İki güzide takımımız Çeyrek finale çıktığında, Türk Milli takımımızın başarısızlığı tüm ülkemizi sarmıştı. Külüp takımlarımızın başarıları ise Türk milletine iyi gelmişti.
Yıllarca İngilizler’in, Almanlar’ın, İspanyollar’ın, İtalyanlar’ın takımları yarı final, çeyrek final, hatta finaller oynamış onları ancak Tv’lerde seyretmek ile kaldık. Hep düşünmüşümdür Türk futbolu ne zaman Avrupa arenasında birlikte Finaller oynayacak diye… Çeyrek final kuraları çekildiğinde Galatasaray’a Real Madrid, Fenerbahçe’ye de lazio takımları çıkmıştı. Bir temsilcimiz Şampiyonlar liginde boy gösteriyor, Diğer temsilcimiz ise, Uefa Avrupa liginde.
Galatasaray Gruplardan çıkmak için son maçları beklerken, Fenerbahçe gurubu lider olarak çıktı. Galatasaray ara transferde yaptığı flaş takviyeler ile yurt içinde ve yurt dışında Türk futboluna ve kendi markasına katma değer kazandırırken, Fenerbahçe yerinde transferler yaparak takımlarına güç kattılar.
3 Nisan Çarşamba gecesi Madrid’e Estadio Santiago Bernabeu Stadyum’da Galatsaray İstediği skoru alamamış ve basın toplantısında Teknik Direktör Fatih Terim Norveçli hakeme kesiyordu faturayı.
İki çeyrek final oynamak isteyen takımlarımızdan Fenerbahçe dün akşam sahne almak için Şükrü Saraçoğlu’nda oynanacak Uefa Avrupa Liginde sırasını beklemeye başladı. Basın toplantısında Teknik direktör Aykut Kocaman ısrar ile ‘’sabırlı oynamalıyız’’Maç ‘’Nefes nefes’e’’geçecek diye demeçler veriyordu.Belliki Aykut Kocaman ve kurmayları derslerine iyi çalışmışlar.Lazio’nun Teknik Direktörü Vladimir Petkoviç ise Türkiye’ye yabancı olmayan insandı.2010-11 Sezonu şampiyonlar liginde 3.eleme turunda rakip olmuştu.Young Boys ile eşleşmiş ve takımına tur atlatmıştı.Samsun Spor’un başında iken bir yenilgi ve Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’ndan da beraberlik almıştı.
Lazio; Uefa Avrupa liginde hiç yenilmemiş, İtalya’da Juventus’u eleyerek yüksek sükse yapmış, Kupada finale yükselmiş bir takım hüviyetinde geldi Türkiye’ye. Nede olsa İtalya’nın temsilcisiydi. Az gol yiyen ve çok atan takıma karşı oynadı dün akşam Fenerbahçe.

Uefa’da sakıncalılar arasında yerini alan ve son iki maçını kendi evinde seyircisiz oynayan ve seyircisinden mahrum olan Fenerbahçe, turları geçmişti. Seyircili oynamanın keyfini yaşadı dün akşam., Ancak basın yolu ve Fenerbahçe Spor kulübü stadyuma giriş yapan her taraftara bir bülten vererek ne kadar Uefa’nın ciddi olduğunu ve yapılacak bir olumsuzluğun takımı ihraç edileceğinden bahsediyordu.Yönetim,teknik direktör,taraftar ve futbolcular herkes çok dikkatliydi dün gece.
Kadıköy-Bağdat caddesi esnafı, tüccarı, emniyeti, de en az Fenerbahçeli sporcular kadar hazırlık içindeydi. Maç öncesi Kızıltoprak mahşer yerini andırıyordu, Çoluk çocuk, genci, ihtiyarı her katmandan taraftar çubuklu formalarını giymiş maça hazırdı. Maçın geç saatte başlaması esnaf için ayrı bir mesai  oluyordu.
