Bu kapsamda 2019 seçimlerinde vatandaşların özgür iradeleri ile oy kullanmaları baskıya maruz kalmamaları için her türlü önlemin alınacağına vurgu yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Seçim güvenliği sadece sandık başında veya YSK’da yapılmamaktadır. Genel merkezlerin taşralara inmesi müdahale etmesi de mümkün değildir.
Bir de biliyorsunuz ki; taşranın sorunları ve seçimde artan baskılar genel merkezler tarafından yerel anlamda bilinmesi mümkün değildir. Bizler siyasi parti temsilcileri olarak bu sorunları yerinde hisseden ve bilen buna göre şekil alması gereken demokrasinin yerel temsilcileriyiz.
Bu kapsamda vatandaşlarımızın özgür iradeleri ile oy kullanmaları baskıya maruz kalmamaları için her türlü önlemi almak, yetkili birimleri uyarmak da bizlere düşmektedir.”
KRALDAN ÇOK KRALCILIK YAPMAK İSTEYENLERE FIRSAT VERMEYECEĞİZ
Özellikle seçim dönemleri yaklaştıkça ‘kraldan çok kralcı’ kesilen kamu gücünü baskı unsuruna dönüştüren gerek bürokrasi de gerekse kamu görevlisi düzeyinde isimler öne çıkmaktadır.
Bu gün de özellikle demokrasinin yaşaması, cumhuriyetin gelişmesi için demokratik görüşmeleri, demokratik bilinçlenmeyi hazmedemeyen ve herkesi yönetmeyi, yönlendirmeyi kendine görev edinmiş, bunu da yaparken kamusal gücü kullanan isimlerin tehditlerinin zaman zaman üyelerimizi, demokratik olgunluk göstererek üye olan ya da sempati duyarak aktivitelerimizde yanımızda yer alan isimlere olduğu kadar siyasi parti ilçe başkanlığı yapan isimlere de tehditler geldiği görülmekte ve duyulmaktadır.
Gerek yargı da çalışan gerek kamuda görev yapan, milletin verdiği vergilerle devletten maaş alanlar ve kendini gerek akrabalık ilişkilerini kullanarak, gerekse siyasi düşünceleri doğrultusunda kamudaki görev alanını öne çıkartarak yasalardan doğmayan gücü kullanmak sureti ile tehdit şantaj, aba altından sopa göstermeyi bırakmaya çağırıyoruz. Devlet kurumları kimsenin babasının çiftliği, yasalarda onların oyuncağı değildir. Kendine göre yorumlar ve yönlendirmeler unutulmasın ki; bir başka hukuksuzluğu tetikler. Türkiye cumhuriyeti bir hukuk devleti yasalarda herkesi eşit kılan uygulamaların kanundan doğan eşit yurttaş olmanın getirdiği anayasal metinlerdir. Kendini yasaların üzerinde gören, vatandaşlar arasında ayrım yapanlar unutmamalıdır ki, siyaset ve siyasetçiler geçici, devlet kalıcıdır.”
EZİLEN VATANDAŞIMIZIN HAKKINI KORUYACAĞIZ
Demokrasi olgunluktur, demokrasi hoş görüdür cumhuriyet ise yaşam biçimimizdir. Mustafa Kemal Atatürk’ün deyimi ile “Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir” biz kimsesiz olan, iktidardan nemalanmayan, rant için düşüncelerini satmayan ve ifade edebilen, farklı düşünen, düşündüğü için cezalandırılan, şiddete bulaşmayan, ayrımcı olmayan sadece cumhuriyet ve değerlerine sahip çıkan, demokrasiyi özümsemiş, düşündüğünü söyleyebilen her bireyin haklarının korunması hususunda azami özeni göstererek, haklarını koruyacağımıza söz veriyoruz. Bunun aksini düşünerek; iktidar adına baskı ve tehditle oy devşirmeye çalışan, insanımıza baskı kuran isimlere karşı birlikte mücadele edeceğimizi belirtmek istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi siyaset yapmak istiyorsanız bırakın kamu görevini inin meydanlara diyoruz. Ya da bırakın siyaseti siyaset yapan siyasetçiler yapsın. Siz devleti ve devlet adına yaptığınız hizmeti siyasete karıştırarak vatandaşımızı hizmet ve yasalarla tehdit etmeyin.
Bundan böyle demokrasiye gölge düşüren iş, ekmekle ve işyeri ile üyelerimizi tehdit eden kamu gücünü şantaj ve tehditte kullanan, yönlendiren isimlerle Durağan’da siyasi faaliyet yürüten 3 parti olarak birlikte mücadele edeceğimizi, birimize ya da üyelerimize, sempati duyan vatandaşlarımıza karşı hukuk dışı yapılacak bir hamlenin, hizmetle tehdidin demokrasiye karşı ve de muhalefet eden partiler olarak bizlere yapılmış olacağının bilinmesini istiyoruz. Bu tür davranışlarda bulunanların isimlerini görev yerlerini deşifre etmek ve yetkili birimlerle paylaşmak sureti ile kamuoyuyla paylaşacağımızı, hukuk önünde hesap soracağımızı; kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz.”
Editör: Vitrin Haber
