Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, “Çayır Güvesi en büyük zararı şeker pancarına verdiği gibi ayçiçeği, çok yıllık baklagiller, bezelye, kenevir, mısır, sebze bitkileri; arpa, buğday, sorgum, patatese zarar verebilir” dedi.

Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da yayılış gösteren özellikle Çin, Amerika ve Asya’nın kuzeyinde ve Doğu Avrupa’da periyodik ağır salgınlar yaparak tarım ve hayvancılığı ciddi bir şekilde tehdit ettiği rapor edilen istilacı ve göç eden bir zararlı olan Çayır Güvesi, Düzce’de de etkili oluyor.

Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, “Ülkemizde; Marmara, Ege ve Karadeniz olmak üzere üç bölgede saptanmıştır. Zararlı polifag olup 200’den fazla bitki türü konukçusudur. Tarla, bahçe ve boş alanlarda, kentsel alanlarda, çayır ve yabancı otlarda yaygındır. Zararlı genellikle periyodik 10-12 yılda bir meydana gelen kitlesel salgınları ile bilinirler. Düzce’de 2022 yılında Haziran ayının ikinci yarısında çok sayıda zararlının birinci nesil ergin kelebekleri beklenmedik bir şekilde ortaya çıktı. İklim değişikliği ve zararlının kışlama alanlarındaki habitat koşullarının bozulması nedeni ile göç ettiği ve üreme alanlarındaki dağılımını da etkileyebileceği düşünülmektedir. Birinci nesil kelebek salgın mekanizmasının belirlenmesi için zararlı ile ilgili ulusal ortak izleme ve bilgi paylaşımı yapılması önemlidir” dedi.

“Polen tozu ve nektar ile beslenen dişiler 30-600 yumurta bırakır”

Çayır Güvesi ve gelişim süreci hakkında bilgi veren Öztemiz, “Kelebek uçuşları Mayıs-Eylül aylarında görülür. Ergin kelebekler 4 ile 20 gün yaşar. Kışı pupa kokonu içinde olgun larva olarak toprağın 5-7 cm derinliğinde geçirir. Gece aktif olup, gündüz hareketsizdirler. Polen tozu ve nektar ile beslenen dişiler 30-600 yumurta bırakır. Yumurtalarını yaprağın alt tarafına, filizlere ve toprağa, ya gruplar halinde 2-3 ve daha fazla, bazen 20 yumurtaya kadar ya da tek tek bırakır. Yumurtalar özellikle sirken ve diğer yabancı ot yapraklarının alt yüzüne bırakılır. Yumurtalar 2-15 günde açılır. Yumurtadan çıkan larva bitkiler üzerinde beslenmeye başlar. Larva 1-2 gömlek değiştirdikten sonra kültür bitkisine geçer, burada oburca beslenerek yaprakların sadece damarlarını bırakır. Bitkilerin yaprak, sürgün, tomurcuk ve çiçek yaprakları ile beslenen larvalar, salgın yıllarında bitkileri tamamen yapraksız bırakabilirler. Popülasyonun yüksek olduğu yerlerde tüm yeşil aksam zarar görür. Bir yılda 2–5 döl verir” ifadelerine yer verdi.

“Yüzde 100’e yakın bitki tahribatına neden olur”

Zararlının genellikle 10-12 yılda bir meydana gelen popülasyon artışı ve kitlesel üreme dönemlerinde salgın yaptığını ve etkili bir zararlı olduğunu dile getiren Öztemiz, “Bu zarar yüzde 60 verim azalmasına ve bazen yüzde 100 bitki tahribatına neden olur. En büyük zararı şeker pancarına verdiği gibi ayçiçeği, çok yıllık baklagiller (fasulye), bezelye, kenevir, mısır, sebze bitkileri; arpa, buğday, sorgum, patatese zarar verebilir. Zararlı, 200’den fazla yabani bitki türünü istila eder. Mücadelesinde kültürel önlemler çok önemlidir. Sonbaharda tarlalar derin sürülmelidir. Böylece pupa kokonlarının bir kısmı derine düşmekte ve kelebek toprak yüzüne çıkamamaktadır. Bir kısım kokonlar ise toprak yüzünde kalarak kuşlara yem olmakta veya kış soğuklarından etkilenmektedir. İlkbaharda yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır. Böylece yabancı otlara bırakılmış yumurtalar ve larvalar yok edilmiş olur. Kültür bitkilerinde de yabancı ot mücadelesinin sürdürülmesi aynı faydayı sağlayacaktır. Yonca, tırfıl, üçgül gibi yem bitkilerinin erken biçilmesi de popülâsyonun kırılması bakımından önemli bir yöntemdir” dedi.

“Şehrimizde Çayır Tırtılı konusunda farkındalık oluşturulmalı”

Kimyasal mücadelede dönemlerin önemi hakkında bilgiler veren Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, “Kimyasal mücadelesinde; Zararlının larva gelişme döneminde insektisit uygulamaları yapılır. Mücadele en geç üçüncü dönem larvalara karşı yapılmalıdır. Dördüncü ve beşinci dönemlerde başarı zordur. Bir bitkide (şekerpancarı ve ayçiçeği) 3-5 adet larva veya metrekarede 10-20 adet larva saptandığında mücadeleye başlanmalıdır. Şehrimizde de çayır tırtılı konusunda farkındalık oluşturulmalı, panik olmadan çevre dostu uygulamalara öncelik verilmeli, gerekli tüm önlemler geciktirilmeden alınmalıdır, son çare ilaçlama yapılacaksa da arıcıların mutlaka uyarılması ve önlem alması gerektiği de ihmal edilmemelidir” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Kaynak: iha