Gelelim maça, Lazio bildiğimiz İtalyan takımı… Savunmada çok dikkatliler. Hücümda’da çabuk çoğalıyorlar. Pres yapan ve orta sahada çok koşan diri ve saldırgan… Kalecileri ise tam kışkırtıcı… Deplasman takımı nerde oyunu yavaşlatacaklarını, nerde seyirci ile kontak kuracaklarını çok iyi biliyorlar… Mavi ve beyaz formaları ile yeşil çimde pekte afili duruyorlardı.
Ancak dedik ya, Aykut Kocaman dersine iyi çalışmış. Maç başladığında Sakin ayağa top yapan,sabırlı devamlı top bizde kalsın ilkesi ile oynayan bir Fenerbahçe vardı sahada..İleride Webo,Sow ikilisi devamlı yer değiştiriyor,İtalyan takımının dengesini bozuyorlardı.Kuyt ise iki ciğer ile oynuyor devamlı deplase durumundaydı.Orta saha’da oynayan Mehmet Topal,Meireles ve Baroni Fener defansından gelen topları orta sahada organize ataklar hazırlamak için top ile bağlarını çok tutmayarak bir an önce önde oynayan arkadaşlarına atmayı düşünüyorlardı.  lazio takımı geride kapanarak ve orta sahasında geriye gelince, ileride oynayan arkadaşlarını top ile buluşturmakta sıkıntı yaşıyorlardı. Bir uzun topun atıldığı dakikada da Sow’un şutu dışarıya gidiyordu.16. dakika’da Sow’ un şutu direğe takılıyor seyircinin ahları arasında dışarıya gidiyordu. İskoç hakem ilk yarıda Lazio’nun sert futboluna fazla göz yumdu.
İkinci yarı başladığında Fener yine aynı sabırlı futbolunu oynamaya devam ediyordu. Onazi’nin ikinci sarı’dan atılması ile tüm dengeler değişti. Fenerbahçe’yi rahatlattı. Fenerbahçe’yi rahatlaması panik havası şeklinde değildi. Yine sabırlı oynamaya devam ettiler. Seyircinin bir an önce gol atılmasını istemesine futbolcularda teknik patrondan aldıkları ders gereği hiç istiflerini bozmadılar. Aykut Kocaman’ın hamleleri meyvesini vermeye başladı. Orta sahayı güçlendiren hoca, Mehmet topal’ın yerine Cener’i,Baron’in yerinede Salih’i aldı.Bu dakikalarda Caner’in saha çizgisine  gelerek Lazio defansını açmaya çalıştılar.Ceza sahası içersinde Radu’nun kucağına düşen top,orta hakemin görmemesine karşın yardımcılardan aldığı talimat ile ,beyaz noktayı gösterdi.Topun başına geçen Webo düzgün vuruş yaparak takımını öne taşıdı.Penaltı atışından önce takım arkadaşları Webo’ya verdikleri moral depolaması görülmesi gereken kare olarak arşivlerde yerini aldı.
Daha sonra ataklarını sıklaştıran Fenerbahçe, sagdan Gökhan Gönül’ün bindirmelerinden bir tanesinde düşürülerek kazanılan serbest vuruşu Caner kullandı. Caner’in düzgün ve sert vuruşu kaleci sektirince topa yetişen Kuyt Fenerin yarı final için yeşil ışık yakan skoru yakaladılar.
Önemli bir skor avantajını yakalayan Fenerbahçe Roma’da oynayacağı maç için İtalya’ya çok avantajlı gitmenin keyfini yaşayacaklar. Bu karşılaşmada görülen en büyük özelliği sabır ile oynamaları,’’Sabrın sonu Selamettir’’deyişinin ne kadar geçerli olduğunu bir kez daha hatırlatılması olsa gerek.
Tüm teknik kadroyu, Taraftarı, Yönetimi ve futbolcuları tebrik ederim. Haydi, çocuklar bu sabrın sonu Amsterdam’a gider…