4. Havayolu Ulaşımı
İnsanoğlunun en son kullanıma soktuğu ulaşım sistemi olan havayolu ulaşımı, 20. yüzyılın ilk yıllarında faaliyet göstermeye başlamıştır. Havayolu ulaşımının en önemli üstünlüğü, uzak yerler arasında gerçekleştirilen seyahatlerde sağladığı zaman tasarrufudur. 1950′lerden başlayarak gelişen havacılık teknolojisi, uçaklardaki hız, güven ve konforun artmasına yol açarak; havayoluna olan talebi önemli ölçüde arttırmıştır.
Uluslararası turizmin gelişmesi ile havayollarının gelişimi birbiriyle ile bağlantılıdır. 1960′lı yıllarda başlayan turizm patlaması, uluslararası hava taşımacılığıyla yakından ilişkilidir. Havayolu ulaşımındaki teknolojik ilerleme bilet fiyatlarının gerçek anlamda düşüşüne neden olmuştur. Aynı dönemde “charter”, yani tarifesiz uçuşların piyasaya girişi, havayolu ulaşımını ucuzlatmış ve potansiyel turizm talebini gerçek talebe dönüştürmüştür. Bu bakımdan, uluslararası turizmin gelişimi ile uçak bilet fiyatlarının reel düşüşü yakından ilişki içindedir.

Uygun bağlantılara sahip düzenli uçuş programları ve merkezi rezervasyon sistemleri ile büyük bir etkinliğe ulaşan havayolu işletmeleri, yine de hızlı gelişen ve değişen talep yapısına uyum sağlayamamışlardır. Özellikle 1970′lerden sonra gelişen “paket tur” uygulaması ile ortaya çıkan toplu seyahat talepleri, tarifesiz uçuşlar düzenleyen özel havayolu işletmelerinin doğmasına neden olmuştur. Başlangıçta kiralık uçaklarla çalışan bu işletmeler, giderek kendi uçak filolarını oluşturmuşlar ve yüksek doluluk oranları ile çalışarak karlı ve büyük ulaştırma işletmelerine dönüşmüşlerdir.
Uluslararası havayolu işletmeleri, iki kategoriye ayrılabilir. Birincisi, bayrak taşıyıcı olarak adlandırılan ve hemen hemen her ülkenin sahip olduğu ulusal havayollarıdır. İkincisi, talep oluştuğunda sefer yapan ve daha çok turizm sektörü talebine ve pazarına uygun hizmet sunan, tarifesiz uçuş yapan havayolu işletmeleridir. Bunlara charter ulaşımı denildiğini yukarıda açıklamıştık. charter işletmeciliği, ticari girişimcilerin yanı sıra ulusal havayolları tarafından da yapılmaktadır. Gelişmekte olan ülkeler; yoğun dönem olan yaz aylarında, Batılı charter havayolları ile işbirliği yaparak turizm talebini ülkelerine çekmeye çalışmaktadırlar. Tarifeli sefer yapan havayolları da turizm talebinden pay alabilmek için, turist bireye ve tur operatörlerine; tatil merkezine gidiş-dönüşü kapsayan indirimli bilet satmaktadırlar.

Bu tür charter uçuşları yapan havayolları işletmelerinin çoğu, gelişmiş ülkelerin elindedir ve buralardan yönetilmektedir. Bir çok gelişmiş ülkenin tarifeli havayolu işletmesi, bir yan kuruluş olarak charter uçuşları yapan bir işletmeye sahip bulunmaktadır. Genellikle az gelişmiş ülkelerin charter uçuşları yapan havayolu işletmeleri yoktur.
Turizm amaçlı ulaşım hizmetinin, genellikle turist gönderen gelişmiş ülkenin elinde toplanması; her zaman için bir çıkar çatışması olasılığını akla getirmektedir. Örneğin, gelişmekte olan bir ülke boş yatak kapasitesini doldurmak üzere daha fazla turist çekmeye yönelik tanıtıcı ve çekici turist faaliyetlerini yoğunlaştırmaya karar verebilir. Ancak, havayolu işletmeleri uçuş sıklığını arttırmadığı, uygun fiyat politikaları benimsemediği yada charter seferleri düzenlemediği sürece söz konusu ülkelerin amaçlarını gerçekleştirme olanağı bulunmayacaktır.

