16 Ağustos 1838 yılında BALTALİMANI Antlaşması imzalandı. Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasının İngiliz menfaatlerine aykırı olduğu düşünülerek Osmanlı’nın yanında yer almışlardır.  Ayrıca bu antlaşma ile İngiliz’ler çok büyük ekonomik çıkarlar elde etmişlerdir.

     II. Mahmut bir yandan dışarıdan gelen tehlikeleri savuştururken, diğer yandan da iç isyanları göğüslüyor ve reformlar yapıyordu.    

     Osmanlı İngiliz ticaret anlaşmasına Fransa başlangıçta çok sert tepki verdi. Daha sonra anlaşmayı tanıdı ve kendiside bir ticaret anlaşması imzaladı. Böylece, Osmanlı Devleti, İngiltere’nin ardından Fransa’nın da siyasi desteği sağlanmış oldu.    
     24 Haziran 1839 Nizip savaşı; Osmanı ordusu bir bahane ile Suriye’ye girerek savaşı başlattı. Osmanlı Ordusu ile İbrahim Paşa komutasındaki Mısır Ordusu Nizip’te karşılaştılar. Osmanlı ordusuna danışmanlık yapan Prusyalı kurmay subaylar, Osmanlı Ordusunun Mısır ordusunu yenebileceği bir durmda iken, hemen hücuma kalkmasını tavsiye ettiler. Fakat ordu içinde bulunan ulema Cuma günü hücum edilmesinin dine uygun olmadığını savunarak hücuma engel oldular. Etesi günü Prusyalı subaylar bir gece baskını yapılmasını tavsiye ettiler. Ulema bu defa da gece baskını yapılmasının Padişahın şanına yakışmayacağını söylediler. Bu sırada Mısır ordusu Osmanlı ordusunun kanatlarını kuşattı Prusyalı subaylardan Helmut Von Moltke, Hafız paşa’ya Birecik üzerinden geri çekilip kuşatmadan kurtulmasını tavsiye etti. Hafız Paşa geri çekilmeyi şerefsizlik saydığından tavsiyeye uymadı. Mısır ordusu dört saat içinde Osmanlı ordusunu yok etti.                                                                                                                                               
     30 Haziran 1839; II. Mahmut 54 yaşında öldü.                                                                                                     
     1 Temmuz 1839 Sultan Abdülmecit 16 yaşında tahta çıktı.                                                                                  
     2 Temmuz 1839 Yenilgiden haberi olmayan Sultan Abdülmecit; Mehmet Ali Paşa ile olan sorunları çözmek üzere orduya ve donanmaya harekatın durdurulması emrini vermişti. Fakat çok geçti, çünkü Çanakkale önlerinde bulunan Osmanlı donanması Mısıra götürülerek Mehmet Ali Paşa’ya teslim edildi. Bu yüzden Osmanlı devleti Kara kuvvetleri ile birlikte donanmasınıda kaybederek savunmasız kaldı. Yenilgi haberi İstanbul’a ulaştığında  Osmanlı devleti Mısır valiliğinin babadan oğla geçmesi koşuluyla, Mehmet Ali Paşa’dan barış istedi. Fakat Mehmet Ali paşa, ancak Mısır, Suriye, Adana ve Maraş kendisine verildiği takdirde barışı kabul edeceğini bildirdi.
     3 Temmuz 1839 Bu gelişmeler karşısında, Rusya’nın Hünkar iskelesi anlaşmasından yararlanarak İstanbul üzerinde etkili olmasından çekinen İngiltere ve Fransa, sorunu bir Avrupa sorunu haline getirme kararı aldı. Bu sıralarda İngiltere ile çatışmayı göze alamayan Rusya, bu karara katılmak zorunda kaldı. Bu devletlere Avusturya ve Prusya’da katıldı. Avrupa devletleri, Fransa, Rusya, İngiltere, Prusya ve Avusturya verdikleri ortak bir nota ile Mısır sorununun kendilerine danışılmadan çözülmemesini istediler.
     3 Kasım 1839 Gülhane Hatt-ı Hümayunu ilan edildi. Ülkede yeni bir dönem başladı. Bu durumda Osmanlı Ortodoksları, Rusların elinden alınarak rakip devletlerin çıkarlarını koruyan bir yönetim tarzı olarak değerlendirilen Tanzimat, işin başından beri Osmanlı devletinin güçlenmesine karşı olan Rusya tarafından hoş karşılanmadı.
  
