Nuri Ersoy, Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi’nin açılışına katılmak üzere sabah saatlerinde Sinop’a geldi. Sinop protokolü tarafından havaalanında karşılanan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, daha sonra Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi’nin açılış törenine katıldı. Törene Bakan Ersoy’un yanı sıra Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, AB Türkiye Delegasyonu Başkan Vekili Sayın Jurgis Vilčinskas, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, AK Parti Sinop Milletvekili Dr. Nazım Maviş, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, Sinop Cumhuriyet Savcısı Mesut Pektaş, Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şakir Taşdemir, Vali Yardımcıları Abdullah Yüksel, Taner Bolat ve Ali Osman Bulat, Jandarma Komutanı J.Kd.Alb. Hakan Başaklıgil, İl Emniyet Müdürü Sibel Kılıçoğlu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Fatih Güzel, protokol üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve kurum müdürleri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende konuşan AK Parti Sinop Milletvekili Dr. Nazım Maviş; “Sinop Tarihi Cezaevinin duvarlarında her medeniyetten izler, her medeniyetten bir taş var. Aynı zamanda acının da umudunda izleri var. Yani biz burada duvarlarında acının ve umudun izlerini de ortaya çıkartmış oluyoruz. Bu duvarların her birinde nice insan hikayelerinin izleri yatıyor. Bir hatırayı, bir pişmanlığı hatta bir direnişi anlatıyor. Şairlerin, yazarların, fikir ve düşünce insanlarının izlerini taşıyor.
Öte yandan bu projede toplumsal uzlaşı ve iş birliğinin de en güzel örneği yaşandı. Başta Avrupa Birliği delegasyonu olmak üzere sivil toplum kuruluşlarımız, kamu kurum ve kuruluşlarımız, alan başkanlığımız ve yine sivil birçok vatandaşımızın bütün süreç boyunca çok önemli katkıları oldu. Dolayısıyla bir projenin aynı zamanda katılımcı bir mantıkla, katılımcı bir ruhla ve sivil toplumun katkılarıyla da nasıl hayata kazandırıldığının güzel örneklerinden birisi verilmiş oldu.” diyerek restorasyon sürecinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan ise açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi;
“Sinop, doğal güzellikler, eşsiz koyları, masmavi denizi ve yemyeşil doğasıyla Anadolu’nun Karadeniz’e açılan bir kapısı. Aynı zamanda Antik Dönem, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden izler taşıyan bir medeniyetler şehri. Her dönemin izlerini barındıran bu eşsiz şehir, bugün de tarihiyle, kültürüyle, doğasıyla ülkemizin en önemli turizm lokasyonlarından biridir. İçinde bulunduğumuz bu tarihi mekan şehrimizin kalbinde yer alıp, milattan önce dördüncü yüzyıl ile milattan önce beşinci yüzyıl arasında tarihlendirilen içkale surları içinde yer almaktadır. 1996 yılında tamamen boşaltılan cezaevi, 1999 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilmiş, müze ve ören yeri olarak ilimize gelen misafirlerimizin ziyaretine açılmıştır. 2023 yılında Sinop Tarihi Cezaevi’nin restorasyon çalışmaları ve 2024-2025 yıllarında da teşhir, tanzim ve yürüyüş yolları yapımı işi bitirilmiştir. Çalışmalar titizlikle yürütülerek cezaevinin özgün dokusu korunmuş, koğuşlardan avlulara, hamamdan atölyelere kadar her bölüm bilimsel yöntemlerle restore edilip, zamanın ruhuna uygun bir dönüşüm sağlanmıştır.
Teşhir ve tanzim düzenlemeleriyle de müze modern bir kültür mekanı kimliği kazanmıştır. Cezaevi restorasyonu sayesinde hem kalenin hem de Karadeniz’in eşsiz manzarasına erişim sağlanmıştır.
Ortak kültürel miras, Türkiye ve Avrupa birliği Arasında Koruma ve Diyalog Faz 2 projesi kapsamında hayata geçirilen Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi, sadece bir restorasyon çalışması değil, kültür, sanat, turizm ve medeniyet vizyonunu bir araya getiren büyük bir adımdır.
Avrupa Birliği desteğiyle Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ve Sayın Bakanımızın koordinesinde ve Sayın Bakanımızın büyük katkılarıyla hayata geçirilen bu proje, kültür ve turizm merkezi olma yolunda ilimizde kaldıraç etkisi yapacaktır.
2025 itibarıyla Sinop 1 milyonun üzerinde ziyaretçi ağırlamış ve bu ziyaretçilerin çok önemli bir kısmı bu müzemizi görmek için şehrimize gelmektedir.
Değerli konuklar, Sinop’a yalnızca bir müze değil, güçlü bir kültür ve hafıza mekanı kazandırılmıştır. Ziyaretçiler yapı içerisindeki tarihsel izlere tanıklık etmenin yanı sıra kültür ve medeniyet temalı sergilerle zenginleştirilmiş bir içerikle de karşılaşacaklar. Arkeoloji Müzemiz, Etnoğrafla Müzemiz, yakın zamanda hizmete giren Keten Müzemiz ve şu anda açılışı yapılmakta olan Tarihi Cezaevi Müzemizle birlikte şehrimiz müzeler kenti olma yolculuğuna devam etmektedir.