Havayollarının bütünleşmiş seyahat sistemleri içinde yer almaları, kitle turizminin gelişmesi ile başlamıştır. Tarifeli ve charter havayolları işletmeleri, tur operatörleriyle yakın işbirliği yaparlar. Havayollarının dikey olarak bütünleşmiş biçimde turizm sektöründe yer almalarının nedeni, çekim ülkelerine yönelik havayolu trafiğinde yüksek doluluk oranı sağlamaktır. Ayrıca, çekim ülkesinde konaklama yatırımları yapan çokuluslu firmalar konaklama kapasitesini satabilmek için havayollarıyla işbirliği yaparlar. Havayolları işletmeleri ise, bir çekim merkezinde konaklama yatırımları çoğaldığında oraya sefer düzenlerler.

Charter havayollarının tur operatörleriyle dikey bütünleşmeye gitmesinin temel nedeni yüksek doluluk oranı sağlamak, operasyon ve işletme riski yüksek olduğundan talep dalgalanmasından korunmak, havayolunun pazar payı ve karını yükseltmektir. Charter havayolunun kendisine ait tur operatörü işletmesi kurmasına pek rastlanmaz. Uygulamada tur operatörünün sahipliğinde işletilen charter havayolu, bütünleşmiş bir sistem içinde turizm sektöründe yer alır. Tarifeli havayolları, uçuş hattında pazar payını arttırabilmek ve turizm talebinden daha fazla pay alabilmek amacıyla yatay bütünleşmeye gidebilir; bunun için charter havayolu işletir yada tarifeli başka havayollarına yatırım yapar ve ortaklıklar kurar. Ayrıca, havayolu işletmeleri, konaklama ve yiyecek-içecek işletmeleriyle dikey bütünleşmeye giderek risklerini dağıtırlar.

Yukarıda söz ettiğimiz bütünleşmeleri gerçekleştiren firmalar genellikle gelişmiş ülke kökenlidirler. Bu durum gelişmekte olan ülkelerin turizm sektöründen sağladıkları döviz gelirlerinde azalmaya neden olmaktadır.
Gelişmiş ülkelerin sahip oldukları tur operatörlerinin, turizm talebini yönlendirmedeki en güçlü yönü; havayolu firmalarına sahip olmaları ve havayolu ulaşımını denetlemeleridir. Havayolu firmalarının turizm sektöründeki yatırımları, genellikle diğer havayollarına yapılan yatırımlardan oluşur. Tarifeli havayoluna sahip işletmeler, kendisine bağlı bir charter işletmesi kurar, ya da başka tarifeli ve charter havayolu işletmesiyle ortaklığa girerek ölçek ekonomisinden yararlanmak ister. Bu firmalar; konaklama, yiyecek-içecek, tur operatörlüğü, otomobil kiralama, gemicilik, sigorta vb. gibi turizm sektörünün kapsamına giren alanlara da yatırım yaparlar.

Havayolu işletmesi; çekim ülkesine yönelik uçuş hakkı edinmek ve hat açıldığında yolcu trafiğini güvenceye almak için; konaklama yatırımlarına, otel yönetim sözleşmelerine gidebilir. Havayolu işletmesinin konaklama yatırımına girmesinin başlıca nedeni, portföy yatırımı yapmak ve risk dağıtmak içindir. Bazı uluslararası otel zincirleri, büyük havayollarının portföy yatırımlarıdır. Otel yatırımları ve işletmeciliği yapan havayolları işletmeleri, dikey bütünleşmiş turizm sektörü içinde önemli bir yere sahiptirler. Bir havayolu işletmesi; charter işletmesine sahip, konaklama olanakları ile destekleniyorsa, tur operatörleri ile sahiplik yada finans ilişkileri varsa; turizm sektöründe etkin bir rol oynar, pazar payını genişletir ve turist talebini yönlendirebilir.

