CHP Grup Başkanvekili Sinop Milletvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Ağustos itibariyle başbakanlık ve genel başkanlığa veda etmesi durumunda "tam kanunsuzluk" gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne, bu sürede yapacağı idari işlemlerle ilgili de Danıştay'a başvuracaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasa uyarınca gerek AK Parti gerekse Meclis üyeliğiyle ilişiğinin ne zaman kesileceği tartışılıyor. AK Parti, bu tarih için "yemin törenin' yapılacağı 28 Ağustos'a işaret etse de muhalefet farklı düşünüyor. Muhalefete göre Erdoğan'ın hem partisi hem de Meclis, dolayısıyla da Başbakanlıkla ilişiği Yüksek Seçim Kurulu'nun kesin seçim sonuçlarının açıklandığı gün kesiliyor. CHP Grup Başkanvekili Sinop Milletvekili Engin Altay, Erdoğan'ın 28 Ağustos itibariyle başbakanlık ve genel başkanlığa veda etmesi durumunda "tam kanunsuzluk" gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne, bu sürede yapacağı idari işlemlerle ilgili de Danıştay'a başvuracaklarını açıkladı.

RS FM'in sorularını yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, cumhurbaşkanı seçim sonuçlarına saygı duymak gerektiğini vurguladı. Altay, "Seçim sonuçlarına öncelikle saygı duymak demokrasiye inanmanın bir gereğidir. Milletin bir takdiri ortaya çıktı. Elbette eşit koşullarda yarış olmadı. Recep Tayyip Erdoğan devletin bütün imkanlarını kullanarak, maddi - manevi bütün imkanlarıyla bu seçime girdi ve seçimde 12 yıllık başbakanlık yapmış birisi olarak da her şeye rağmen yüzde 51.8 gibi bir oranla ilk turda cumhurbaşkanı seçildi. Diyeceğimiz bir şey yok, hayırlı olsun. Milletin takdirine saygı duymak zorundayız" dedi.

"Sandığa gitmeyenler sebep oldu"
Engin Altay, CHP ve MHP'nin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aldığı oyu da şöyle değerlendirdi:"CHP ve MHP'nin çıkardığı ortak aday ve daha sonra ona destek veren partilerin de desteğiyle sanıyorum onu aşkın partinin desteklediği Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aldığı oy, çok küçümsenecek bir oy değildir. Yüzde 38 civarında bir oy aldı İhsanoğlu. Tabi sandığa gitmeyenler bu seçimin ilk turda Başbakan'ın lehine sonuçlanmasına sebep olmuştur. Yaklaşık 7 milyon insan Türkiye'de yaşadığı, bulunduğu halde sandığa gitmedi. Bir önceki seçimde yaklaşık 49 milyon insan sandığa gitmişti. Bu seçimde 40 milyon civarında seçmen sandığa gitti. Bu da Başbakan'ın aldığı oyun oranını yükseltti. Başbakan bir önceki seçimde aldığı oydan daha düşük bir oy aldı ama yüzde olarak, daha önce bu rakamla yüzde 43 alan AKP, şimdi bu rakamla 51.8'e ulaşmış oldu. Katılım düşüklüğünden kaynaklı. Ama buna rağmen yapacak bir şey yok. Seçilmiştir."

"Balkon konuşmasının gereğini bekliyoruz"
CHP Grup Başkanvekili Altay, Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Erdoğan'ın demokrasiye uygun hareket etmesini beklediklerini de vurgulayarak, "Umarım ve dilerim ki, balkon konuşmasında 'bu demokrasinin zaferidir' diyen başbakanın demokrasiye uygun hareket etmesini bekliyoruz. Demokrasinin bir tepki ve protesto rejimi olduğunu unutmamasını bekliyoruz. Devletin laik niteliğine ve hukuk devleti olma özelliğine artık herkesten çok Recep Tayyip Erdoğan'ın korumak gibi yükümlülüğü var. Umarım bu yükümlülüğü yerine getirir" dedi.

"YSK kesin sonuçları açıkladığı gün biter"
Erdoğan'ın AK Parti genel başkanlığı ve Meclis üyeliğiyle ilişiğinin kesilmesine yönelik tartışmaları da değerlendiren Engin Altay, şunları söyledi:
"'Görevi bırakma noktasında 28'ine kadar süreyi kullanacağım' açıklaması, Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı sıfatıyla hukuku, başbakanken yaptığı gibi çiğneyeceği intibasını veriyor. Yüksek Seçim Kurulu kesin sonuçları ilan ettiği gün, bizim anayasamıza göre Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlık sıfatı da AKP üyelik sıfatı da sona erecektir. 'Hayır, ben 28'ine kadar başbakanlık görevimi sürdüreceğim' derse anayasayı açıkça çiğnemiş olur. Türkiye'de anayasayı herkes çiğneyebilir ama cumhurbaşkanları anayasa çiğnemez. Onların görevi, devleti organlarının anayasaya uygun bir şekilde anayasada tarif edilen bir şekilde düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmek cumhurbaşkanın birinci görevidir. Ayın 15'inde muhtemelen Yüksek Seçim Kurulu kesin sonuçları açıklayacak gibi görünüyor. Tayyip Erdoğan'ın ayın 15'inden sonra başbakan olarak atacağı her imza hükümsüzdür. Mevcut Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün de YSK seçim sonuçlarını kesin ilan ettiği gün eğer Recep Tayyip Erdoğan bu görevi bırakmıyorsa, cumhurbaşkanının re'sen yeni bir başbakan vekili ataması gerekir. "

"Anayasa mahkemesi ve Danıştay'a gideriz"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "YSK'nın kesin seçim sonuçlarının açıklandığı gün Erdoğan partisi ve Meclis üyeliğiyle ilişiğini kesmemesi durumunda CHP olarak yapacağınız bir şey var mı?" sorusu üzerine de şunları söyledi:"Ana muhalefet partisi olarak, birey olarak, biz anayasanın ve kanunların ayaklar altına alınmasına seyirci kalmayız. Biz buna müsaade etmeyiz. Burada yapılacak işler var; nedir. Meclis Başkanlığı'na başvururuz. Ne deriz; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile Meclis'e gelen her türlü tezkere hükümsüzdür' deriz. Aynı şeyi kamudaki bürokratlar için -il valileri dahil- uyarılarımızı yaparız. İlaveten, ayın 15'i ile 28'i arası Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Başbakan sıfatıyla yapılacak her türlü idari işlemin iptal edilmesiyle ilgili de muhtemelen Danıştay'a başvurularımızı yaparız. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'ne de bir tam kanunsuzluk bakımından bir başvurumuz söz konusu olabilir."

Editör: Vitrin Haber