Lisede eğitim gördüğü 1960'lı yıllarda bağlama çalmayı öğrenen 3 çocuk ve 3 torun sahibi 78 yaşındaki Keçeci, Gölyaka ilçesine bağlı Yunusefendi ve Hacıyakup köylerinde sınıf öğretmenliği yaptığı 1970'li yıllarda bağlama ustası Mehmet Ulaş'tan enstrümanın üretimini öğrendi.
Oğlunun İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarını kazanmasıyla üretime ağırlık veren Keçeci, evinin zemin katındaki dükkanı imalathaneye dönüştürdü.
Yaklaşık 30 yıldır mücadele ettiği göz tansiyonu nedeniyle görme yetisini zamanla yüzde 90'ın üzerinde kaybeden ve 27 yıl önce emekli olan Keçeci, ilerleyen yaşına rağmen tutkusunu ilk günkü heyecanla sürdürüyor.
- 'Bağlama sesi duyduğum zaman çok etkileniyorum'
Ali Keçeci, AA muhabirine, bağlamaya gençlik yıllarından itibaren ilgi duyduğunu söyledi.
Önce çalmayı, daha sonra üretimini öğrendiği bağlamanın kendisi için bir tutku olduğunu belirten Keçeci, bu alanda kendini geliştirmeyi sürdürdüğünü dile getirdi.
Keçeci, yapım tekniğini bildikten sonra her ağaçtan bağlama yapılabileceğini ifade ederek, 'Dünya literatüründe yaylı sazları akçaağaçtan yapıyorlar. O konuda bir iddiam yok çünkü dünya bunu kabul etmiş. Ben dut, akçaağaç, kayın da kullanıyorum, ithal ağaçlar da. Hepsinden yapılır, yeter ki sen iyi usta ol. İyi ustaysan her ağaç öter.' diye konuştu.
Farklı teknikler kullanarak bağlamaların kaliteli olmasına özen gösterdiğini vurgulayan Keçeci, bağlamanın üretim aşamaları ve inceliklerini anlattı.
Keçeci, uzun yıllardır göz tansiyonu rahatsızlığıyla mücadele ettiğini, görme yetisinin yüzde 5'e düştüğünü belirterek, 'Göz tansiyonu görme sinirlerini yok etti. Çalışırken ince iş olduğu zaman gözü iyi gören ve bu işten anlayan arkadaşlardan yardım alıyorum ama işin teknik kısmı hala bende.' dedi.
Görme kaybının bağlama tutkusuna engel olmadığının altını çizen Keçeci, şunları kaydetti:
'Bağlama halkın sesi, halkın inlemesi. Onun çıkardığı sesi duyduğum zaman hakikaten çok etkileniyorum. Bağlama Anadolu'nun yanık sesidir. Tamamen kör olsam dahi bu konuda herkese yardım ederim. Bilgiyi asla kıskanmadım. İki kişi yetiştirdim, çok meraklıydılar. Bunlardan Canan Horuz, Kültür Bakanlığı Sanatçısı oldu, çok güzel bağlama yapıyor. Her ustanın yapmış olduğu enstrüman o ustanın ruhuna akseder. O yüzden el yapımı olan her şey bana göre güzeldir. Bütün amacım el yapımı bağlama sanatını devam ettirmek.'