Türkiye’de, Cumhuriyetin ilanından sonra 1925 yılında, Tayyare Cemiyetinin kurulması, hava ulaşımının ilk girişimi olarak kabul edilebilir. Bunu, 1930′larda Türk Hava Postaları’nın kurulması izlemiş ve Cumhuriyetin onuncu yılı olan 1933′de toplam olarak 10 uçaktan oluşan bir filoya ulaşmıştır. 1945-1946 yıllarında alınan 24-28 kişilik 6 yeni uçakla Orta doğunun en büyük havayolları işletmesi durumuna gelen Türk Hava Postaları, 1947 yılında Atina hattı ile yurtdışı uçuşlarını başlatmıştır. 1956 yılında Türk Havayolları Anonim Ortaklığı olarak yeniden örgütlenen işletme, yeni ve modern uçaklar satın almayı ve kiralamayı sürdürmesine rağmen, hızla gelişen talep karşısında gelişme gösterememiştir.

Son yıllarda Türkiye’ye yönelik havayolu taşımacılığı yapan charter işletmelerinin sayısı artmıştır. Yurtdışında yaşayan Türk girişimcilerinin kurduğu ve uçuş hatlarını Türkiye’ye ve başka ülkelere uzatan havayolu şirketleri, Türk turizm sektörünün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadırlar. Türkiye’de ulusal havayolunun yolcu kapasitesi sürekli artmaktadır, ancak pazarın önemli bölümüne yabancı havayolları hakimdir. Türkiye’ye uçuş hattı açan havayollarının varlığı ile turizm talebinin artışı arasında doğrudan bir ilişki vardır. Havayolu trafiği turizm talebini yükseltirken; tatil ağırlıklı kitle turizmi yeni havayolu şirketlerinin piyasaya girmesine olanak vermektedir. Havayolunun diğer ulaşım sistemlerine göre daha hızlı, konforlu ve güvenli olması; yabancı turistler tarafından en çok tercih edilen ulaşım biçimi haline gelmesine neden olmuştur. 1996 yılında Türkiye’ye gelen toplam 8,614,085 yabancının 6,239,925′i (%72.44) havayolunu tercih etmiştir. Her ne kadar son yıllarda İzmir, Antalya, Dalaman gibi turizm açısından büyük önem taşıyan hava alanları uluslararası uçuşlara açılsa da, yeterli olmamaktadır. Dış turizmde “bir yatak, uçakta bir koltuğa eşittir” ilkesinden hareket ederek havayollarının charter seferlerinde koltuk sayısını arttırmak ve Bodrum, Marmaris, Datça, Didim gibi turizm merkezlerinde de küçük tip dolmuş uçaklarının inebileceği hava alanlarını en kısa zamanda hizmete sokmak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız.

Türkiye’nin turistik ürünlerinin pazarlanmasındaki güçlüklerden en önemlisi, turist taşımacılığı yapan etkin yerli havayolları işletmelerinin yokluğu ve charter işletmeciliğinin yeterince geliştirilmemiş olmasıdır. Ulusal havayolunun turist gönderen başlıca pazarlarda, charter işletmeciliğine ve turist taşımacılığına girmesi sağlanmalı, yerel tur operatörlerine öncelikli koltuk kapasitesi verilmelidir. Uzun dönemde yerli charter firmalarına kolaylık sağlanması, bilet fiyatlarının düşmesine ve talep artışına neden olabilir. Ulaşımın, bir paket tur içindeki maliyetinin yüksek olması nedeniyle; bilet fiyatlarının düşmesi turizm ürünü fiyatına yansıyarak, paket tur fiyatlarının düşmesine neden olabilir. Kuşkusuz bu durum turizm sektörü için olumlu bir gelişmedir.

