Sinop’ta yaşayan Sinopludan 3 kat fazla Sinoplu  Sinop dışında yaşıyor. İlimiz güvenlik problemi olmayan bir ildir. En kötü şartlarda bile yurdun ana parçasıdır.  Ülkemizi minicik bir coğrafyaya dönüştürmeyi hedefleyen Sevr Anlaşmasında dahi yurt sınırlarında kalmaktadır. Güvenlik problemi olmayan  Sinop doğal güzelliklerine ve zenginliklerine rağmen çok göç verdi, Sinoplular halen Sinop dışında ekmeklerini arıyor.

Çok dar olan tarımsal arazimizin önemli kısmı verimsiz kıraç arazilerden oluşuyor. Az miktarda sulanabilen vasıflı arazilerimiz ise hala ve ısrarla çeltik üretimi amacıyla kullanılıyor. Sebzecilik yada meyvecilikle ilgili ciddi bir dönüşüm göremiyoruz. Sinop’un meselelerinin çözümü için farklı alanlarda farklı yaklaşımlar bulmak ve ilimizin ekonomik seviyesini yükseltmemiz gerekiyor.

Sinop yüzölçümünün önemli bir kesimi ormanlarla kaplıdır. Bu yeni yapılan kadastro ve tapulama çalışmalarında orman içinde gözüken alanlarda milletin dedesinin dedesinden kalan yüzelli yıllık evler, tarlalarda orman sayıldı o ayrı mesele. Konumuz şimdi yanlışlık ve haksızlıklarla dolu yapılan orman kadastro çalışmaları değil.

İnsanın içine en büyük ferahlık veren yerlerden birisi ormanlardır. En güzel , en rahatlatıcı türküler orman türküleridir. En güzel pastoral şiirler ormanı anlatır.  Herkesin çok sevdiği resimlerin başında ise ormanlı resimler gelir. Ormanlar her yaşam biçiminden insanın büyük bir tutkuyla sevdiği yerlerdir. Memleketimiz Sinop ise ormanlar açısından oldukça zengindir.

Sinop’ta çok özel orman alanlarına sahip olmamızla birlikte zamanında ormandan tarla açmalar, bilinçsiz kesimler ve bakımsızlık nedeniyle orman vasfını yitirmiş yada bozuk orman sahası olarak adlandırabileceğimiz yerlerimizin miktarı hatırı sayılır düzeyde.  Bunu gidermek amacıyla bu alanlar üzerinde başta Orman İşletme Müdürlükleri olmak üzere bir çok kişi ve kurum tarafından amatör ve profesyonelce ağaçlandırma, fidanlama çalışmaları yürütülmektedir.

Sinop’un bir çok köyü orman köyü statüsündedir. Ve bir çok köyümüzde orman ağaçları türleriyle fidanlama çalışmaları yapılmaktadır. Orman İşletme Müdürlükleri ağırlıklı olarak üretime yönelik çalıştıkları için işletmeye ekonomik getiri sağlayacak “kereste ve odun” üretimine yarayacak çam başta olmak üzere ibreli türlerle ilgili fidanlama çalışmaları yapmaktadır. Oysa ilimiz çok göç vermiş ve fakirlikle boğuşan orman köyleriyle doludur. Bu gidişatın değişmesi için herkesin kendi bakış açısını toplumun menfaati yönünde değiştirebilmesi gerekmektedir.

Sinop’un balını bilenler bilir. Çok kaliteli , nefis bir baldır. Ancak şöyle bir sıkıntı var ki. İstediğiniz zaman istediğiniz kadar Sinop balı bulmazsınız. Hem arı sayısı hemde arıların besleneceği nektar kaynaklarının az olması nedeniyle Sinop’ta bal az üretilir. O halde arıcılığı tekniğe uygun şartlarda yapmalıyız ve  nektar kaynaklarının zenginleştirilmesine yönelik ciddi ve hacimli çalışmalarla bakışımızı değiştirmeliyiz.

Arılar bal üretmek için ihtiyaç duydukları nektarı çiçeklerden toplarlar ve bal midelerinde enzimlerle işlemden geçirerek bala çevirirler. Daha fazla “hakiki bal üretmek için” daha fazla nektara ihtiyacımız var.  Ülkemizin bazı yörelerinde arıcılar nektar kaynağı azaldığında daha fazla bal üretmek için şekere, glikoza yüklenebiliyorlar. Sinop arıcıları  başka yerlere özenmeden daha fazla “Hakiki Bal” üretmeliler. Bunun en güzel ve en kolay yolu çok geniş alanlarda AKASYA BAL ORMANLARI kurulmasıdır.

Bal açısından en verimli olan bitki akasyadır. Bol çiçekli bir ağaç olan akasyanın 1 dekar alanından 150 kg’a kadar nektar toplayabilir arılar. Dünyada akasya bal ormanlarında liderlik Macaristan ve Romanya’dadır. Karadeniz ülkeleri akasya yetiştiriciliği için uygun yerlerdir. Akasyanın en önemli handikaplarından birisi nektar döneminin 15 gün gibi bir süre olmasıdır. Akasya balcılığında gelişmiş ülkeler birbirini takip eden şekilde nektar dönemine giren 4 değişik akasya ile fidanlama yaptıklarından bu süre 2 aya kadar uzamakta ve çok karlı arıcılık faaliyetleri yürütülebilmektedir. . Romanya ve Macaristan Üniversiteleri ile iletişim kurularak bilimsel temellere uygun Akasya Bal Ormanları  artık Sinop’ta kurulabilmeli. Bu sayede tonlarca ekstra bal üretilebilir ve milyonlarca lira artı gelir elde edilebilir. Sinop yüzölçümünün yüzde birinden daha az bir rakam olan 50.000 dekar alanda başarılı fidanlama yapılmış ve bal ormanları kurulmuş olsa 50.000dekar*150 kg=7.500.000 kg=7.500 ton ekstra bal elde edilir. Bunun parasal değeri ne olur, Sinop’a kaç milyon katkısı olur siz hesaplayabilirsiniz.

2010-2012 yılları arasında Kelkit İlçe Müdürlüğüm zamanında 4 değişik projeyle 5 köyde 1.000.000 akasya fidanı dikerek Bal Ormanları oluşturmuştuk. Zamanla büyüyen akasyalardan Kelkitli arıcılar ciddi gelir artışı sağlayacaktır.

Sinop’ta yapılacak fidanlama çalışmalarında işletmeye kerestelik tomruk sağlayacak türlerle değil,  orman köylüsünün cebine periyodik olarak para koyabilecek türlerle fidanlama çalışması yürütülmelidir.  Kurulacak verimli akasya bal ormanlarıyla yüzlerce insanımız bol nektar kaynakları içerisinde büyük çaplı arıcılık yapıp yüksek gelirler elde edebilir. Sinop’un kaderi değişmeye başlar.

Ünlü şair hemşerimiz Ahmet Muhip DIRANAS meşhur şiiri Fahriye Abla’da “Bahçende akasyalar açardı baharla/Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye abla!” demişti.  Artık Sinop dağlarında akasya çiçekleri açsın, bu çiçekler memleketimize ekonomik baharın müjdecisi olsun…