MHP Sinop İl Başkanı Ali Çakır başkanlığında, Erfelek İlçe Başkanı Nahit Koca'nın ev sahipliğinde Erfelek Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Salonunda gerçekleştirilen toplantıya; Sinop Merkez İlçe Başkanı Hasan Demir, Boyabat İlçe Başkanı Mehmet Fevzi Erdoğan, Gerze İlçe başkanı Ercan Aydilek, Ayancık İlçe Başkanı Hikmet Çınar, Durağan İlçe Başkanı Osman Yıldırım, Türkeli İlçe Başkanı Murat Yıldırım, Dikmen İlçe Başkanı Ahmet Yıldız, Ülkü Ocakları İl Başkanı Emre Karagülle ile Kadın Kolları İl Başkanı Cemile Tekin katıldı.
Toplantıda parti içi meseleler ve gündeme dair konular görüşüldü. İstişare toplantılarının her ay farklı ilçelerde yapıldığını belirten MHP Sinop İl Başkanı Ali Çakır; "Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Yönetim Kurulunca aldığımız, İl İstişare Toplantılarını ilçelerde yapma kararımız neticesinde il istişare toplantımızın beşincisini Erfelek ilçemizde gerçekleştirdik. Parti teşkilatının birlikte çalışma motivasyonunu arttırmak, kaynaşmanın azami seviyede sağlanmasını hedeflediğimiz bu toplantıların oluşturduğu sinerjiyle yerel seçim hedeflerimizi belirleyip çalışmalarımıza bu doğrultuda başladık. Toplantımıza samimi misafirperverliği ile ev sahipliği yapan Erfelek İlçe Başkanı Nihat Koca kardeşimize misafirperverliği için teşekkür ediyorum" diye konuştu.
MHP 49 YILLIK MİLLİ BİR ÇINARDIR
Milliyetçi Hareket Partisinin ülke gündemini, bölgesel konuları, küresel meseleleri dikkat ve titizlikle takip ve tahlil eden 49 yıllık milli çınar, göz kamaştıran millet cevheri olduğuna vurgu yapan Çakır; Mesele azlık çokluk meselesi değildir. Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ellerini ovuşturanlar boşuna beklemesin, boş yere hayal kurmasın. Milliyetçi Hareket Partisi siyasetini 49 yılın köklü birikimiyle yapar, mertçe yapar, adam gibi yapar, milletin beklentisine, ülke ve vatanın gerçeklerine göre yapar. Düşman kampında mevzilenenler illetin yüz karaları, milli mutabakatta birleşenler ise yüz aklarıdır ve tarih böyle yazacak, gelecek nesiller bir yanda dua diğer yanda bedduayla ak ve karalar hakkında hükmünü verecektir” dedi.
YENİ SİSTEM DOĞASI GEREĞİ UZLAŞMAYI ŞART KOŞMAKTADIR
7 Ağustos 2016 günü, Yenikapı’da inşa edilmiş irfan gücünün, 15 Temmuz dirilişinin, 15 Temmuz silkinişinin tarihi bir halkası olduğunu inançla söylemek istiyorum diyen Çakır sözlerine şöyle devam etti; “15 Temmuz’da sahneye çıkan millî cesaret, 7 Ağustos’taki uzlaşma asaletiyle takviye edilerek pekişmiş, sonuç itibariyle siyaset kurumuna yeni bir soluk getirmiş, yeni bir sorumluluk listesi yüklemiştir. Türk Milleti 15 Temmuz’da altını kalın olarak bir kez daha çiziyorum ki, kanlı işgali durdurmuş, 7 Ağustos’ta ise kalıcı uzlaşma iradesini doğrultmuştur. Bu tarihi bir dönemeçtir. Bu değişimin kendi içinde 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü sonucunda yeşeren ve yükselen çok sayıda demokratik, siyasi, sosyolojik, güvenlik ve hukuki gerekçeleri vardır ve ortadadır. CHP karşıymış, zaten yanında olsaydı, destek çıksaydı o zaman şaşar, o zaman hayret ederdik. İP, HDP, PKK,FETÖ ve diğer hasım odakları hayır diyormuş, evet deselerdi tercihimizi sorgular, durduğumuz yeri tekrar gözden geçirirdik. Yeni sistem doğası gereği uzlaşmayı şart koşmaktadır. 8 Ocak’ta tercihimizi ilan ederek 3 Kasım 2019 üzerinde yapılan hesapları bozduk, kriz tetikçilerini şoka soktuk, belirsizlikten nemalananları felce uğrattık. Bizim korkumuz, kaygımız, kendimizden kuşkumuz yoktur. Bizim pazarlığımız, gizli gündemimiz, saklı heveslerimiz, kendimize güvensizliğimiz hiç yoktur. Bizde var olan Türk ve Türkiye sevdasıdır. Bunu yaparken de cılız siyasi dürtülere, küçük olsun benim olsun anlayışına savrulmayız”.
