Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Sedat Işıkay, çocuğun ateşli dönemde bilinç kaybı yaşaması, vücudunda kasılma olması, gözleri kayması, gevşemesi, altını ıslatması gibi şikayetlerin havala geçirmiş olabileceğini gösterdiğini kaydetti. Işıkay, halk dilinde ateşli havale olarak bilinen Febril Konvülziyon'un çocukluk çağının en sık görülen yaşa bağımlı, iyi gidişli ve ateşle ortaya çıkan nöbetler olduğunu kaydetti. 

Febril konvülziyon nedir?
Doç. Dr. Sedat Işıkay, febril konvülziyon 3 ay-5 yaş arasındaki çocuklarda, ateşe bağlı ortaya çıkan, yaşa bağımlı nöbetler olduğunu kaydetti. Işıkay, "Belli bir yaş aralığında görülür. Ateşin nedeni çocukluk çağında görülen herhangi bir enfeksiyon olabilir. Bu havale beyin enfeksiyonları, kandaki elektrolitlerin bozukluğu ve zehirlenmelere bağlı olmamalıdır. Olursa febril konvülziyon denilemez" dedi.

Görülme sıklığı nedir?
Doç.Dr. Işıkay, en erken 1 aylıkken havale görülebileceğini vurgulayarak, "Üst yaş sınırı yoktur. Hastaların yarısı 2 yaş altındadır. En sık 18-22 aylarda görülür. Yedi yaş üzerinde nadiren görülür. Febril konvülziyon, 5 yaşın altındaki yüz çocuğun yüzde 4’ünde görülen bir problemdir. Havale genellikle ateş yükseldikten 1-2 saat içinde görülür. Nadiren 1 saatten önce bazen ateş düşerken görülebilir. Anne ya da babasında febril konvülziyon olan bireylerde havale geçirme riski olmayanlara göre 4 kat daha fazladır" ifadelerini kullandı. 

Febril konvülziyon neden olur?
Nöroloji Uzmanı Işıkay, bazı kişilerin ateşli havaleye genetik yatkınlığı bulunduğunu vurgulayarak, "Bazı ailelerde febril konvülziyona genetik bir yatkınlık söz konusudur. Ailede başka bireylerde de çocukken febril nöbet geçirme öyküsü vardır. Febril konvülziyonda üst solunum yolu enfeksiyonları sık görülür. Ateş nedenleri üst solunum yolu enfeksiyonları, orta kulak iltihabı, bademcik iltihabı ve idrar yolu enfeksiyonu olabilir" uyarısında bulundu.

Febril konvülziyon ne şekilde görülür?
Sedat Işıkay, "Her tür nöbet görülebilir. En sık tüm vücutta gevşeme, gözlerini bir noktaya dikme şeklinde nöbet görülür. Bazen nöbetler tüm vücutta veya tek tarafta kol ve bacakta kasılma veya titreme şeklinde olabilir" diye devam etti.

Febril konvülziyon beyne zarar verir mi?
Işıkay, kısa nöbetlerin beyne zarar vermediğini dile getirerek, "Febril nöbetler çok kısa sürdüğü için beyne zarar vermez. Ancak 30 dakikayı aşan bir nöbet beyinde zarara yol açabilir" ifadelerini kullandı.

Febril konvülziyon tekrarlar mı? 
Işıkay, hastaların yüzde yetmişi ömründe bir kez febril nöbeti geçirdiğini vurguladı. Işıkay, "Ancak yüz hastanın on kadarı, iki veya daha fazla sayıda nöbet geçirir. Bu yüzden ailenin çok telaşlanmaması gereken bir durumdur. Ancak febril konvülziyon geçiren çocukların yüzde 30-40’ında en az bir kez tekrarlar. Eğer 1 yaşın altında başlamışsa yüzde 50, 3 yaş üstünde başlamışsa yüzde 10 tekrarlar. Hastaların yüzde 75’inde ilk yıl tekrarlar. Febril konvülziyonda en önemli 2 risk faktöründen birisi nöbetin 18 aylıktan önce olması ve birinci dereceden bir akrabanın havale geçirmiş olmasıdır" diye devam etti.

Hangi çocuklar febril konvülziyon geçiriyor?
Ateşli havalede çouğun yaşı ve ateşin önemli olduğuna dikkat çeken doç. Dr. Işıkay, "Febril konvülziyonda en önemli risk faktörü ateş ve çocuğun yaşıdır. Ateş ne kadar yüksek ise ateşli havale geçirme riski o kadar artar. Birinci derece akrabasında ateşli havale geçirme öyküsü var ise, yenidoğan servisinde 30 günden fazla yatmış ise, öncesinde nörolojik gelişim geriliği var ise, çocuğunuz bir kreşe gidiyorsa ateşli havale geçirme riski altındadır" dedi. 

Ateşli havale zamanında yapılması gerekenler
Işıkay, ateşli havale durumunda yapılması gerekenler konusunda da şu bilgileri verdi:
"Febril konvülziyonlar, ateşli durumlarda görüldüğü için, ateşin fark edilmesi ve uygun şekilde düşürülmesi hastayı rahatlatacaktır. Aileler, vücut ısısını ölçmeyi, ateşi düşürmeyi, nöbet esnasında yapılacakları bilmelidir. Hastayı yan yatırın, böylece ağız salgılarının hastanın akciğerlerine kaçmasını önleyebilirsi¬niz. Başının altına elinizi veya bir yastığı koyunuz. Ağzını açmaya, kaşık, parmak sokmaya çalış-mayınız, hastaya zarar verirsiniz. Her aile neredeyse bunu yapmaya çalışır. Yanlış bir uygulamadır. Nöbet geçene kadar bekleyip hastayı gözleyiniz. Nöbet durduktan sonra hastayı en yakın sağlık kuruluşuna götürünüz."

Işıkay, "Tek basit febril konvülziyon sonrası epilepsi gelişme riski havale geçirmemiş bir bireylerle aynıdır. Ancak risk faktörleri arttıkça bu risk yüzde 2-10 arasında değişir. Epilepsi gelişme riskini havale sayısı değil risk faktör sayısı belirler. Febril konvülziyondan sonra epilepsi gelişmesinde en önemli risk faktörleri ailede epilepsi öyküsü, öncesinde nörolojik bulgu (nöromotor gelişim geriliği) ve kompleks tipte febril konvülziyon olmasıdır. Febril konvülziyon tanısını koymak için EEG çekimine gerek yoktur. Ancak havalenin epilepsiden kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için uygun vakalarda çekilebilir" şeklinde konuştu.

Febril konvülziyonu önlemek İçin tedavi Gerekli midir?
Işıkay, nöbetleri önlemek için tedavi gerekli olduğunu kaydetti. Işıkay, "Nöbet tekrar riski yüksek olan hastalarda ilaç tedavisi gereklidir. Sık nöbet geçiren, nöbetleri uzun süreli olan, ağır nöbet olgularına tedavi verilir. Hastanın erken doğmuş olması, gelişimsel geriliğinin var olup olmaması, ailede sara hastalığı ya da ateşli havalesi olan birisinin varlığı riski artırmaktadır" diye konuştu. 

Işıkay, çoğu zaman febril konvülziyonun 10 dakikadan kısa sürdüğünü ve müdahele gerekmediğini hatırlatarak, ateşli nöbet anında mutlaka en yakın çocuk nöroloji uzmanına gösterilmesi konusunda da uyarıda bulundu. 
 
Editör: Vitrin Haber