1853 yılı yaz aylarında Rusya ile savaş söz konusu olduğundan hazırlıklara başlandı. Boğazlar tahkim edildi. Silistre, Vidin, Rusçuk kaleleri kuvvetlendirildi. Erzurum, Kars, Trabzon’a sahra bataryaları ve muhasara topları gönderildi. Tophane ve baruthane 24 saat çalışmaya başladı. Yılsonuna kadar çeşitli yerlerden gelen 60.000 kişilik kuvvet Türk vapurlarıyla halka hiç duyurulmadan Balkanlardaki harp yerlerine dağıtıldı.


Davet üzerine Mısır’dan 12 gemi ile toplam 5.535 asker geldi. Böylece Sinop Baskını öncesinde Osmanlı Donanması 87 harp gemisi ve 20.000 deniz askerine ulaştı.

Osmanlı Devleti 1853’ün yaz aylarında Rus donanmasının saldırabileceği düşüncesiyle bazı gemileri bir haftalık karakol görevi ile Karadeniz’e göndermeye başladı. Osmanlı Devleti donanmasını filolara ayırarak görev yerlerini belirledi. Mısır’dan gelen donanmanın komutanı Hasan Paşa komutasındaki 8 gemilik bir filo Karadeniz’in Rumeli taraflarını koruma görevi verildi.

İstanbul’un Kafkasya ile irtibatı deniz üzerinden sağlandığından, Batum ve Doğu Karadeniz limanlarına harp malzemesi sevk etmek üzere Patrona (Koramiral) Mustafa Paşa Komutasında, 6 gemiden oluşan bir filo kuruldu. Bu filoyu korumak için de, Patrona Osman Paşa Komutasında 10 gemiden oluşan başka bir filo kuruldu. Bu filo aynı zamanda Amasra ve İnceburun arasında dolaşarak sahilin emniyetini de sağlayacaktı.

Önce mühimmat taşıyan Patrona Mustafa Paşa’nın filosu 21.Ekim.1853’te yola çıkarak Trabzon ve Batum’a uğrayarak Sohumkale’ye gitti. Osmanlının gönderdiği savaş malzemelerini teslim etti.

Arkasından Patrona Osman Paşa Komutasındaki 10 gemiden oluşan filo 5.Kasım.1853’te Boğazdan Karadeniz’e açıldı. Talimata uygun olarak bir süre görev yerinde dolaşan bu gemiler, ani bir fırtına çıkınca dağılarak birbirinden koptular. Bir kısmı 13 Kasım Günü Sinop Limanına gelerek demirledi. Sonraki günlerde havanın biraz düzelmesiyle diğer gemiler ve Gerze önüne demirleyenler de Sinop’a geldiler.

Bu şekilde Sinop Limanında toplanan gemiler hırpalanmış, personel ıslak ve yorgundu. Talimata göre kötü hava şartlarında Sinop Limanına demirlemeleri emredilmişti.

Osman Paşa’nın filosu Sinop’ta demirli iken, Batum’dan dönmekte olan Mustafa Paşa Filosu Sinop’a uğrayarak bir süre kaldı. Patrona Mustafa Paşa, Sinop’ta gördüğü eksiklikleri bir rapor halinde Donanma Komutanlığına yazdı. Sinop’ta yeterli kömür bulunmadığını, kale ve istihkâmların tamire muhtaç olduğunu raporunda belirterek, Batum’dan dönmekte olan Nil Vapuru ile İstanbul’a gönderdi. Mustafa Paşa Taif ve Ereğli Vapurlarını Sinop’ta bırakarak İstanbul’a döndü. Rumeli taraflarındaki Hasan Paşa filosunda bulunan fırtınada kaybolan Kaid-i Zafer firkateyninin de Sinop’a gelmesiyle gemi sayısı arttı.

Osman Paşa’nın filosundan Pervaz-ı Bahri Gemisi, kömür almak için Ereğli’ye giderken rastladığı Rus Gemileriyle karşılaştı ve 17 Kasım’da esir düştü.Ruslar bu gemiye Amiral Kornilov’un adını verdiler.

20 Kasım Günü bir Rus filosu Şekvetil Kalesini geri almak için topa tuttu. Ama perişan oldu.

Patrona Mustafa Paşa’nın İstanbul’a dönmesinden sonra, İstanbul’dan 26 Kasım Günü Sinop’taki filoya gelen talimatta, toplu halde boğaza yakın bir bölgeye gelerek karakol görevi yapmaları, kötü havalarda boğaza girmeleri emri verildi. 

