ŞİMDİ TAM ZAMANI, ORDU SİGARAYI BIRAKIYOR, PROJESİ HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ

“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil!” sözünü meslek hayatım içinde prensip edindim. Bizi büyüten topraklara vefa borcumuzu ödemek de vazifelerimizdendir. O yüzden “İyilik yapar gibi görünmeyin; iyilik yapın, görünmeyin!”  ikazını şiar edindim. “Bir mani kadar olsun sözün, uzatma, gerisi unutulur.”  talimatına da hep uydum. 
Ordu Valiliği ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti Ordu Şubesi tarafından tertiplenen Şimdi Tam Zamanı, Ordu Sigarayı Bırakıyor! adlı proje kapsamında 31 Mayıs 2017 tarihli Dünya Tütünsüzlük Günü programı vesilesiyle bazı hususları dile getirmek istiyorum. 
 
SİGARA ALIŞKANLIĞI VE BAĞIMLILIĞI
“Gençlerin sigaraya başlama sebepleri; toplumdan kaçma eğilimi, değişik kaygı ve endişeler, kötü arkadaşların etki ve teşvikleri, merak duygusu, özenti, mevcut otoriteye başkaldırma duygusunun dışa vurulmasında sigaranın bir unsur ve tepki aracı olarak kullanılması, insanlara karşı duyulan güvensizlik, şahsî yetersizlikler ve sorumluluk almak ve ailenin mes’ûliyetini paylaşmaktan kaçma gibi değişik sebeplerdir. Birçok gencin “Bir kere denemekten bir şey olmaz!” düşüncesi ve kötü telkiniyle zararlı alışkanlıkların pençesine düştükleri ve daha sonra da bir ömür boyu zararlı alışkanlıklarını devam ettirdikleri hepimizin bildiği acı bir gerçektir. Aslında her iyiliğin ve her kötülüğün bir giriş kapısı vardır. Zararlı alışkanlıklar bir kere denemeyle başlar, ikinci ve üçüncü kullanımlar bağımlılık yaratır, sonra da kullanılan maddenin müptelâsı ve esiri olunur. 
 
SİGARA DENİLEN İLLET
Çocuklarımız tarafından yanlış bir iş yapılıyorsa onlara, ‘Yaptığın bu işte benim rızam yok!’ mesajı verilmelidir. Çocuğun yaptığı hatayı engelleyip engelleyememek apayrı bir konudur. O mesaj verilmezse, ortada engellemenin düşüncesi bile kalmaz.”  

“Yarınlarımızı hazırlayacak olan gençliğe çocukluk çağından itibaren değerlerimizi ve kıymet ölçülerimizi aşılayalım.”  
İnsanın kötü alışkanlıklarının başında gelen “sigara ve alkol alışkanlıkları ilk sigaradan ve ilk kadehten başlar. Nitekim huy hâlini alan ruhî itiyatlar da böyledir. Yalancılık, ilk yalandan, dalkavukluk ilk etek öpmeden, iradesizlik ilk zaaftan başlar ve tekrarlandıkça bu hareketler otomatikleşir.”  

Bir ülkede “Gençliğin hâli ne ise, milletin istikbâli de o olacaktır.

İnsanlara boyun eğdirmenin yolu, akıllarını ve irâdelerini devreden çıkarmaktır. Günümüzün emperyalistleri insanı önce düşünemez hâle getiriyorlar, sonra da çâresiz bırakıyorlar. Düşünemeyen insanlar kendilerini yaşadıkları, yaptıkları her şeye mecbur hissediyorlar. Her şey olduğu gibi kabulleniliyor. 

Kendini aşamayan insanlar kimsenin esaretinden ve tahakkümünden kurtulamaz. İradesi sağlam olmayanların rengi sabit değildir. Gençler! Önce sıradan şahsiyetli bir fert olmayı, sonra da baş olmayı hak edin!

İsteklerini aşamayanlar, hislerine gem vuramayanlar, izzeti, haysiyeti, hürriyeti asla yakalayamazlar. Zafer bayrağının ilk dikileceği yer insanın nefsi olmalıdır.

Bize hasımlığı ve düşmanlığı olanların, dünlerinden etkilenmedikleri düşünülemez.

İnsanları etkileyen güzel sözden çok icraattır. Hâlin konuşması dilden çok daha önemlidir. Hâl ilminin bir katresi yığın yığın sözden daha tesirlidir. Bütün büyük insanlar uzun nutuklar atmak yerine küçük de olsa bir şeyler yapmayı tercih etmişlerdir.
“Gençlik, toplum ağacının bahar filizidir. Tohumu içinde gizleyen çiçek, çekirdeği özünde tutan meyve gibidir. Güzel ve mükemmel bir ülke o tohum ve çekirdeklerden doğacaktır.

Ancak, düşünür Snelman “Gençliğin ruhunu işlenmeyen bir tarla gibi kendi hâline bırakırsanız, orada ısırganlar, dikenler yetişir.” diyerek gençliğin ruh dünyasına âdetâ bir bahçevan gibi eğilmek, his ve düşüncelerini bir fidan gibi kollayıp gözetmek gerektiğini ortaya koymuştur.

Bir gencin kendini keşfetmesinin önündeki en büyük engel, çevresindeki kötü arkadaşlarıdır. Nice gençler vardır ki, arkadaşları yüzünden idealleri, hayâlleri ve gelecekleri yok olup gitmiştir. Şurası hiç unutulmamalıdır ki, genç için yeni bir arkadaş, yeni alışkanlıklar demektir.”  

“Çocuklar, ailenin neş’esi, süsü, bir milletin geleceğidir.”  Onlara sahip çıkalım. 31.05.2017
 
 
Ekrem YAMAN
Ordu Vali Yardımcısı