İnsanı gördüklerinden ibaret sayma, göremediklerinde ara. 

İçidir hakikatin resmi, dışı sadece manzara. (Mevlana) Düşünebilen, deneyimleyebilen, yorumlayabilen, tahkikatçi, istintâk sahibi, tüm yaratılmışlara anlam ve amaç yükleyebilen, rasyonelleği ve dehasıyla her şeyin bilincinde, kutsal varoluşunun farkında ve fakat zat-ı âli -kadr'ini bilemeyecek kadar nankörlüğünde; Dünya ve dünyaya müteallik her şeye teakkud hali, sonsuzluğa malik olmaya ve nüfuz etmeye çalışan hırs ateşinin  girdabında inhisar eyleyen, kendi inzibatını ve otoritesini sağlamaya çalışan ve kurduğu sistemi yürütmek adına her yola basvurabilen,önce geldiği yeri yadırgayıp,sonra bulunduğu yere peyda ederek ünsiyet etmiş,yaratılmışlar içerisinde "nisyanın" ve ünsiyetin  bas rolünü üstlenmiş; Aktar-ı arz'a yerleşerek aitlik hissinin en dibine vurabilen, nihayetsiz emelleri söz konusu olduğunda her türlü galebe çalabilen, iktiza ederse ruhunu da karanlık mahsenlere kapatıp, taa'ddi cübbesini üzerine geçirip, nefsini iktidarın tahtına oturtarak baş zalame olabilen insan!!! Saltanatın ve iktidarın geçici. 

Kitabı mukaddeste insanın zalim yönünü  ifade eden ayetleri incelediğimizde,yerlerin ve göklerin içinde bulunan her şeye egemen olabilecek kabiliyet,istidat ve yeteneğe haiz olmasına mukabil,bunca nimetleri gafilane ve zulmederek istifade etmesi zalimligini gösterir. Oysa üstün bir gaye için yaratılmıştır. 

"Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen,
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen.
(Şeyh galip) 
Kendine dikkatlice bir bak; sen alemin özüsün,
Sen varlıkların göz bebeği olan insansın.