Sinop’tan 12 Ağustos 2018 tarihinde yola çıkan AKUT Spor Kulübü Bisiklet Branşı sporcuları Derya Keçeci, M. Murat Boz ve Mahmut Doğrudil sırasıyla Kastamonu Tosya, Kırıkkale, Konya Cihanbeyli ve Mersin Mut’tan geçerek Anamur’a ulaşacaklar. Organizasyon, Marmara depreminin yıldönümü olan 17 Ağustos 2018 tarihinde, Mersin’in Anamur ilçesinde sona erecek.
Çeşitli il ve ilçe merkezlerinde, Fay Hattı temasına uygun olarak, deprem ve doğal afetlerle ilgili etkinlikler düzenleyecek olan AKUT Spor Kulübü Bisiklet Branşı sporcuları, AKUT Arama Kurtarma Derneği tarafından hazırlanan dergi ve broşürleri dağıtacak.

“HER GÜN HER SAAT YIKICI BİR DEPREME YAKLAŞIYORUZ.”
AKUT Ankara Ekip lideri Murat Boz, “Fay Hattında Bisikletle 2 Bin 500 km projesini, doğaya duydukları saygının gereği olarak, bisikletle gerçekleştirdiklerini söyledi. Proje hakkında bilgi veren Murat Boz, Her gün, her saat ve her dakika büyük ve yıkıcı bir depreme yaklaştığımızın altını çizerek, “Bilim bunu söylüyor. Gerek deprem geçmişimiz, gerekse ülkemizdeki büyük deprem üretme potansiyeli olan fay hatlarının varlığı, bizi depreme hazırlanma konusunda çok daha duyarlı olmaya zorluyor. Buradan yola çıkarak, yakın tarihte bölgede yaşanan tüm depremleri birleştirdiğimizde, karşımıza Bin 500 km uzunluğundaki Kuzey Anadolu Fayı çıktı. Projemiz böyle doğdu” diye konuştu.

Deprem aralıklarıyla ilgili bir algoritma oluşturmak mümkün olmasa da deprem zincirinin devamlılığına ilişkin açık kanıtlar olmasına karşın, bu hareketliliğin bir yerde duracağına dair hiçbir veri olmadığını belirten ve ülkemizdeki deprem listesinin sonunda büyük bir soru işareti olduğunu bildiren Murat Boz, “Bizler o listenin sonuna, görece yakın bir zamanda yeni bir deprem ekleneceğini biliyoruz” dedi.

“FAY HATTI, BİZİM ARTIK DOĞAYLA DAHA BARIŞIK YAŞAMAKTAN BAŞKA SEÇENEĞİMİZ OLMADIĞINI İFADE ETMEK İÇİN KULLANDIĞIMIZ BİR METAFOR”
AKUT Spor Kulübü Derneği Bisiklet Branşı ve Proje Yürütme Kurulu Sorumlusu Derya Keçeci; “Doğal Afetler” kavramı ile hem doğal, hem de afet, sözcüklerini bir arada kullanmak, depremin doğallığıyla değil, ancak Doğa’nın olağan akışı karşısında yapmış olduğumuz hatalı seçimlerin sonuçlarına katlanmak noktasındaki vurdumduymazlığımızla açıklanabilir. “Doğal”ı, olağan anlamında
kullanıyorsak bu algı “afet” olgusundan çok daha tehlikeli. Çünkü bu algı, bizi öngörülebilir tehlikelere karşı önlemler alma noktasında hareketsiz kılan çok kaderci bir algı.
Doğa yanar, sular altında kalır, depremlerle kırılır, volkanlarla kül olur ve o küllerinden tekrar canlanır. Doğanın kendi döngüsü içerisinde meydana gelen olaylar felaket değildir. Asıl felaket, dere yatağına ev yapmak, güvensiz evler inşa etmek ve ormanları yok etmektir. İşte bu proje erozyonla, ormanların bilinçsizce yok edilmesiyle ve yer altı sularının plansız ve programsız kullanılması sonucunda önümüzdeki elli ila yüz yıl içinde yaşanacak çölleşme ile ilgili bir proje. Özetle Fay Hattı, bizim artık doğayla daha barışık yaşamaktan başka seçeneğimiz olmadığını ifade etmek için kullandığımız bir metafor aslında.” diyerek proje ile ilgili görüşlerini ifade etti.

PROJENİN GEÇMİŞİ:
Bu projenin ilk ayağı olan “Fay Hattında Bisikletle Bin 500 km”, 2015 Ağustos ayında tamamlanmıştı. Sporcular bin 500 km’lik Kuzey Anadolu fayını bisikletle kat ederek, 17 Ağustos 2015’te Yalova’ya ulaşmışlardı. 4 Ağustos 2015’te Erzurum’dan yola çıkan bisiklet ekibi, tur süresince konakladıkları il ve ilçe merkezlerinde deprem farkındalık çalışmaları yapmış, söyleşi ve toplantılar düzenleyerek, deprem duyarlılığı konusunda halkımızı bilgilendirmişti.