SP Durağan ilçe başkanı Menderes Piyaloğlu 16 Nisan referandumu öncesinde çeşitli açıklamalarda bulundu. Piyaloğlu, 16 Nisan’da gidilecek yolun doğru seçilmesi gerektiğine vurgu yaptığı açıklamasında ya mevcudu koruyacağız ya da bilinmez bir yola girip istikbalimizi ve istiklalimizi tehlikeye atacağız dedi.

Piyaloğlu ; “ Aldanan ve kandırılan bir yapı bu günde parçalanmış Türkiye için bütün gücü ile vatan evlatlarını biri birine kırdırmak üzere planlanmış bir anayasa değişikliği önümüze bir dayatma olarak konulmuştur. Bu anayasa birleştirici bütünleştirici değildir. Milletin kutuplaşmasına zemin hazırlayan bir taslaktır. Kimin kaçta kaçla aldığı değil gönül rahatlığı ile benimsediği ortak aklın ürünü olan bir anayasa milleti kamplaştırmaz. Bu anayasa kuvvetler ayrılığını bitiriyor, tek adamın her şeye hakim olduğu bir süreci başlatıyor. Gücü elinde bulunduran yürütmeye hakim olan, yasamayı yönlendiren ve sonrasında da bu güçle seçime giden bir siyasi yapıyı ancak milletin zor kullanması ile biter. Bu da kaos ve kargaşadır. Dünya tek adam olgusunu yok etmek için kendine bir yol çizmiştir. Böyle bir yasa sonrası Türkiye emperyalizmin daha çabuk yutabildiği, bir devlet olarak önlerine atılmamıza vesile olacaktır. 15’e düşürülen Anayasa mahkemesi üyelerinin 12’sini 22’den 13 düşürülecek olan HSK( Hakimler ve savcılar Kurulu’nun)  4üyesi direkt, 2 üyesini de adalet kanı ve müsteşar olmak üzere 6 üyesi cumhurbaşkanı tarafından, geri kalan 7 üyede TBMM tarafından seçilecek. TBMM siyasi parti genel başkanı olan ve milletvekillerine hükmeden cumhurbaşkanının kalan 7 üyeden en az 2 üyeyi de ataması ile birlikte HSYK’da direkt cumhurbaşkanına bağlanacak.  Bir yanda yargıyı eline almış, diğer yanda denetimden uzak cumhurbaşkanı, sayısı belli olmayan bakan ve cumhurbaşkanı yardımcısı ile Türkiye’de tartışılan eleştirilen ama hiçbir şey yapılamayan bir süper güce dönüşecek.  Önemli olan bir kişinin süper güç değil kurumları ile milletin ve de devletin süper güç olacağı herkesin denetlenebilir, hesap verebilir bir anayasa oluşturulduğunda Türkiye huzura kavuşacaktır” dedi. Siyasi tartışmaların içinde olmadıklarını belirten Piyaloğlu vatanın birlik ve beraberliğinin korunması için HAYIR denilmesi gerektiğini savunduklarını söyledi.

İMAMIN MAAŞI,  MEMURUN GÜVENCESİ,  VATANDAŞIN HAKLARI ELİNDEN ALINDIĞINDA SORUMLU KİM OLACAK? KİMDEN HESAP SORACAĞIZ!
 Piyaloğlu; “ 16 Nisan’da HAYIR demek için son fırsat olabilir. Evet diyenler, maddelerin içeriğini görmeden bilmeden bir yalanın ve yanlışın peşine düşmüşlerdir. Okuyup yasaların kesin ve olmazlara teslime edilmeyeceğini bilenler buna direkt HAYIR der. Ama unutulmamalı ki bizim siyasi görüşümüz dünde belli idi bu günde. Lakin demokrasi ile kazandığımızı millet egemenliğinin şahıslarla yürüyemeyeceğini bilecek kadar tecrübe sahibi siyaset sahibiyiz. Osmanlı da bile tek adamın olmadığı düşünüldüğünde gelinen nokta ülkemiz ve milletimiz için gerçek bir tehdittir. Bu tehdit belirsizliklere kuvvetler ayrılığının tek elde toplanmasına ve dün büyük mücadelelerle kazandığımız dini özgürlükleri, siyasi akım olarak bu gün  ki iktidarı iktidar eden gücünde demokrasi ile kazanıldığını unutamayız. Bu nedenle yarın sadece cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düşünülerek verilecek ‘evet’ler 2019 da hiç ummadığımız başka bir gücün eline geçmesi durumunda neler olabileceğinin farkında mıyız? Bu gün camii ile imamla yapılan siyaset yarın gücün el değiştirmesi ve bu yetkilerle donatılmış tek adamın CHP’nin Milli şef dönemine dönmeyeceğinin garantisi var mıdır? O zaman halk olarak biz kime hesap soracağız? Kimle dertleşeceğiz? Bu kadar imamın dini bütün insanının yıllara dayanan güvencesi kalktığında ya da özellikle imamların aldığı maaşın fazla olduğunu düşünerek çıkartılacak bir kararname ile düşürülmesi sözleşmelerinin iptal edilmesi durumunda dertlerini kime anlatacaklar? Hangi mahkemeye başvuracaklar? Onun için diyoruz ki; bu günü değil yarını düşünerek oy kullan bu son fırsatı tepme: Kararın herkes için senin için ‘HAYIR’ olsun” dedi.  
 
Editör: Vitrin Haber