Bayrak gönderden indirilecek yerlere savurulacaktı. minarelerde ezanlar susacaktı. İnandıkları dinlerini yaşamalarına müsade edilmeyecekti. onlar çok iyi biliyorlardı, işgal edilen yurtlarında hanelerine girilecek, mahremleri kirletilecek, tüm değerleri aşşağılanacaktı. onlar asla esaret altında yaşayamacak kadar özgürlüklerine bağlı, esir edilemeyecek kadar damarlarında savaşçı kanı dolaşan, şehadete susamış bir ecdadın ahvadı idiler.
Onlar (2-BAKARA/218) Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah bağışlayandır, esirgeyendir. Ayetini çok iyi bilenlerdi.
Analar evlatlarının ellerine kınalar yaktı. kınalalı kuzularına bak oğul, topraklarımıza düşman çizmesi ayak basacaksa, hanelerimiz düşman çizmeleriyle çiğnenip kirletilecekse, dönme oğul sakın ola dönme şehadet şerbetini ananın ak sütü bil dönme tembihleriyle ALLAH'a emanet ederek dualarla yolcu ettiler .
Evet onlar o kahramanlar asla geri dönmeyi düşünmediler; ve şavaş meydanlarında destan yazdılar. Yedi düvelin tek dişi kalmış canavarın vahşice saldırılarına karşı göğüslerini siper ettiler. O kahramanlara çok şey borçluyuz. O kahramanlar kim'mi? biz milletçe onlara Muhammedin s.a.v in ordusu MEHMETÇİK Diyoruz. 18 mart Çanakkale zaferinin yıl dönümünde, bir kez daha ŞEHADET'leri pahasına yurdumuza alçakları uğratmayan, AZİZ ŞEHİT'lerimizi saygı şükran ve minnetle selamlıyoruz RUHUNUZ ŞAD OLSUN.
Annem beni yetiştirdi bu vatana yolladı Al sancağı teslim etti Allaha ısmarladı Boş oturma çalış dedi
Hizmet eyle vatana Sütüm sana helal olmaz Saldırmazsan düşmana yastığımız mezar taşı
Yorganımız kar olsun Biz bu yoldan döner isek Namus bize haram olsun.
