Ruhsuz akıl divanedir. Akıl ruhla yücelir. Ve nefsin boyunduruğu ve mahkumiyeti altına girmeyen ruh her daim temiz kalır. Temiz ruh ise aklı yüce kılar. Sayet benlige gömülen nefsi kirlilikler temizlenmezse ruhun temizligine mirascı olur. Sonuna kadar sahip olup,yer tüketir itinayla imha eder. Aksi durumda ise aklın hikmetle bakmasını,hikmete ram olmasını ve hikmetle fikretmesini sağlar. Böylece nefsin tutkuları devre dışı kalarak irade güç kazanır. Akıl zafere ulaşır. Kıymetli bir hazineye dönüşür. Işte o cok kiymet verilen cesetler ruhların tegannisidir. Ruh neye vakifsa bedeni ona esir kılar. Ruh hangi melodiye tutulmussa bedene de onu söylettirir. Bundandır Ruhun paklıgının önemi. Âmâ bir adamın elinde tuttuğu ışık ona fayda vermez. Zira görmekten yoksun olması elindeki ışığa , nura rağmen nasipsizligi, üzücüdür. Tarik-i acz ve fakr ve şefkat ve tefekkür ' den ( Acz, fakr, şefkat ve tefekkür yolu) mahrumlugunun en güzel misalidir. Acizdir ,Cunku gormekten yoksundur, dahası acziyetiyle rabbine teslimet gösteremez. Zira acziyetini rabbi katında şefaatçi edemez. Fâkirdir ,bu durumu duzeltebilecek imkan ve gücü kendinde bulamıyordur,fakirligini goremeyen , silkelenip eman istemeyen nasıl yüce dergahın hazinesine talip olsun ? Tefekkürsüzdür, fikretmek ,düşünebilmek er kişinin harcı değil-dir. Bilgi denilen kavram onun imdadına yetisemez. Zira bazen bilgi ukalalıga sevkedince bütün olanakları tıkamaya başlar ve kişiyi daha da basitretsiz bir hale getirir. Noksanlasan akıl bilgiyi baskalarına karşı üstünlük iddea etmek icin kullanmaya başlar . Halbuki düşünen, fikredebilen bir akıl su-i zandan uzaktır, bilir ki ilmin ve tekemmül'ün sonu yoktur. Daima ilerisi vardır ve oraya doğru koşarak gider. Her farklı hadise ona nasihate ve essiz bir defineye dönüşür. Muhakeme edebilen , tahlil yapabilen muntazam bir terkibe oturtan müteffekkir bir aklın üstünlüğü hic bir akılla kıyas olunamaz. Insanı tümüyle yöneten akıl, bedeni techizat yanında duygusal techizatın yönetimine de hakimdir. "Akıllı olmak da bir şey değil, önemli olan o aklı yerinde kullanmaktır" diyen Rene Descartes, aklı olması gerektiği yerde görevini layıkıyla yerine getirmesinin,aklı düşünmeye davet edilmesinin faydasını kasdeder. Yine peygamberimiz sav hadisi şerifte ; "Allah akıldan daha değerli bir sey yaratmamıştır buyurur. " Aklını kullanamayan akıl sahiplerine Kuran'ı kerimde mealen : "Yoksa sen onların çoğunun gerçeği dinlediklerini veya akılla­rını kullandıklarını mı sanıyorsun? Onlar tıpkı hayvan sürüsü gibi­dir. Hatta izledikleri yol bakımından hayvanlardan daha şaşkın durumdadırlar." (furkan,44)

14:18