Çakır, Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletin gönlünde eşsiz ve emsalsiz bir taban tuttuğunu söyledi.
DEMOKRASİ MEYDANI ER MEYDANIDIR
Türk Milleti’nin huzur ve haysiyetiyle oynayan siyasi çeteleri bozguna uğratacaklarını, heveslerini kursaklarında bırakacaklarını belirten Çakır; “Milliyetçi Hareket Partisi’ne anket kumpası kuran, baraj yaygarası koparan, dedikodu yayan, yalan ve riya aşılayan her kim varsa rezilliğin çukurunda çırpına çırpına hak ettiğini eninde sonunda bulacaktır. Türk Milleti MHP’yi görmüş, hakkını teslim etmiş, dua ve desteğiyle düşmanları çatlatmak için son hazırlıklarını yapmıştır. Demokrasi meydanı er meydanıdır” dedi.
GÖZÜMÜZ KARADIR, ZİRA MEVZUBAHİS VATANDIR
Bir asrı geçen bir süredir, güney sınırlarımız boyunca fitne kazanı kaynatıldığının altını çizen Çakır sözlerine şöyle devam etti; “ABD’nin sınırlarımızın hemen yanı başında ne işi vardır? PKK-PYD ile ne yapmakta, hangi karanlık filmin galası için hazırlık içindedir? Suriye’nin kuzeyindeki ağır sorunların müsebbibi ABD’dir, mihrak ABD’dir, kanlı müttefikler ise ABD-PYD-PKK’dan müteşekkildir. Cezire istilaya uğramıştır. Afrin’de tasallut ve abluka altına alınmıştır. Yaklaşan tehlikeleri sezen liderimiz sayın Devlet Bahçeli 6 Ağustos 2012 tarihinde şu teklifte bulunmuş ve şu çağrıyı yapmıştır. ‘Ülkemize yönelen tehditleri en aza indirmek amacıyla, batı ucu Afrin’i, doğu ucu Kandil’i içine alacak şekilde tesis edilecek hilal şeklinde güvenlik kuşağı bir an önce sağlanmalı ve icra edilmelidir’. Amanos Dağları Afrin’e açılan penceredir ve bu yolla teröristler yıllar içinde vatana sızmış, hain ve kanlı eylemlerini gerçekleştirmişlerdir. PYD-YPG’li caniler Münbiç’ten sökülüp atılırsa, Suriye’nin kuzeyinde hainlerin barınma imkânı, tutunma ihtimali kalmayacaktır. Artık terör örgütü PYD-PKK’ya Afrin’in tabut, arkasından sırayı alacak olan Münbiç’in mezar olması yegâne ve sonuna kadar desteklediğimiz millî hedeftir. ABD’nin operasyonel ortağının kökü kazınmalıdır. Gözümüz karadır, zira mevzubahis vatandır. Şakamız yoktur, zira konu milletin bağımsızlığı ve güvenliğidir. Bir yanda yakın çalışacağız dersiniz, diğer yanda PKK’nın sırtını sıvazlarsınız. Hem Türkiye’yle stratejik ortak olup hem de PYD-PKK-YPG ile operasyonel ortaklık kurmak tek kelimeyle rezalet, cinayet ve hıyanettir. Türk Milleti bunu yutmaz, bu tuzağa düşmez, bu zehri yemez. ABD verdiği hiçbir sözde durmamıştır. Ortaklık ve müttefiklik hukukunu çiğnemiştir. En son olarak, teröristlerden kurulu sözde kuzey ordusunu kurmaya kalkarak bardağı taşırmıştır. Haine hain diyemeyen, düşmana tavır gösteremeyen ne milletin gönlüne girebilecek, ne de Türkiye’nin gündeminde olmayı hak edecektir”.
Editör: Vitrin Haber
