Ortaokuldan itibaren yaz tatillerinde  tatil yapmadım. Tatilin tamamında Boyabat'ta tuğla fabrikalarında çalışırdık. Fabrikalarda çalışırken bazen bir haber gelirdi "Herkes kaybolsun. Dağa kaçın. Yakalanan yevmiyelerini alamaz." Arkamıza bile bakmadan kaçardık. Dağda bir çalının dibinde saklanırdık. Sigortacılar gelmişti. Sigortasız işçi  ve çocuk çalıştırmak yasaktı. Denetçiler geldiği zaman ortalıkta gözükmememiz lazım. Denetçi bilmiyormuydu o tuğla fabrikasının sigortalı 5-6 kişiyle dönmeyeceğini. Bal gibi biliyordu ama giderken "Mevzuata aykırı bir durum tespit edilememiş" raporunu yazıp gidiyordu.

1990'dan itibaren benim şahsen yaşadığım bu durumu tarihte kalan bir nostalji zannediyorduk. Ancak maalesef işverenlerin para için yükümlülükten kaçtıkları durumlar, para için her türlü güvensiz ortamda çalıştırmalar devam ediyormuş. İhmalin ve para hırsının neticesinde Soma'da ülkemiz tarihinin yaşadığı en büyük facialardan biri meydana geldi. Soma'da bir kömür madeninde yaşanan patlama,yangın ve çökmeler neticesinde 301 madenciyi acı bir şekilde ahirete uğurladık. Hepimizin başı sağolsun.

Kamunun yaptığı denetimler sadece kağıt üzerinde kalmamalı. Denetim anının videosu, fotoğrafları çekilmeli ve denetlenen işyerinin mevzuata uygun olduğu denetçilerin imzası ve görsel materyallerle desteklenmeli. Bu sayede denetçiler maden ocağına inmediler, yukarıda patronun odasında UYGUN raporu verip gittiler denilemez. Denetim hizmetlerinin etkinliği ve niteliği kamu vicdanını rahatlatacak şekilde görsel matreryallerle desteklenerek kamuya açık olmalı. Ticari sır niteliği taşımayan denetim sonuçları kamuya açıkça yayınlanabilmeli.

İhmal ve tedbirzlik facialara yol açabilirken işin özünde ise kömür madenleri hangi teknolojiyi uygularsanız uygulayın ölüme davetiye çıkaran mekanlardır. Göçükleri, patlamaları bitiremez azaltabilirsiniz. Zengin Avrupa ülkeleri tamamen başedemedikleri madenci ölümlerinden, çevre kirliliğinden kurtulmak için sahip oldukları zengin kömür kaynaklarından kömür çıkarmayı büyük ölçüde bırakmış, ocakları kapatmıştır. Enerji ihtiyaçlarını ağırlıklı olarak parasını ödeyerek dışarıdan aldıkları petrol, doğalgaz ve nükleer enerjiden karşılar olmuşlardır. İnşallah kısa zamanda kömür madenlerine ihtiyaç duymayacak kadar zenginleşen bir ülke oluruz ve madenlerde artık sevdiklerimiz kalmaz. Fosil yakıta dayanan enerji temin sistemleri çevre kirliliği, kan ve gözyaşı olarak insanlığa dönüyor. Dünyanın muhtaç olduğu temiz enerji litosferin altında "magma"da mevcut. Magma enerjisini dünyaya kazandıracak sistemler üzerinde ar-ge faaliyetleri yoğunlaştırılmalı. Dünyada yaşanan politik olayların ve acıların özünde enerji temin savaşları var.

İşin bir çok boyutu var. Resmi tatil olan 1 Mayıs İşçi bayramında işçilerin sorunları konuşulmuyor,şov yapılıyor. Gerçekte ise işçiler ölüyor. Herkes bu durumdan üstüne düşen payı hesaplasın, tam iş güvenliği sağlansın. Artık karşı çıkmak için karşı çıktığımız, destek vermek için destek verdiğimiz ruh halinden ülkemiz kurtulur inşallah. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebiliriz.

Soma faciası neticesinde ülkemiz yas ilan etti. Sosyal medya yas haberleriyle dolu. TV'ler, gazetelerde ana gündem Soma. Ama sahiller cıvıl cıvıl, marketler, lokantalar, eğlence yerleri hep dolu. Ateş düştüğü yeri yakıyor demek ki. Bizde hayat güneşli, Somalı yetimlere kömür karası. Soma'da can kayıplarını bildirdi haberler. Kaç çocuğun yetim kaldığını da söylemediler, kaç hayalin yalan olup madene gömüldüğünü söylemediler, kaç baharın hazana döndüğünü anlatmadılar.Somalı yetimlere sahip çıkılmalı. Bu hepimizin insanlık borcudur.
Şu anda Soma acısı çok taze olduğundan herkes mağdurlara yardım ediyor yada yardım etmek istiyor. Bu yardımların göstermelik yada saman alevi gibi olmaması için Somalı yetimlerin tamamı tespit edilerek, bu isimler özelinde çalışma yapmak üzere toplumda güven duyulan isimlerle birlikte kurulacak Bir "Somalı Yetimler İçin Eğitim Vakfı" kurulmalı ve toplanacak tek seferlik ve periyodik bağışlar ile oluşturulacak havuzla uzun yıllara sari olmak üzere bu faciada yetim kalan çocukların okutulması sağlanmalıdır. Somalı yetimlerin eğitim hayatı boyunca en azından maddi anlamda babasızlıklarıni hissettirmeyecek bir Eğitim Vakfı kurulursa belki kaybettiğimiz canlar hep aklımızda olur ve aynı hatalara tekrar düşmemek için elimizden geleni yaparız..
Japonların 2.Dünya savaşında atom bombası atılan yerleri tüm öğrencilere gezdirdiklerini ve onlara ülkeniz için adam gibi çalışmazsanız böyle olursunuz dediklerini biliriz. Böylece yeni yetişen nesilleri ülkeleri için çok ve nitelikli çalışmaya teşvik ederler. Büyük facia yaşadığımız, milletimizin yüreğinin yandığı "Soma'da çöken maden" kesinlikle tekrar işletmeye alınmamalı. Ülkemizde ki tüm öğrencilerin peyderpey geziyle madene gidip ihmalin, tedbirsizliğin, para hırsının nelere yol açabileceğini, herkesin işini adam gibi yapmasının ne kadar hayati öneme sahip olduğu öğretilmeli.
Bütün yollar Roma'ya çıkar derler. Bütün acılar da Soma'ya çıkıyormuş. Benzer olayların tekrar yaşanmaması dileğiyle Soma'da elim faciada hayatını kaybeden tüm madencilerimize Allahtan rahmet, başta yakınları olmak üzere tüm milletimize sabırlar diliyorum.