Turizm-Havayolu İlişkisi

Turizm-havayolu ilişkisi; özellikle toplu-gezi (GIT Group Inclusive Tour) turizminin yapılmaya başlandığı 1950’lerden bu yana önem kazanmış ve tur operatörlerinin, geniş halk kitleleri üzerinde turizm istemini arttırmak için başta gelen uğraşılarından biri olmuştur.
Seyahat hizmetlerinin bu denli örgütlenmiş ve bütünleştirilmiş şekli ise “PAKET TUR” adını alır. Hiç kuşkusuz, toplu-gezi turizmini yaratan ve böylece uluslar arası turizmin evrimini hızlandıran paket turlar genellikle en etkin bir biçimde “havayolu” (uçak) ile yapılmaktadır.

Özellikle son 45 yıl içinde milyonlarca insan havayolu ulaştırması ile dünyanın en uzak bölgelerini kendi ülkeleri gibi gezip görebilir hale gelmişlerdir. İşte bu özellik; yenilik arayan, ilginç ve fakat uzak olan ülkelerdeki tarih zenginliklerini gezip görmek isteyen XX. Yüzyıl turistini havayollarına çeken en büyük unsur olmuştur. Yine uçaklar sayesinde satın alma gücü normal olan bir kimse hafta sonu tatilini dahi ülkesinin başka bir bölgesinde, hatta komşu ülkelerden birinde geçirebilmekte ve Pazar akşamı tekrar evine dönebilmektedir.

Havayollarının Turizm Açısından Önemi

aa) Havayolları turistik seyahatlerde talep yaratıcı üstün hızı ile; zamanı az ve değerli olan günümüz turistinin seyahatlerine katılmasına, yeni bölgelerin turizme açılmasına ve turist çekim merkezlerindeki konaklama süresinin uzatılmasına imkan sağlamıştır.

ab) Havayolları; insanlara seyahati süresince güven veren ve konfor arz eden özellikleriyle, aktif üretim sürecini tamamlayan ve boş zamana sahip olan yaşlı insanların oluşturduğu “üçüncü yaş turizmi”ni geliştirmiştir.

ac) Havayolları; ulaştırma, konaklama, gastronomi, yerel geziler ve transferler gibi turistin temel ihtiyaçlarını kapsayan paket turların (parkage tour) en elverişli koşullarla düzenlenmesine imkan veren, böylece kitle turizmi için gerekli olan ucuzluğun yaratılmasını ve organize edilmiş bir seyahatin gerçekleştirilmesini sağlayan bir ulaştırma türüdür.
ad) Havayolları; ortak amaçlı grup gezileri “common interest group” ortak ilişkili grup gezileri “affinity group” ödül grup gezileri “incentive group” için uyguladığı indirimli tarifeleriyle ve özellikle talebin düşük olduğu kış turlarında ucuz sezon (low) uygulamalarıyla, turizm mevsiminin uzatılmasına ve evrenselleşmesine katkıda bulunmuştur.
ae) Havayolları uluslar arası turistik seyahatlerde yatay ve dikey entegrasyon olanakları bakımından büyük bir üstünlüğe sahiptir. Bu entegrasyon; havayolu - karayolu (fly / drive), havayolu-denizyolu (fly / sea trayel), havayolu-demiryolu (fly / rail) şeklinde “yatay” anlamda gerçekleştirilebileceği gibi; havayolu - konaklama işletmeleri, havayolu seyahat örgütleme işletmeleri (tur operatörleri, seyahat acenteleri) arasında “dikey” anlamda da gerçekleştirilebilir.
Yapmış olduğumuz bir araştırmanın sonucuna göre; insanların “HIZ” “EMNİYET” ve “KONFOR” özelliklerinden dolayı havayolu ulaştırma türünü tercih ettikleri belirlenmiştir.

Kaynak: internet