Sinop’un artık yalnızca deniz, kum, güneş ile değil, bu muhteşem eseriyle tarihi, kültürü, eko-turizmi, gastronomisi ve spor turizmiyle de öne çıkacağına, Sinop markasının artık yalnızca ulusal değil, uluslararası alanda da kendini göstereceğine yürekten inanıyoruz. Yazarların, şairlerin, düşünce adamlarının eserlerinde konu edindiği Sinop Tarihi Cezaevi’ne tanıklık etmek isteyen herkesi Sinop’umuza ve müzemize beklemekteyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle Sinop’umuza verdiği desteklerden dolayı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’ye şükranlarımı arz ediyorum. Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi’nin hayata geçirilmesine sundukları ilgi, destek ve katkılardan dolayı Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a, Dışişleri Bakanlığımıza, restorasyona katkı veren Avrupa Birliği Türkiye delegasyonuna, Milletvekilimiz Sayın Nazım Maviş Bey’e ve emeği geçen tüm kurumlara, mimarlara, uzmanlara, çalışanlara, yerel paydaşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum.
Sinop Tarihi Cezaevi Müzemizin şehrimize, tarihimize, kültürümüze hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.”
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyon Başkan Yardımcısı Jurgis Vilčinskas, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy, Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, sevgili dostlar ve sevgili konuklar. Sinop’ta sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu surları gördüğümde, bu duvarların ve kapıların bize anlattıkları hikayeleri düşündüm. Bence kültürel miras geçmiş ile gelecek arasında, nesiller ve ülkeler arasında bir köprüdür. Avrupa Birliği ile Türkiye’nin iş birliğinin nedenlerinden biri de budur.
Kültürel miras, heykel ve anıtlarla ilgili değil, daha çok insanlar arasında paylaşılanlarla ilgilidir. Biliyorsunuz insanlar arasındaki bağlar binalarla değil, kültürle birbirine bağlanan toplumlar sayesinde kurulur.
Bu program ile sivil mimari projelerini destekliyoruz. Sanatçıları, film yapımcılarını, mimarları, hikaye anlatıcılarını bir araya getiriyoruz.”
Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy ise, Sinop Tarihi Cezaevi'nin artık sadece geçmişin sessiz tanığı olmadığını, geleceğe ışık tutan bir kültür ve hafıza mekanı olarak yeniden hayat bulduğunu ifade etti. Ersoy, "Burası, Türk edebiyatının usta ismi Sabahattin Ali’nin de bir dönem mahkum edildiği, ünlü ‘Aldırma Gönül’ şiirini kaleme aldığı yerdir. Gazeteci ve yazar Kerim Korcan, burada yaşadıklarını ‘Parmaklıklar Ardında’ adlı eserinde anlatmıştır. Ayrıca, yazar ve şair Eşber Yağmurdereli, siyasetçi Zeki Özturanlı da bir süre bu cezaevinde kalmıştır.
İşte bu yüzden Sinop Tarihi Cezaevi, yalnızca taş duvarlardan ibaret değildir; edebiyatımıza, sanatımıza ve ortak hafızamıza kazınmış güçlü bir simgedir.
Bu anılarla dolu eser için; Bakanlığımız Avrupa Birliği ile “Ortak Kültürel Miras: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog Faz 2 Projesi” kapsamında işbirliğini hayata geçirdi.
İki aşamalı olarak hazırlanan plan çerçevesinde ilk aşamada, Sinop Tarihi Cezaevi ‘restorasyon projesi’ ve ‘alan yönetim planı’ hazırlandı.
Projenin ikinci aşamasında ise, ‘Kültürel Miras Alanında Sivil Toplumla İş birliği’ kapsamında, Sinop Tarihi Cezaevi’nin restorasyonu tamamlandı. Hemen ardından da Bakanlığımızca teşhir-tanzim ve yürüyüş yolları yapım işi başlatıldı. Bu kapsamda yürütülen çalışmalar kısa sürede tamamlanarak, cezaevi müzesi açılışa hazır hale getirildi.
Yaklaşık 8 milyon Euro’luk bütçe ile yürütülen projenin her aşamasında, hem tarihe vefa gösterdik, hem de bu toprakların kültürel mirasını gelecek nesillere aktarmayı hedefledik.
Restorasyonun yanı sıra hayata geçirilen hibe programlarıyla Türk ve Avrupalı sivil toplum kuruluşlarını da buluşturduk.
21 farklı proje aracılığıyla, ortak kültürel mirasımızın korunmasına yalnızca yapılar değil, STK’lar da dâhil oldu. İşte bu yüzden Sinop Cezaevi sadece taş duvarlarıyla değil, insanlık için taşıdığı anlamıyla da yeniden ayağa kalktı.
Bugün açılışını yaptığımız bu müze, ziyaretçilerine yalnızca bir tarih dersi vermeyecek. Aynı zamanda onları düşündürecek, duygulandıracak ve geçmişle bağ kurmalarını sağlayacak…
Burada, her taşın, her duvarın, her izinsiz adımın ardında bir hikâye var. Biz bu hikâyeleri koruyarak, Sinop’un ve Türkiye’nin ortak hafızasına sahip çıkıyoruz.
Sinop halkının da gönülden sahiplendiği bu mekân, yalnızca bir müze olarak kalmayacak… İçinde yer alan özel bölümlerle, sivil toplum kuruluşlarının, kültürel etkinliklerin ve sanatın merkezi olacak.
Yaklaşık 3 bin 500 metrekarelik sergi alanıyla, Karadeniz’in engin ufuklarıyla birleşen bu miras, Sinop’u bir cazibe merkezi haline getirecek." diye konuştu.
Konuşmaların ardından protokol üyelerinin katılımıyla Sinop Tarihi Cezaevi Müzesi’nin resmi açılışı kurdele kesilerek gerçekleştirildi.
Açılışın ardından Bakan Ersoy, yapımı devam eden Denizcilik Müzesi'ni ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı. Daha sonra Sinop Valiliğini ziyaret eden Ersoy, şeref defterini imzaladı.