filân da var, tıpkı dediği gibi." dedi.

Böyle iken yine îmân etmediler de "Bu apaçık bir sihirdir." dediler.

Mİ'RÂC GECESİ'NDE VE GÜNDÜZÜNDE YAPILACAK İBÂDET

•    Receb-i Şerîfin 27'nci gecesi (bu akşam) Mi'râc Gecesi'dir. Yatsı namazından sonra 12 rek'at Hâcet namazı kılınır. Beher rek'atte Fâtiha'dan sonra 10 İhlâs-ı Şerîf okunur. Namaza niyet şöyledir: "Yâ Rabbi, rızâ-yi şerîfin için niyet eyledim namaza. Bu gece yedi kat gökleri ve bütün esrârını göstererek muhabbetin ile müşerref kıldığın sevgili Habîbin Resûl-i Zîşân Efendimiz hürmetine ben âciz kulunu aff-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne ve rızâ-yı ilâhîne mazhar eyle." Allâhü Ekber

Namazdan sonra:

•  4 Fâtiha-i Şerîfe,

•    100 defa, "Sübhânallâhi ve'l-hamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi'l-aliyyi'l-azîm",

• 100 İstiğfâr-ı şerîf,

•   100 Salevât-ı şerîfe okunup duâ edilir.

Bu namaz her rek'atte yüz ihlas okuyarak on rek'at kılınır veya on ihlas okuyarak 100 rek'at kılınırsa; -bunu yerine getiren mü'min bu namazın feyz ve bereketiyle- huzûr-i ilâhiye namaz borçlusu olarak çıkmaz.

•   Hadîs-i şerîfte, Mi'râc (Receb-i Şerîfin 27.) gecesinin gündüzünde oruç tutana altmış ay oruç sevâbı yazılacağı va'dedilmiştir. O gün öğle ile ikindi arasında 4 rek'at namaz kılınır. Her rek'atte Fâtiha'dan sonra 5 Âyetü'l-Kürsî, 5 Kul yâ eyyühe'l-kâfirûn, 5 İhlâs-ı Şerîf, 5 Kul eûzü birabbi'l-felak, 5 Kul eûzü birabbi'n-nâs sûreleri okunur. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)



Editör: Vitrin Haber