27 Kasım tarihli yazıda emre uyulmadığı takdirde cezalandırılacakları bildirilmesine rağmen, filo Sinop’tan ayrılmadı. (Bu emir baskından önce ulaşmamış olabilir.)

28 Kasım
 tarihli yazıyla Bahriye Meclisi kötü havalarda Karadeniz’de yelkenlilerin zor durumda kaldığı, artık yelkenli çıkarılmayacağı, Sinop’taki filonun geri çağırılacağı bildirildi.

Sinop’taki filoya yardım için 7 gemilik rop adedi az, hafif bir filo hazırlandı ama daha yola çıkmadan baskın oldu.

SİNOP BASKINI

Bu günlerde Osmanlı Kuvvetleri Balkan Cephesinde Tuna’yı geçerek Kalafat’ı, Kafkas Ordusu da Şekvetil isimli Rus Kalesini ele geçirmişti.

Osmanlı kuvvetlerinin Anadolu ve Rumeli’deki bu başarıları Rusların gururunu derinden yaraladı. Morallerini yükseltmek için bir zafer kazanmayı düşündüler. Osmanlı Donanmasının büyük bir bölümünün kalyon ve buharlı gemilerin İstanbul’da hafif tonajlı gemilerin ise Karadenize gönderildiğini biliyorlardı. Öyleyse bu zafer Karadeni’zde olacaktı. Bu amaçla Rus Karadeniz Filosu Komutanı Amiral Pavel Stepanoviç Nahimov, fırtınaya rağmen Sivastopol’e dönmeyerek devriye gezisine devam etti. Sonunda Türk filosunun Sinop civarında olduğunu öğrenerek 19.Kasım Günü Sinop istikametine harekete geçti.( Bir Avusturya Posta Gemisinden öğrendi.) Ancak fırtınadan çok zarar gören üç gemiyi tamirat için Sivastopol’e gönderdi. Kalanlarla Sinop yakınlarına gelerek 24.Kasım günü Türk Filosunun Sinop Limanında yatmakta olduğunu keşfetti. Keşfe gönderdiği adamları Sinop’taki filoyu fazla abarttıklarından, Türk Filosu karşısında kendini güçsüz hissetti ve bir vapurunu yardım istemek üzere Sivastopol’e gönderdi.

Yardım gelinceye kadar boş durmayan Rus Amirali, Sinop’a bir kere daha yaklaşıp, ikinci bir keşif yaparak Osmanlı Donanmasının kıyı boyunca yarım daire şeklinde ve bir hat üzerinde onbeş kulaçta  (1.8288x15= 27.432 metre) demirli olduğunu tespit etti. Bu suretle Sinop’u abluka altında tutan Nahimov’a Sivastopol’den, Mençikov tarafından gönderilen gemiler, 28.Kasım’da Sinop’a gelerek filoya katıldılar. Böylece Rus Filosu 3 tane 3 ambarlı, 3 tane 2 ambarlı toplam 6 büyük savaş gemisinden oluşuyordu. Ayrıca 104 topu olan gözetlemede kullanılacak olan iki fırkateyn vardı. Rus donanmasında 68 funtluk (İngilizce ağırlık birimi olan pound demek olup 454 gram karşılığıdır) 38, 28 funtluk 206, 24 funtluk 70, 18 funtluk 23 adet top bulunmaktaydı. Obüs topları ve humbara özelliği taşıyan içi barut dolu toplar, ahşaptan yapılmış gemileri kolayca yakabiliyordu.

Osman Paşanın filo ile limandan çıkarak Karadeniz’de karşılaşacağı düşmanla savaşarak İstanbul’a doğru yol almak hususunda bir faaliyeti olmadı.

Limandaki Osmanlı donanması firkateyn ve korvet tipi hafif tekneler olup, sahil şeridinde bulunan 5 batarya tarafından korunmakta idi. Rusların 24,28 ve 68 funtluk toplarına karşılık, Türk donanmasındaki topların en büyüğü 24 funtu geçmiyordu.

29.Kasım gecesi şiddetli bir rüzgâr esiyor ve aralıksız yağmur yağıyordu. Etraf zifir karanlıktı. 30.Kasım sabahı hava sisli ve hafif yağmurluydu. Görüş berbat olmakla beraber kuzey rüzgârı baskın için uygun bir şekilde esmekteydi. Sabah saat dokuzdan sonra sisin biraz dağılmasından sonra savaş hazırlığı yapılmasını isteyen Amiral Nahimov, saat on buçuk civarında Sinop Limanı istikametinde gidilmesini emretti. Rus filosu gemileri Türk gemilerinin karşısında demirleyecek şekilde sıraya girdi.

Devamı var