Kılıçdaroğlu, partisince Sinop'un Boyabat ilçesinde düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.

Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'ın yaklaştığını ve vatandaşlardan mutlaka sandığa giderek oy kullanmalarını isteyerek anayasanın sadece bir parti veya grubu değil tüm Türkiye'yi ilgilendirdiğini vurguladı.
Vatandaşlara sandığa giderken sorgulamaları ve iyi düşünmelerini öneren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:"Sandığa giderken kendi kendinize 'Bir adama bu kadar yetki verilir mi?' diye sorun. Yine şu soruyu da sorun, teklik kime mahsustur? Teklik Allah'a mahsustur. Allah'a mahsus olan bir yetkiyi nasıl kalkarsınız da 80 milyonun iradesini bir kişiye bağlarsınız? O bir kişi bir sabah kalkacak diyecek ki 'Ben Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni fesih ettim, yeniden seçime gideceğiz, ben de beraber.' Peki biz bu 550 milletvekilini neden seçtik, neden gönderdik?"

Kılıçdaroğlu, 18 yaşında milletvekili seçilme konusuna ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:" Geliyorum 18 yaşına. '18 yaşında milletvekili olacak' diyorlar. 18 yaşında çocuğu olan kaç kişi var, bilmiyorum. Allah aşkına içinizde 'Benim 18 yaşındaki çocuğum milletvekili olacak' diyen bir kişi var mı? Ben 18 yaşında milletvekili olunmasına karşı değilim. Benim karşı olduğum şudur, 18 yaşında milletvekili olacak, ömür boyu askerden muaf olacak, iki yıl milletvekilliği yaptıktan sonra da milletvekilliği emekli haklarına sahip olacak. Ben buna karşıyım." 

"Güzel bir Türkiye için oyunuzu kullanın"

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 4 milyon Suriyeli bulunduğuna işaret ederek alandakilere "Suriyelilere vatandaşlık vereceğiz, diyorlar. Razı mısınız?" diye sordu. "Hayır" yanıtı üzerine Kılıçdaroğlu, Suriyelilere vatandaşlık verilmesini doğru bulmadıklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:"Suriyeli bizim ülkemizde birinci sınıf vatandaş, bizim vatandaşımız ikinci sınıf vatandaş. Suriyeli gider hastaneye para vermez, benim vatandaşım para öder, Suriyeli esnaf vergi vermez, benim esnafım vergi verir. Bunun neresi adalet? 'Evet oyu verin, onlara vatandaşlık vereceğiz' diyorlar. Neden vatandaşlık veriyoruz, bizim gencecik, pırlanta gibi çocuklarımızı El Bab'a göndereceğiz, Suriye'nin gençleri Türkiye'de volta atacaksınız. Ya vicdan var mı, Allah aşkına vicdan var mı burada? İşin özeti şudur, 16 Nisan'da gidip oy kullanmanızı isterim. Oyunuz ne olursa olsun, sandığa gidin ve oyunuzu kullanın çünkü burada bir parti seçmiyoruz, bir kişiyi de seçmiyoruz, geleceğimizi oyluyoruz. Güzel bir Türkiye için, demokrasinin olduğu bir Türkiye için, meclisin güçlü olduğu bir Türkiye için oyunuzu kullanın."

 "Neden kaos olsun?"
Anayasa değişikliğine "hayır" denmesi halinde bazılarının ülkenin kaosa sürükleneceğini söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:"Neden kaos olsun? Cumhurbaşkanı yerinde. Ne zamana kadar, 2019. Kim seçti, halk seçti. Meşruiyeti tartışılır mı, tartışılmaz. Neden? Çünkü seçen halk, ben seçmedim ki siz de seçmediniz. 80 milyon vatandaş gitti, sandıklarda oy kullandı, Cumhurbaşkanını seçti, hepimiz saygı duyacağız. Sayın Başbakan o da yerinde, bir sorun var mı, hayır yok. Bakanlar hepsi yerinde olacak. Bir sorun var mı, yine sorun yok. Türkiye Büyük Millet Meclisi görevinin başında. Dolayısıyla bir sorun çıkmaz. Peki 'evet' çıkarsa ne olur? Sevgili anneler, sizler freni patlayan otobüse çocuklarınızı bindirir misiniz? Sevgili babalar, sizler nereye gittiği beli olmayan bir trene ailenizi, çocuklarınızı bindirir misiniz? Şimdi deniyor ki freni olmayan ve nereye gittiği belli olmayan bir otobüse 80 milyonu bindireceğiz."

"Bir partinin genel başkanı mahkemeye hakim tayin edemez"
Kılıçdaroğlu, sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada hukukun saygınlığına zarar verecek uygulamalardan kaçınılması gerektiğini anlatarak şu görüşlerini dile getirdi:"Bir partinin genel başkanı mahkemeye hakim tayin etmemeli. Ben de etsem yanlıştır. Sayın Erdoğan, Bahçeli ve Binali Yıldırım da tayin etse yanlıştır. Bakın Sayın Erdoğan tarafsızlığını koruduğu sürece mahkemelere tayin yapabilir ama bir partinin genel başkanı olursa mahkemelere hakim tayin edemezsiniz. Benim tayin ettiğim bir hakim düşünün. Benim gibi düşünmeyen başka bir partiden vatandaşın işi oraya düştü. O vatandaş diyebilir mi burada adalet olur? Diyemez, neden? Falan partinin genel başkanı bunu tayin etti, bu benim değil partinin genel başkanının sözünü dinleyecek. Camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmayın. Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girerse devlette adalet olmaz, devlette düzen tutmaz. Camide siyaset olur mu? Her görüşten vatandaşımız camiye gidiyor. Kışlada siyaset olur mu, hepimizin çocukları askere gidiyor. Adliyede siyaset olur mu, her vatandaşın davası adliyede görüşülür."

Yeni sistemin yasalaşması halinde Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanının başkan seçilen kişiye vekalet edemeyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, mevcut sistemde seçimle gelen bir kişinin cumhurbaşkanına vekalet ettiğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:"Neden seçimle gelen biri Sayın Cumhurbaşkanını temsil etmesin? Kenan Evren seçimle mi geldi? Neden şimdi geriye gidiyoruz da ileriye gitmiyoruz. Bunların iyi düşünülmesi gerekiyor. O nedenle ben bu ülkenin 80 milyonuna sesleniyorum. Bu anayasa hepimizin anayasası olacak. Bir kişiye tek başına olağanüstü hal yetkisi veriliyor. Eğer bir kişiye bu kadar yetki verilmesini istemiyorsanız 16 Nisan'da vereceğiniz karar belli."

 
Editör: Vitrin Haber