Nereden çıktı bu Tayyib? Herkes, her şey süt liman yerinde dururken, kimse kimsenin tavuğuna bile kış demezken, diyemezken neler olmaya başladı..!

                Yıllardır ülkemiz madden, özellikle manen kan ağlarken, ekonomi iflasta yetmiş sentlere muhtaçken ama belli zümreler sırça köşklerde zevk ü sefa sürerken nereden çıktı bu adam ? Gelişi bir deprem mi, bir tusunomi mi  insanın idrakine sığmıyor. Bu durumun izahı sanırım Samsun’da bir iş yerinde şu muhavereyle yapıldı: Ben-”Epey bir siyasi tecrübemiz var, on sene önceleri bir LİDER gelecek, Ülkemizi, maddi ve manevi açılardan harap eden, enkaz haline getirenlerden, seçilmiş iktidarları alaşağı eden Askeri (!) ve yan kuruluşlardan HESAP soracak dense kim inanırdı.”diye sorduğumda Hepimiz birden: “kimse inanmazdı” dedik. Herhalde başka kimsecikler de inanmazdı.O an Karşımızda oturan üçüncü bir şahıs öyle bir cevap verdi ki hepimizi başka alemlere sürükledi: “Belki de kefenini giyerek yola çıkan Liderin kendisi de bu kadarını beklemiyordu”..! Mevlam istemezse yaprak kımıldamaz, isterse nelere kadir değil ki..! Ve bu lider neler yapmadı ki..?Belli zihniyete göre ne hatalar yapmadı ki..! Hala da yapmaya devam ediyor. Sayfaların alamayacağı kadar öyle işler yapıldı. Bazılarını hatırlamaya çalışalım: (Çünkü Millet olarak o kadar çabuk unutuyoruz veya belki de unutturuluyoruz, bu durumumuz da ayrı bir araştırma konusu olmaya değer)

                  İktidara gelmiş Cumhurbaşkanlarını, Başbakanları, kendisine bağlı askeri cuntalar deviriyor, özellikle son on yılda en az on defa suikast ve devirme girişimleri yapılıyor ve bu zihniyet içindeki (Bizim olmayan) askerler Muhsin Başkan gibi canlı belgeleri yok etmeye kalkmalarına rağmen sandık doluları cephane ve belgelerle yakalanıp büyük başlar (!) hesaba çekiliyor. Nasıl olur bu, ne büyük hata diye ver yansın ediliyor.Dahası Millet gerçeği görüyormuş deniyor (hangi milletse..?)  Aziz Milletimiz demokrasi meydanlarında, SANDIK’ta her türlü hile, iftira ve düzenbazlıklara rağmen gördüklerinin gereğini yapıyor(!) Malum laik zihniyet ise Yenilen pehlivan doymazmış misali yine de küfür, yalan ve iftira kampanyalarını maalesef sürdürüyor..! Tayyib’de diklenmeden dimdik durmaya devam..!

                  Türk Paramızın değeri dünya sıralamalarında sonlarda sürünürken ALTI sıfırı atılarak değer ve şahsiyet buluyor. (Başbakan’a küfür ve hakaret yarışında başı çekenlerden biri altı sıfırı atabilirse eşek gibi anıracağını yazmıştı, bilmiyorum anırdı mı? Belki de başka türlü anırmalara devam ediyor..! Hükümet tarihinde ilk defa İMF ye borcunu sıfırlayıp borç verecek konuma geliyor. Faiz lobilerinin belini kırmaya kalkıyor. Elbette malum iç ve özellikle dış güçlere göre tarihi hatalar yapıyor (!) Batı, askerden ümidi kestiğinden ,Üç yüz yıldır uyutulmakta olan İslam Alemini uyandırmaya kalkan Tayyib’i düşürmek için  gezi parklarından nasıl ayaklanmalar yapılabilir provalarına girişiyor. Ufak tefek geri adım atılmalı mı gündeme getirilirken TAYYİB yine dimdik HAKK’ı  haykırıyor..! Bazı gafiller veya kötü niyetliler “efendim, Tayyib çok sert demeye başlıyorlar. Halbuki Tayyib aynı Tayyib..!

                  Tayyib, Kürt sorununu, demokratik sosyal sorun olarak ele alarak inanç ve etnik gerçekleri dile getirerek ÇÖZÜM hamlesine girişiyor. (Rahmetli ÖZAL ilk dile getirmişti de laik kesimler nasıl yüklenmişlerdi) .Şimdi de Eyvah Türkiye satılıyor, bölünüyor safsataları ayyuka çıkıyor. PKKyı kurduran, geliştiren iç ve dış güçler, ülkemizin kalkınmasını engellemek için her yolu mubah görüyorlar. Aslında daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Türkiye’mizi Türkleştirme, özellikle de Kürtleri yok sayma yanlış politikaları işleri bu hale getirdi. Beşyüz yıl dünyayı idare eden Osmanlı, bu yanlışa düşmedi. Neticede Kürtler Türkleşmedi (çünkü işin doğasına aykırıydı), Türkler de Türk inançları, gelenek ve görenekleri dışında bir yapılanmaya doğru sürüklendi. Vatandaşlarımız kendi öz yurdunda parya gibi yaşamaya başladı. Çözüm;  herkesin inançlarına ,yaşantılarına saygılı TC Vatandaşlığıdır.

                   Suriye’de çok yanlış yaptı. Şimdi de Mısır..! Bu İslam ülkeleri,  kendinden olmayan çakma askeri yönetimleri devirip kendi inançları doğrultusunda demokratik yönetimler kurmak istiyor. Bu ülkeleri yüz yıllardır sömüren batasıca batı, kurdurduğu askeri idarelerle kendi halklarını topa tutuyor. Ülkeler batarsa batsın yeter ki yönetimler ayakta kalsın..!Ve Tayyib, susmuyor, Dünyaya HAK’kı haykırıyor. Haksızlık karşısında susmayın              

Dilsiz şeytan olmayın, diyor. Adı var kendisi batının oyuncağı Güvenlik Konseyini, satılmış iç ve dış medyayı göreve çağırıyor. Konsey üyeleri içinde niçin bir İslam ülkesi yok diyor, İsrail’e tarihinde ilk defa Devlet terörü uyguladığını söylüyor. Suud Parlemontasında  Trenin vagonu olmayın, lokomatifi olun diyor.  Gezi parkı olaylarında sabahlara kadar susmayan, yalan ve iftiralarla yayın yapan dünya ve yerli medya uzantılarını  bu vahşetleri görmeye çağırıyor. Ülkemizdeki yığınla birikmiş, biriktirilmiş sorunlarla birlikte bütün dünyayı  da acı gerçekleri görmeye çağırıyor. Bazılarınca hata yapan Tayyib, adil olmayan, hatalar üzerine, menfaatler üzerine kurgulanan dünya düzenini Hak’ka Hakikate, doğru yapılanmaya çağırıyor. Herhalde dünya Lideri böyle olunsa gerek..!Allah (CC) TAYYİB ve yoldaşlarının yar ve yardımcısı olsun..! Amin !

 

                                Ağustos-2013 İbrahim DÖNMEZ