     15 Temmuz 1840 Londra antlaşması; Karadeniz ve Boğazların Rusya’nın vesayeti altında bulunmasını Avrupa için tehlike olarak gören İngiltere Londra’da Avusturya, Prusya ile Osmanlı devleti arasında Mısır görüşmelerini sona erdiren bir sözleşmeyle Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya karşı alınacak önlemlerle ilgili bir sözleşme imzalatmayı başardı. Bu protokolde, Mısır valiliğinin Babadan oğla geçmesi kabul ediliyordu. Ayrıca Suriye ve Akka valilikleri de Mehmet Ali Paşa’ya veriliyordu. Mehmet Ali Paşa bu anlaşmayı on gün içinde kabul etmek zorundaydı. Şayet on gün içinde kabul etmezse Akka valiliği, yirmi gün içinde kabul etmezse Mısır valiliği zorla elinden alınacaktı. Mısır valisi en geç yirmi gün içinde Osmanlı donanmasını da iade edecekti. Ayrıca Rusya’nın Boğazlarla ilgili ayrıcalıklarına son veren bir maddede yer aldı. Böylece Rusya’ya verilen ayrıcalıklar ortadan kalktı. Osmanlı Devleti, eskiden olduğu gibi barış halinde Boğazlardan herhangi bir savaş gemisinin geçmeyeceğini kesin beyan ediyor buna akit eden dört devlette Babıâli’nin bu kararına saygı göstermeye söz veriyorlardı. Bu anlaşma ile, dört Avrupa devleti, Osmanlı devletinin toprak bütünlüğünü savunacaklarını göstermiş ve garanti etmiş oldular.  
     Mehmet Ali Paşa, Fransa’nın kararı tanımamasından güç alarak, alınan kararların hiç birini tanımadı. Bunun üzerine Osmanlı devleti Mehmet Ali Paşa’nın üzerindeki görevleri geri aldı ve onu asi ilan etti. Bunun ardından Osmanlı, İngiliz ve Avusturya donanması Suriye kıyılarını kuşattı ve Lübnan’a asker çıkarttı. Diğer yandan da kuzeyden ilerleyen bir Osmanlı ordusu, İbrahim Paşa kuvvetlerini yenerek Suriye’den çekilmeye mecbur etti. 
     Fransa, Osmanlı ordusunun bu kadar cabuk harekete geçebileceğini ve Mehmet Ali paşa Kuvvetlerinin bozguna uğrayacağını tahmin etmediğinden harekete geçmemişti. Bu gelişmeler üzerine İngiltere ile çatışmayı göze alamamış ve Mısır sorununda taraf değiştirmiştir. Böylece Mehmet Ali Paşa fransa’nın da desteğini kaybetti.
     Tanzimat döneminde Ülkenin geniş sınınırlarını savunabilmek ordu ve donanmanın Batı standartlarında oluşturma gayretleri başladı. Bu defa İngiltere ile anlaşmalar yapıldı. Bahriye Okulunda ve donanmada İngiliz Uzmanlar görev aldılar. Bunlardan biri de Yunan ihtilali sırasında doğu Akdeniz’de görev yapan İngiliz donanmasında bulunmuş ve bu nedenle de Türkleri yakından tanıma fırsatı bulmuş ve sevgi beslemeye başlamıştı. Birçok Avrupalı siyasinin Osmanlı aleyhine döndükleri günlerde, yazdığı iki çiltlik eserinde, başta İngiltere olmak üzere Avrupa Halklarının büyük bir hataya düştüklerini büyük bir cesaretle dile getirmişti. 1829 yılının Mayıs ayında İstanbul’a gelen Slade, Kaptan-ı Derya Pabuçcu Ahmet Paşa komutasındaki filoyla Karadeniz’e çıkmıştır. Avrupa dengesi için Osmanlı devletinin varlığını sürdürmesine gönülden inanmış İngiliz deniz subayı, iyi intibaları nedeniyle 1849 yılında resmen Osmanlı Bahriyesinin hizmetine girmiştir. Tuğamiral Adolphus Slade “Müşavir Paşa” ünvanıyla yıllarca Osmanlı bahriyesinde hizmet görmüştür. Sultan Abdülmecit Han (1839-1861) döneminde devletin kalkınma politikası bahriyede de kendini göstermiş, yeni gemilerin inşasında, tersanelerin ve bahriye okulunun modern bir şekilde kurulmasında önemli adımlar atımlısında önemli görevler almıştı. Kırım Savaşında Osmanlı donanması ile müttefik donanma arasındaki koordineyi büyük bir başarı ile sağlamıştır.    
 
      30 Ocak 1840 Yılında; Padişah Mısır’ı Mehmet Ali Paşaya bırakılmasını Bunu takiben; Mısır meselesinin 30 Ocak 1840 da kesin olarak çözümlenmesi ve Boğazların kapalılığına dair akdedilen Boğazlar Anlaşmasını Fransa imzalamaya razı oldu. 
      27 Kasım 1840 günü; bir İngiliz filosu İskenderiye önlerine gelmişti. İngilterenin bu baskıları sonucu Mısır valiliğinin babadan oğla geçmesi şartıyla Osmanlı donanmasını geri vermeyi kabul etti. 
     13 Şubat 1841 günü; Mısır valiliği imtiyaz fermanı yayınlandı. 

Devam edecek....