CHP Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Engin Altay, 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçimleri öncesinde Sinop’a geldi.

İl merkezi ve ilçelerde vatandaşlarla bir araya gelen Engin Altay, 28 Mayıs seçimlerinde millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek istedi. Geride kalan 14 Mayıs seçimlerinden sonuç alınamadığını ifade eden CHP Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Engin Altay, geride kalan seçimlerin tek kaybedeninin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.

Altay; “14 Mayıs bitti, sonuç alamadık. 14 Mayıs’ın kazananı yok ama bir kaybedeni var o da Erdoğan’dır. Erdoğan kaybetti, mevcut Cumhurbaşkanı seçilme yeterliliği gereken oyunu alamadığı zaman Erdoğan kaybetti. 28’inde yeni bir maç başlıyor, 0 -0’ dan başlıyor ve 28’inde biz bu yarışı, bu ipi göğüsleyeceğiz. Bugün takımı çok güçlü, gerçek bir ülkücü Ümit Özdağ’da katıldı, Ümit Özdağ’ın Zafer Partisine hoş geldiniz diyoruz. Özdağ sağcı, Bay Kemal solcu: niye katıldı? Neden yan yana geldiler?  Daha önce demiştim Saadet Partisi Genel Merkezine Kemal Kılıçdaroğlu’nun bayrağı asıldıysa bunda bir şey var demiştim. Burada şu var, memleket darda, millet zorda, tıpkı bundan 40 yıl önceki gibi. Rahmetli Ecevit’te, rahmetli Erbakan’da yavru vatandaki soydaşlarımızın canı, malı, namusu için el ele verdiler, Kıbrıs Barış Harekâtını yaptılar, kahraman Mehmetçiğimizin dirayetiyle yoldaşlarımıza yapılan zulme son verdik. Soydaşlarımızın canlarını da, mallarını da, namuslarını da teminat altına aldık. Şimdi anavatanda sıkıntı var, ‘ne sıkıntısı var Engin Bey?’ diyeceksiniz. PKK terör örgütünden illallah ediyoruz. FETÖ’ den, İŞİD’ den illallah diyoruz, bir de şimdi Hizbullah çıktı. Bunları temizlemeden bu milletin can güvenliği, mal güvenliği, namus güvenliği olmaz” dedi. 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ KAVRAMINDAN RAHATSIZ OLANDAN MİLLİYETÇİ OLMAZ
AK Parti iktidarı döneminde tabelalardan T.C. ibaresinin kaldırıldığını, okullarda okunan andımızın kaldırıldığını belirten CHP Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Engin Altay, bu zihniyette olanların milliyetçi olamayacağını söyledi.

Altay; “Türkiye Cumhuriyeti kavramından rahatsız olup tabelalardan silenden milliyetçi olur mu? Olmaz. İlkokula hepimiz gittik. Sabah toplaşıp 'Türk’üm, doğruyum, çalışkanım, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak; ey büyük Atatürk, açtığın yolda gösterdiğin hedefe' diye haykırırdık. Bunu kaldırandan milliyetçi olur mu? Olmaz. Yabancı bir devlet başkanının tehdidine boyun eğen birinden hem milliyetçi olmaz hem de Türkiye’ye cumhurbaşkanı olmaz. Yani çok samimi söyleyeyim Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmişti. Ben, Meclis'te çıktım, Macron’a ağzıma geleni söyledim. Çünkü ben milliyetçiyim. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı kim olursa olsun, başka bir ülkenin devlet başkanının hakaretine maruz kalamaz. O hakaret, Türk milletinedir. Bir tane AKP’li çıkıp da tek laf edemedi. Bir Cumhurbaşkanının tehdide boyun eğmesi, bir ülke için bir felakettir. Türkiye’de bir Amerikan ajanı yakalandı. Kahraman polislerimiz yakaladı. Hakimler, savcılar cezaevine koydu. Trump’tan telefon; ‘Onu çıkar, bana gönder’. Ne dedi? Yine beni alkışlatacak bir şey yaptı. 'Bu can bu fakirin bedeninde durduğu müddetçe rahip Brunson bir yere gidemez, çıkamaz' dedi. Ben de saf saf alkışladım. Sonra Trump’tan buna bir haber. ‘Erdoğan, bak malvarlığını dünyaya açıklarım’. Ne oldu Erdoğan? Efelenmen, malvarlığına kadar. Merak ediyorum. İkimiz de Meclis'e aynı dönem girdik. Ben, ondan 5 ay kıdemliyim. Bu adam, malvarlığının açıklanmasından niye korkuyor? Milliyetçi bir Cumhurbaşkanı, mert bir Cumhurbaşkanı, 'Açıklamazsam namerdim' der. Bu ne yaptı? Rahip Brunson’ı paşa paşa gönderdi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Amerikan cumhurbaşkanının tehdidine boyun eğiyorsa, hani Atatürk demişti ya ‘Manda ve himaye kabul edilemez’, işte bu tam manda ve himayenin tipik bir örneğidir. Türkiye böyle bir cumhurbaşkanını hak etmiyor. Milliyetçi insanın ne olması lazım? Teröre sürekli olarak tavırlı olması lazım. Bir gün teröristlerle oturup, kalkıp, pazarlık yapıp, bir gün ona efelenmemesi lazım. Teröristlere hak ettiği cevabı her zaman söylemesi lazım. HDP Genel Başkanı bile Abdullah Öcalan için ‘Sayın Öcalan’ diyemiyor. Ne zaman ki Erdoğan ‘Sayın Öcalan’ dedi. Şehitlerimize de ‘kelle’ dedi ya. İşte bu çok ağırdır. Şehide ‘kelle’ diyenden milliyetçi olur mu? Şehide ‘kelle’ diyen, terörist başına ‘sayın’ diyenden milliyetçi olur mu? Olmaz. Erdoğan, başka kapıya.  Biz, ekonomi konuştuk, bu işleri konuşmadık. Sen de bu işleri kaşıdın. Millete yalan söyledin. Bize iftira attın. Ne oldu? Seçimi 3 gün geciktirdin. Sonuç değişmeyecek. Sen kaybettin. Yediemindeki oylar pazar günü Bay Kemal’e, çünkü senden milliyetçi olmaz” diye konuştu.


 

Editör: Vitrin Haber