50 Bin TL’lik tazminatı Sinop Cezaevine bağışlayacak

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yaşayan işsiz 43 yaşındaki Sedat Balaban, HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı tehdit ettiği iddiasıyla 74 gün hapis cezasına çarptırıldı. Sinop cezaevinde yattığı sürede HDP ve BDP’ye 50 bin TL tazminat davası açtı. Balaban tazminatın Sinop ceza evinde yardıma muhtaç mahkumlara ve yaslılar yurduna verilmesi talebinde bulundu.

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yaşayan işsiz 43 yaşındaki Sedat Balaban, Şırnak’ın Silopi ilçesinde Emniyet Müdürü Murat Çetiner’e tokat atan HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı tehdit ettiği iddiasıyla 74 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ereğli ve Kozlu ilçelerinde Sedat Balaban, HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in yaklaşık 3 yıl önce Çetiner'e tokat atmasına sinirlenerek, ‘155 Polis İmdat’ hattını arayıp Tuncel ve Demirtaş'a yönelik tehditlerde bulundu. Hakkında dava açılan Sedat balaban dava sonunda 74 gün ceza alınca BDP binalarına yönelik eylemler ve operasyon düzenlemekten tekrar dava açılarak cezası 30 aya Çıktı.  Hakkında yakalama kararı çıkartılan Balaban arabasını süsleyerek teslim oldu. 48 gün Karabük’te yatan Balaban oradan can güvenliği nedeniyle Sinop ceza evine gönderildi. Sinop’ta anayasa mahkemesine itiraz dilekçesi yazan Balaban’a 2 dosyadan beraat kararı gelince BDP ve HDP’ye 50 bin TL dava açtı. Balaban tazminatın tek kurusuna dokunmadan ceza evinde yardıma muhtaç mahkumlara ve yaslılar yurduna bu paranın verilmesi talebinde bulundu.

Türkiye genelinde Ceza evlerinin yatak kapasitesi 147 bin olmasına rağmen şuan ceza evlerinde yaklaşık 174 bine yakın mahkum olduğunu belirten balaban devlete sesini duyurmak istiyor.

Şuan ceza evlerinde mahkumların gerek geceli gündüzlü nöbetleşe gerek koridorlarda yattıklarını söyleyen Balaban bu durumun insan sağlığı için risk taşıdığını ve sağlıklarını bozduğunu belirtti.

Suç isleyen mutlaka cezasını çekecektir ama ülkemizde Rahşan affından sonra af verilmemiştir diyen Balaban; “Hükümetin bu konuda bir af düzenlemesi yapması gerekmektedir ceza evleri doldu taştı bir o kadar da aranmakta olan mahkum ve Yargıtay’da cezası olan insanlarımız var. Ben hükümete Özgecan’ın katillerine veya tecavüzcülere cinayet işleyenlere af çıksın demiyorum. Ben ceza evinde yattım ve gördüm birçok mağdur insanlar borcundan yatıyor. Orman cezasından yatanlar var 17 yasında evlilik yapanlara tecavüz sucu verilen mahkumlar var. Hükümet bilmelidir ki insanları tutuklayarak ceza evine atmakla yükümlü olduğu kadar bu insanların ailesi çocuğu dışarda mağdur durumdadır aç kalıyorlar maddi destekleri yok onlarda mı hırsızlık yapsın çocuğuna bakmak için bedenini mi satsın” dedi. 

Hükümet ve adalet bakanlığından bu sorunlara çare bulunması talebini ileten Sedat Balaban şunları söyledi; “Denetimli serbestlik 3 yıla çıkarılsın veya 5 te bir yasa çıkarılsın. İlk defa ceza evine girenler bu hükmü hak ediyor. Bugün dağdaki PKK’ya af gündemi konuşulurken bizim vatandaşımız unutulur hale geldi. Türkiye genelinde bir sene denetimli serbestlik yasası yüzde 90 civarında iyileştirme saptanmıştır. Denetimli serbestlik 3 yıla çıkması halinde birçok mahkumunda topluma faydalı olacağı kanaatindeyim. Ceza evlerinde birçok yaşlı ve mağdur insanlar var bu insanlar ceza evleri yerine ev hapsi veya huzur evinde tutulabilir. Ben inanıyorum ki adaletimiz buna bir çare bulacaktır.

Kamu davaları ve şikayete bağlı suçlarda düzenleme yapılmış fakat yürürlüğe girmemiştir. Ceza evlerinde birçok mahkum kamudan ceza evinde yatmaktadır. Devlet büyüktür ceza verme hükmüne sahip olan devletimiz affetme gücüne de sahiptir.  

Ceza evinden çıkan mahkumlara iş olanağı sağlanması ve belirli bir süre ihtiyaçların karşılanması halinde suç oranının alt sınırlarına düşeceğinden eminim. 

Ceza evlerinde yatan mahkumların yüzde 40’lara varan oranı işsizlikten borcundan dolayı suca iştirak etmiştir. Birçok mahkum arkadaşlarımla görüştüm. Yaptıkları hatalarından pişmanlar. Fakat çaresizlik korkusu, kira borcu, bakkal, geçim sıkıntısı içinde suça iştirak etmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti doğuda akan kanı durdurmuş ve şimdi evlerinde yüreği yanan ana baba eş kardeşlerin acısını dindirecektir. Bugün PKK’ya silah bırak size kucak açalım diyen devletimiz ceza evlerinde yatan kardeşlerimize de kucak açmalıdır. Ben yaşadım gördüm o insanlar bir defaya mahsus af edilmeyi hak ediyorlar.