“Adalet, yalnızca mahkemelerin değil toplumun ortak vicdanıdır” diyen Altuntaş, hukuk alanında yaşanan aksaklıkları eleştirdiği basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Yeni adli yılın başlangıcında, yargının kurucu unsurlarından biri olan savunmanın temsilcileri olarak; mesleğimizin onurunu, hukuk devletinin vazgeçilmez ilkelerini ve adil yargılanma hakkının yaşamsal önemini, toplumun ortak vicdanına katkı sunmak amacıyla bir kez daha kamuoyuna hatırlatma sorumluluğundayız.

Hukuk devleti, ancak bağımsız bir yargı ve özgür bir savunma makamıyla var olabilir. Bugün ise yargının bağımsızlığının zedelendiği, savunmanın sistematik biçimde baskı altına alınmaya çalışıldığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Yürütmenin yargı süreçlerine doğrudan müdahalesi, mahkeme kararlarının uygulanmaması ve keyfî tutuklama pratikleri yurttaşların hukuka ve adalete olan güvenini derinden sarsmaktadır.

Tutuklama tedbiri bir ceza aracına dönüştürülmüş; yalnızca avukatlar değil, gazeteciler, seçilmiş belediye başkanları, demokratik ve anayasal haklarını kullanan geleceğimiz olan öğrenciler de gözaltına alınıp tutuklanarak keyfî uygulamaların hedefi hâline getirilmiştir.

Bu durum yalnızca bireylerin özgürlüğünü değil, doğrudan toplumsal barışı ve hukuk devletinin temelini tehdit etmektedir. Savunmanın ve toplumsal muhalefetin cezalandırılması, aslında adaletin yargılanmasıdır.

Baroların bağımsızlığına yönelik yargı müdahaleleri de, yalnızca yönetimsel bir tasarruf değil, doğrudan hukukun üstünlüğüne yöneltilmiş ağır bir saldırıdır. Baroların ifade özgürlüğünü kullandıkları için hedef alınması ve yönetimlerine müdahale edilmesi, demokratik meşruiyeti zedelemektedir.

Sinop'un kaybolan mühendislik harikası: Buharlı teleferik!
Sinop'un kaybolan mühendislik harikası: Buharlı teleferik!
İçeriği Görüntüle

Meslektaşlarımız yalnızca mesleklerini icra ederken karşılaştıkları baskılarla değil, ağırlaşan ekonomik koşullar ve saldırılar nedeniyle de ciddi bir varoluş mücadelesi vermektedir. Avukatların ekonomik ve mesleki güvenceden yoksun bırakılması, savunmayı işlevsiz hâle getirmekte; bu da doğrudan adil yargılanma hakkını imkânsızlaştırmaktadır.

Öngörüsüzce açılan hukuk fakülteleri, mesleğin niteliğini ve geleceğini tehdit etmektedir. Devlet üniversitelerinin kontenjanlarının azaltılması olumlu bir adım olsa da yeterli değildir; vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının da aynı şekilde azaltılması, başarı sırasının yükseltilmesi ve hukuk eğitiminin niteliğini artıracak adımların atılması zorunludur.

23 Ocak 2025’te açıklanan 2025–2029 Yargı Reformu Stratejisi’nde avukatlara ilişkin hedefler dikkat çekicidir. Serbest çalışan avukatların iş alanlarının genişletilmesi, bağlı çalışan avukatlar için mesleğin onuruna uygun bir ücret rejimi oluşturulması, stajyer avukatlara destek sağlanması, kamu avukatlarının özlük haklarının düzenlenmesi, zorunlu müdafilik ödemelerinin artırılması ve adli yardım ödeneğinin yükseltilmesi hayati önem taşımaktadır. Türkiye Barolar Birliği’nin ve baroların ısrarlı taleplerini içeren bu düzenlemelerin yalnızca meslek için değil, toplumun adalete erişim hakkı için de kritik önemde olduğunu hatırlatıyoruz.

Ancak, bu hedeflerin hayata geçebilmesi için toplumda hukuka güvenin yeniden tesis edilmesi zorunludur. Bu yalnızca yeni yasaların çıkarılmasıyla değil, Anayasa ve mevcut yasaların eksiksiz uygulanmasıyla mümkündür. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı güvence altına alınmadıkça, adalet duygusu onarılamaz.

Bağımsız yargının ve güçlü bir savunmanın teminatı; ekonomik ve mesleki açıdan güvenceli avukatlardır. Avukatların, gazetecilerin, öğrencilerin ve seçilmiş yöneticilerin özgür olmadığı bir ülkede adaletten söz edilemez.

Bizler, bağımsız savunmayı, meslek örgütlerimizin özerkliğini ve hukukun üstünlüğünü koruma kararlılığımızı bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz.

Yeni adli yıl, yalnızca yargının kurucu unsurları olan avukat, hâkim ve savcıların değil, bütün yurttaşların adalet mücadelesinin yılı olmalıdır.

Yeni adli yılın; bağımsız yargının güçlendiği, baroların özerkliğinin güvence altına alındığı, yargı mensuplarının ve toplumun tüm kesimlerinin adaletle buluştuğu, gazetecilerin, öğrencilerin ve seçilmiş belediye başkanlarının özgürlüğüne kavuştuğu bir yıl olmasını diliyoruz.”

Kaynak: Haber Merkezi