Jeoloji mühendisleri, Ankara'nın doğrudan üzerinde büyük bir fay hattı bulunmadığını ancak Kuzey Anadolu Fay Hattı gibi büyük enerji birikimine sahip hatlara olan mesafesinin, olası bir senaryoda şehri ciddi şekilde etkileyeceğini belirtiyor. Özellikle zemin yapısı alüvyon olan bölgelerdeki binaların daha büyük risk altında olduğu vurgulanıyor. Bu durum, başkentin yapı envanterinin acilen gözden geçirilmesi ve riskli binaların tespit edilerek güçlendirilmesi veya yıkılması gerekliliğini ortaya koyuyor.

Sinop’ta sel riskine karşı 25 milyon 891 bin TL
Sinop’ta sel riskine karşı 25 milyon 891 bin TL
İçeriği Görüntüle

Ankara'nın En Riskli Bölgeleri Hangileri?

Uzmanlara göre, Ankara'da zemin sıvılaşma riski taşıyan ve alüvyon dolgu zeminler üzerine kurulu olan Çankaya, Yenimahalle ve Gölbaşı'nın bazı bölgeleri deprem açısından daha riskli kabul edilmektedir. Bu bölgelerdeki yapıların, olası bir sarsıntıda kaya zeminler üzerindeki yapılara göre daha fazla hasar görme potansiyeli bulunuyor. Kentsel dönüşüm projelerinin bu bölgelerde yoğunlaştırılması, olası bir afetin zararlarını en aza indirmek için kritik önem taşıyor. Bu tür bilimsel veriler, güvenilir Ankara Haber platformlarında detaylı bir şekilde işleniyor.

Olası Bir Depreme Karşı Ankara Hazır Mı?

Ankara Valiliği ve AFAD koordinasyonunda, olası bir deprem senaryosuna yönelik acil durum ve müdahale planları sürekli güncelleniyor. Şehir genelinde toplanma alanları belirlenmiş durumda ve bu alanların sayısı artırılmaya çalışılıyor. Ancak uzmanlar, asıl hazırlığın bina bazında yapılması gerektiğini, yani binaların depreme dayanıklı hale getirilmesinin en temel öncelik olduğunu vurguluyor. Depremle ilgili her yeni bilimsel rapor, bir Ankara Son Dakika gelişmesi olarak kamuoyuna duyuruluyor ve büyük ilgi görüyor. Vatandaşların da bireysel olarak acil durum çantası hazırlaması ve deprem anında ne yapacağını bilmesi hayati önem taşıyor.

Son dönemde Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı "Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı" bünyesindeki çalışmalar, bu konudaki ciddiyeti gösteriyor. Yapı stokunun taranması ve risk haritalarının çıkarılması gibi çalışmalar, atılacak adımların bilimsel bir temele oturtulmasını sağlıyor. Ancak bu sürecin hızlı ve kararlı bir şekilde ilerlemesi, milyonlarca Ankaralının can ve mal güvenliği için elzem. Bu süreç, sadece yerel yönetimlerin değil, tüm vatandaşların katılımıyla başarıya ulaşabilir.

Muhabir: Haber Merkezi