AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Nazım Maviş, "Cumhurbaşkanlığı sistemi bu güne kadar Türkiye'de sistemin tepesinde bir vesayet düzeneği olarak kurgulanmıştı. Eğer halk olur da yanlış yapar, ya davulcuya ya zurnacıya kaçarda istenmedik birilerini iktidara getirirse, o iktidarın tepesinde bir emniyet sübabı olarak kurgulanmıştı. Bu nedenle de Cumhurbaşkanlığı seçimleri Türkiye'de hep kriz kaynağı oldu" dedi. 

Bayram tatili için memleketi Sinop'a gelen AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) Y. Üyesi ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Nazım Maviş, Vitrinhaber Gazetesini ziyaret etti. Gazete çalışanları ile bir süre sohbet eden Maviş daha sonra Vitrinhaber Yazı İşleri Müdürü Serhat Özşahin ile ofisinde bir araya gelerek gündeme dair açıklamalarda bulundu. 
'Vitrinhaber önemli bir hizmeti ifa ediyor'
Vitrinhaber Gazetesi'nin il geneli ve il dışında yoğun bir şekilde takip edildiğinin altını çizen Nazım Maviş, ; "Sinop'u yakından takip ediyoruz. İlimizde bu tip medya kuruluşlarının güçlenerek devam etmesini arzuluyoruz. Hem basılı, hem de internet medyası olarak Vitrinhaber, çok güzel hizmetler yapmakta. Hem Sinop'u muzda yaşayan hemşehrilerimizin, hem de Sinop'u muzun dışında yaşayan hemşehrilerimizin yerel haberler kadar ulusal haberleri de takip edebileceği önemli bir misyon yerine getiriyor. Bu açıdan önemsiyoruz, tebrik ve takdir ediyoruz. Bu yeni dönemde de güzel hizmetler yapacağından hiç kuşku duymuyoruz. Bu vesileyle de Sinoplu hemşehrilerimizin bayramını da tebrik ediyoruz. Güzel bir bayramı ağız tadıyla yaşadık. Umarız Cenab-ı Hak daha nice bayramlara barış ve huzur içerisinde kavuşmayı nasip eder. Sinop'a tatil için gelen vatandaşlarımıza da dönüş yolunda kazasız-belasız bir yolculuk diliyorum" dedi. 

'Türkiye tarihi bir an yaşıyor'
Konuşmasında 10 Ağustos tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Nazım Maviş, 10 Ağustos'ta Türkiye'nin tarihi bir gün yaşayacağını söyledi. Halkın ilk kez Cumhurbaşkanını bizzat kendisinin seçeceğini hatırlatan Maviş sözlerine şöyle devam etti; "Önümüzde çok kısa bir süre var. 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Cumhurbaşkanını halk seçecek. Seçimler bu açıdan da çok manidar ve önemli. Cumhurbaşkanlığı sistemi bu güne kadar Türkiye'de sistemin tepesinde bir vesayet düzeneği olarak kurgulanmıştı. Eğer halk olur da yanlış yapar, ya davulcuya ya zurnacıya kaçarda istenmedik birilerini iktidara getirirse, o iktidarın tepesinde bir emniyet sübabı olarak kurgulanmıştı. Bu nedenle de Cumhurbaşkanlığı seçimleri Türkiye'de hep kriz kaynağı oldu. Hatırladığımız geçmişten hangi Cumhurbaşkanının seçim dönemine bakarsak bakalım, mutlaka krizler, problemler yaşandı. Dolayısıyla Cumhurbaşkanını halkın seçecek olması bu açıdan oldukça önemli. Çünkü artık mecliste milletvekilleri üzerinden bir takım kumpaslar kurarak ve bir takım baskılar araçlarıyla manipülasyonlar yaparak gizli kapaklı bir şekilde pişirilmiş ve meclisin gündemine getirilmiş Cumhurbaşkanı adayları devri bitmiş oldu. Halk artık doğrudan bizzat kendi başkanını kendi seçmiş olacak. Bu açıdan bu çok önemli bir gelişme. 

'Cumhurbaşkanlığı makamı daha da güçlenecek'
İkincisi Cumhurbaşkanını halkın seçecek olması Cumhurbaşkanlığı makamını daha da güçlendirecek ve daha da kuvvetlendirecek bir gelişmedir. AK Parti iktidarının bana göre yapmış olduğu bir çok iyi iş var, ama 'bu iyi işler arasında en önemlisi hangisi?' diye sorarsanız; Cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönünde yapılmış olan Anayasa değişikliği diyebilirim. 10 Ağustos'ta yapılacak seçimlere bu günden baktığımızda aslında sonucun belli olduğu bir seçim sürecini yaşıyoruz diyebiliriz. Bu nedenle tansiyon biraz düşük ve halk sonucu çok iyi görüyor. Ancak şunu söylemekte yarar var; Türkiye'nin 3 tane Cumhurbaşkanı adayı var. 'Bu üç aday içerisinde Recep Tayyip Erdoğan neyi temsil ediyor?' diye soracak olursak, 12 yıllık AK Parti iktidarı neyi temsil ediyorsa, Recep Tayyip Erdoğan'da onu temsil ediyor. 

'Erdoğan statükoya karşı direndi'
Tayyip Erdoğan aslında eski Türkiye'nin karşısında, yeni Türkiye'yi temsil ediyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı demek, yeni Türkiye'nin güçlü bir şekilde kurulması ve inşa edilmesi demek. Sayın Erdoğan statükonun karşısında değişimin öncüsü oldu. 1960 ihtilali ile Türkiye'de bir düzen tesis edilmeye çalışıldı. 1960 ihtilalinden sonra Milli Güvenlik Kurulu ihdas edildi. 1980'den sonra da YÖK ve benzeri kuruluşlarla bu vesayet daha da perçinleştirilmiş oldu. İşte bu statükoya karşı direnen sayın Erdoğan değişimin öncüsü ve taşıyıcısı oldu. Bütün bunlardan hareketle baktığımızda, yeni ve güçlü Türkiye'yi kurabilecek irade 10 Ağustos'ta yeniden tecelli edecek, bundan kuşkumuz yok. Ben şimdiden 10 Ağustos'un milletimiz ve hemşehrilerimiz için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Sinop AK Parti'ye her zaman çok güçlü bir şekilde destek verdi, inanıyorum ki bu seçimde de bundan önceki desteklerden daha fazlasını verecek. Bundan hiç kuşku duymuyorum"

Editör: Vitrin Haber