CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Mecliste gazetecilere yaptığı açıklamada, "CHP'ye rota çizmek  HDP grup başkanvekillerine kaldıysa işimiz var." diye konuştu. CHP'ye  emperyalizmin rota çizemediğini, CHP'nin rotasının belli olduğunu belirten Altay,  CHP'nin rotasının Kuvayi Milliye ile çizildiğini söyledi. HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel'in dokunulmazlıklara ilişkin  açıklamalarını dinlediğini aktaran Altay, şöyle devam etti: "Bu konuda bize rota çizmek, siyasi ahlak ve etik konusunda laf etmek  kimsenin haddi değil ama hele hele onların hiç haddi değil. Daha düne kadar  'verin özerkliği alın başkanlığı' pazarlıkları yapan bir partiden alacağımız  siyasi etik ve ahlak dersi yok. Demokrasi dersi hiç yok. TBMM'de geçtiğimiz  günlerde alınan karar, Adalet ve Kalkınma Partisi ile MHP'nin veya CHP ile  MHP'nin iradesi değildir. Öyle olsaydı açık oylama yapılırdı. Milletvekillerine  üç ayrı renkte pul verildi. MHP ve HDP'de daha tek renk ağırlıklıydı ama CHP'de  ile Adalet ve Kalkınma Partisi'nde üç renk pulun üçü de kullanılmıştır ve çokça  kullanılmıştır."

İPTAL BAŞVURUSU YAPMAYACAĞIZ
Engin Altay, CHP'de haklarında fezlekesi olan bütün milletvekillerinin  arzu etmeleri halindeAnayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapabileceğini,  kimlerin yapacağını bilmediğini ancak parti olarak yapanlara lojistik hukuki  destek vereceklerini vurguladı. Altay, "Bizim, Anayasa Mahkemesine 110 milletvekiliyle geçici maddenin  iptaliyle ilgili bir başvurumuz mümkün değil. HDP'nin açacağı imza föyünde bir  tek Cumhuriyet Halk Partilinin imzası olmayacak. Olursa, onun Cumhuriyet Halk  Partisi ile zaten işi kalmamıştır. O Cumhuriyet Halk Partisiyle ilişkisini  kesmiştir. Bizim disiplin mekanizması çalıştırarak ilişki kesmemize gerek yok, o  arkadaşımız gidip buraya bir imza atarsa o Cumhuriyet Halk Partisi ile kendisi  bağını ve ilişkisini sonlandırmış olur. Ona da deriz ki yolu açık olsun."  değerlendirmesini yaptı. Altay, Anayasa Mahkemesi için 110 başvuruyu kendisinin  mümkün görmediğine dikkati çekti.

LİDERE İBADET GÖRDÜM  
AK Parti Olağanüstü Kongresini de değerlendiren Altay, kongre demenin  pek mümkün olmadığını savundu. Altay, "Lidere biat, lidere itaat siyasette vardır  ama demokrasimiz adına üzülerek orada ben lidere ibadet gördüm. Liderlere ibadet  başka bir şey. Adeta bir ibadet noktasında lidere teslimiyet var." ifadesini  kullandı. "Bu hükümette bence meşru bir hükümet olmaz darbe hükümetidir." diyen  Altay, kurulacak hükümeti 12 Eylül'den sonra kurulan Bülent Ulusu hükümetine  benzetti. Altay, "Binali Yıldırım ile Bülent Ulusu arasında hiçbir fark yoktur.  İkisi de darbe hükümetidir." görüşünü savundu.

KANLA KURULAN KANLA YIKILIR
TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın laiklik açıklamalarının sorulması  üzerine Altay, şunları vurguladı: "Laiklik karşıtı iş ve işlemler eskiden de vardı, şimdi de var.  Kubilay'ı Derviş Mehmet mi katletti, bizim Meclis başkanı da gravatlı Derviş  Mehmet. Bunu da söylüyorum. Karşı devrimciler 23 Nisan 1929'da da vardı, şimdi de  var. O zaman onların ayaklarında cizlavit kafalarında fes vardı. Bunların  ayaklarında pahalı iskarpin yakalarında pahalı gravat var. Fark bu kadar basit."  Laikliğin kimsenin tekelinde olmadığını ifade eden Altay, "Ne dedim  daha önce ben, kanla kurulan kanla yıkılır kardeşim. Bunu bir ay önce söyledim.  Böyle bir tehlikede görmüyorum ben." diye konuştu.
 
Editör: Vitrin Haber