Dünyada en kolay siyaset din üzerinden yapılandır.. Çünkü insanların duygularını sömürürsünüz.. Değiştim deyip daha çok insanın duygularına dokunursunuz.. Sonrasında değişmediğinizi kanıtlayacak işler yaparsınız, laflar söylersiniz... Din üzerinden siyaset aslında insanların manevi duygularıyla oynamaktan başka bir şey değil.. Asıl önemlisi insanların böyle kişilerin peşinde nasıl koştukları.. Din; kişi ile Allah arasında olan bir olgudur.. Sonuçta, politikacı falan gibi aracılara gereksinim duyulmaması gerekir.. Ülkemizde din ve diğer değerler üzerinden siyaset yapılıyor mu derseniz?.. Evet yapılıyor derim.. Kimlerin yaptığını da herhalde bilirsiniz.. Dinin siyasete alet edilmesi her zaman tartışılır..  Örneğin AK Parti'nin din üzerinden siyaset yaptığı söylenir.. Ben buna inanmıyorum.. Çünkü AK Parti'nin içinde her kesimden insan mevcut.. Diğer partiler nasıl ise AK Parti de öyle.. Şu olabilir bir Müslüman kişi hem dini inançlarını yaşıyor hem siyaset yapıyor ise buna dini alet ediyor demek de yanlış olur.. Zaten Recep Tayyip Erdoğan Başbakan iken 10 Ocak 2004 yılında partisinin İstanbul Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde düzenlediği ''Uluslararası Muhafazakarlık ve Demokrasi Sempozyumu''nun açılışında yaptığı konuşmada, parti olarak din üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmadıklarını ve karşı olduklarını söylemişti.. Siyasette şöyle bir kavram var.. Bol bol vaat edilir fakat verilen sözlerin çoğu da yerine getirilmez.. Hal böyle olunca verilen sözlerin yerine getirilmemesi caiz mi?.. Değil tabii ki.. O zaman nasıl olacak da din üzerinden siyaset yapacağız.. Siyaset yapılmalı fakat bir şartla.. Makam ve mevki uğruna vatandaşa yapamayacağınız projeler ve vaatler üzerinden değil.. Seçim zamanında verdiğiniz sözleri tutarak.. Halkı kandırmayarak.. Biliyorsunuz dinimizde vatandaşı kandırmak yok.. Yapamayacağın şeylerin vaadi de yok.. Verdiğiniz sözü tutamazsanız eğer hem bu dünyada hem de ahirette karşılığını bulursunuz.. Siyaseti fazla anlamayanların dilinde şöyle bir söz dolaşır.. "Siyasetin kitabı yok" der.. Peki bu söyleyenlerin sözünden yola çıkarsak, sizin de bilgi birikiminiz yoksa vatandaşa nasıl bir hizmet götürmeyi düşünüyorsunuz?.. Yollara parke taşı döşeyerek mi?..Veya koltukta oturarak mı?.. Her şeyin bir kitabı vardır.. Siyasetin de var.. Eğer sen siyasetin kitabını okumamışsan ve bilmiyorsan iflas eden tüccara dönersin... Verdiğin sözleri tutmayıp hem gülünç duruma düşersin hem de güven kaybı yaşar ve saygınlığın zarar görür. Siyasiler ve yerel yöneticiler, ağzından çıkan her sözü kulağı duyarak vaat edecek.. Vatandaşı kandırarak değil, yapabileceğiniz vaatlerde bulunun.. Söz verip de yapılmayan vaatler siyasetin cilvesini değil, sizin kişiliğinizi gösterir.. Bir de böyle bir siyaset çizgisinde olanlar benim aklıma hep Devekuşu misalini getirir.. Yine hatırlatayım.. Devekuşuna sormuşlar, "Hey Devekuşu, sen devesin yürü" demişler, "Yok ben kuşum uçarım" demiş.. "Sen kuşsun uç" demişler, "Yok ben deveyim yürürüm" demiş.. Yani işine geldiği gibi konuşuyor.. Sinoplu hamşehrilerime sesleniyorum.. Seçimler yaklaştıkça sizlere vekil adayları bol vaatlerde bulunacak.. Ne olur onlara vaat ettiklerini nasıl yapacaklarını bir sorun.. Boş söze de kanmayın.. Ben de siyasetin din üzerinden yapılmasına karşıyım..