Geçenlerde izlediğim bir televizyon programı bende bu makaleyi yazma isteği uyandırdı. O programda dört kişi Allah’ın varlığını tartışıyor, üzerinde ısrarla yorum yapıyorlardı. İki bölüm halinde ve toplamda beş saate yakın süren bu programın sonunda aklıma ‘’Şüphesiz ki inkâr edenler yokmu onları korkutsanda korkutmasanda kendileri için birdir, iman etmezler.’’ Ayeti geldi. Bence çok garip bir durum bu, 2x2_4 tür. Bu kesindir. Dört kişinin bunun üzerinde kafa yorup, saatlerce yorum yapmaları, bir sonuca ulaşamamaları çok enteresan… Allah’ın varlığı da bu kesinliktedir. Üzerinde yorum yapıp kafa yormaya gerek mi var. Başka konu kalmamış gibi… O akademisyenlerden birisi tıp alanında çalışmalar yaptığını söyledi… Ona binaen çalıştığı alanlardan Allah’ın varlığına örnekler verelim…

İNSAN VÜCUDUNUN DELİLİ: Vücuttaki bütün organlar karmaşık ilişkiler ağı içinde olağan üstü bir uyumla çalışmaktadır. Ve bunlardan neredeyse bizim haberimiz yok. Mesela Karaciğerin çalışabilmesi için diğer bütün organlarla beraber düzenli hareket etmesi lazımdır. Parmak ucundaki hücrelerle bile uyumlu çalışması lazımdır. Eğer uyumlu olmazsa denge bozulur,hastalık başlar  hatta ölüm olur.Eğer vücudun bu sistemi, her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten Allah’a verilmezse o vakit yalnızca karaciğere bütün hücreleri( 100 trilyon hücre var sayalım)görecek,tanıyacak ,uyumlu çalışacak kudret vermek gerekir. Bu kadar zorluğa ne gerek var….Diğer organları kıyas etmek lazımdır…

HAYATTAKİ DELİL:Dünyada yaşayan bütün canlılar hava ,su ,toprak gibi maddelerden yapılırlar.Dünyada hayat  başlamadan önce bu maddelerde her hangi bir canlılıkta yoktu.Cansız bu toprak ve su gibi maddelerdeki elementlerin bir araya gelmesiyle oluşan canlılar hayatı,sevmeyi,nefret etmeyi,görmeyi,konuşmayı,suretlerini nereden aldı..İşte görmeyi Allah’ın basir isminden, duymayı semi isminden ,sureti musavvir isminden sevmeyi vedüd isminden….almışlardır.

CANLILARDAKİ DELİL:   Her bir canlı son derece hassas ölçülerle, iç içe geçen karmaşık sistemlerle ve pek çok harika sanatlarla donatılmış olarak meydana gelir.Basit ,cansız,bir hapın üretilmesi için bile ölçülerini tam olarak tutturmak gerekir.Tesadüfler sonucu bir tek aspirin oluşabilirmi.Bir ölçüp ,tartan olmadan,içindeki malzemeler kendiliğinden bir araya gelebilirmi?Madem tek bir aspirin dahi kendiliğinden ortaya çıkamaz,öyleyse ondan çok daha hassas ölçülere ve güzel sanatlara sahip ve üstelik canlı olan bir varlık tesadüf sonucu ,bir yaratan olmadan ortaya çıkabilirmi.? Bu sorunsuz işleyen kainat tesadüf sonucu oluşabilirmi?

BAL ARISININ VÜCUDUNDAKİ DELİL:O küçücük bal makinesinin zerrecik başında onun ehemmiyetli vazifesinin mükemmel programını yazmak ve küçücük karnında taamların en tatlısını(balı) koymak ve pişirmek ve süngücüğünde hayat sahibi âzâları tahrip etmek ve öldürmek özelliğinde bulunan zehiri o uzuvcuğuna ve cismine zarar vermeden yerleştirmek, ve milyarlarca arı da sorunsuz uygulamak nihayet dikkat ve ilimle ve gayet hikmet ve irade ile ve tam bir intizam ve denge ile olduğundan, şuursuz, intizamsız, mizansız olan tabiat ve tesadüf gibi şeyler elbette müdahale edemezler ve karışamazlar.

ALLAH’IN İSMİNİN NEDEN ALLAH OLDUĞUNU SORANA DERİZ Kİ;
Diyorlar ki madem Allah’ın sınırsız kudreti var neden bu kudreti Allah adına sığdırıp, kısıtlıyorsunuz?
Allah lafza-i celali, bu kâinatı yaratan Allah’ın özel ismidir. Allah lafza-i celali, Allah’ın mükemmelliğini gösteren bütün sıfatlarını ve isimlerini içerir. Çünkü lafza-i Celal, Allah’ın mükemmel sıfatları olan zatına delalet eder..Bir sultan kendi hükümetinin her bir dairesinde değişik unvanlarla, isimlerle anılır. Meselâ, ona idari yönden sultan denilirken ordunun başında olduğunda başkomutan denilir. Keza dini, ilmi işlere başkanlık etmesi yönünden halife, adliye dairesinde davalara bakarken hâkim denilir. Buna kıyasen, bir tek padişah, saltanatının dairelerinde, hükümetin değişik mertebelerinde bin isim ve unvana sahip olabilir.Cenabı hakkın Hastalara şifa vermesi şafi ,rızık vermesi Rezzak,dualara icabet etmesi mucib,günahları af etmesi gafur ismini gösterir….Diğerlerini kıyas etmek lazımdır

NEDEN ALLAH’I GÖREMİYORUZ DİYENE DE AYNI ŞEKİLDE DERİZKİ;
Bir şeyin görünmemesi onun olmadığı anlamına gelmez. Bir takım soyut şeyleri hiç birimiz göremiyoruz fakat varlığını biliyoruz, inkar edemiyoruz. Havayı ,görmüyoruz fakat biliyoruz .Aynı şekilde aklı,sevinci,hüznü vs…Bakterileri ,mikropları mikroskop olmadan göremiyoruz fakat var olduğunu biliyoruz. . Yani görünmemek yokluğa delil olamaz.

Aslında Allah görünüyor. Nasıl mı?  Sanatla yapılmış varlıklar, güzel işler iyi bir sanatkârı bize gösterir.  Güzel bir bina bir mimarı, güzel bir resim bir ressamı vs. Çevremizdeki sanatlı ve güzel varlıklar da bize sanatkârı olan allahı gösterir.

ÖZETLE; Bir komutana bin askerin idaresi verildiği zaman komutan çok kolay bir şekilde askerleri idare eder. Hâlbuki bir asker on komutanın idaresine verilmiş olsa o bir askerin idaresi, bin askerin idaresinden daha zordur. Bunun gibi bu kâinatı idare eden Allah bir olmasaydı başkalarının da müdahalesi olsaydı kâinattaki düzen bozulur, karışıklıklar çıkardı.

ALLAH İMANIMIZI ARTIRSIN VE EN BÜYÜK TEHLİKE OLAN İMANSIZ KABRE GİRMEKTEN BİZLERİ KORUSUN…