Orta asya bozkırlarından kopup gelen savaşçı cengaver bir millet Türk milleti. Binlerce yıllık köklü tarihi geçmişi bulunan Türkler, yerleşik düzene geçtikleri tarihten itibaren çevrelerini imar etmişler, kalıcı ve muhteşem yapılar ortaya koymuşlardır.. Türkler genlerinde bulunan savaşçı cengaver sert yapıya rağmen aynı zamanda mert ve vicdan sahibidirler. Müslüman Türkler fetihler devrinde girdikleri ülkelerde asla zulm ve kıyım yapmamışlar, oralarda yaşayan insanların dinlerine dillerine yaşam tarzlarına doğrudan müdahalede bulunmamışlardır.. 
Müslüman Türk milleti varoluşundan günümüze kadar olan süreçte, hep mazlum milletlerin yanında olmuş, mazlumları her koşulda daima  koruyup kollamıştır. 
Altı asır süren imparatorluk döneminde adaletten ödün vermemiş, yeryüzünde zulme uğrayan milletlerin yardımına koşmuştur..
İdaresi ve koruması altında bulunan milletler, hiç bir konuda zorlanıp rahatsız edilmedikleri halde kendilerine rahat batmış, fitne ve kışkırtmalar sonucunda himayesinde bulundukları devletten koparak, asla huzur bulmayacak bir dünyanın çarkları arasındaki yerlerini almışlardır...
Biz Türkler koskocaman bir imparatorluktan orta asya bozkırlarından kopup geldiğimiz yurt edinip baş koyduğumuz anadolu topraklarında, yeniden büyük TÜRKİYE olma  mücadelemizden asla vazgeçmeden yolumuza devam etme çabasındayken bile, tüm dünya mazlumlarına el uzatmaktan geri durmamışız ve durmayacağız...
avrupadan kovulan gidecek ülke sığınacak liman bulamayan yahudilere kucak açan Türkler, Saddamın zulmunden kaçarak ülkemize sığınan peşmergeye kapılarını açarak, yıllarca koruyup kollayan ekmeğini paylaşan yaralarını saran Türkiye olduğu gibi, yine  esat'ın zulmunden kaçarak ülkemize sığınanları bağrına basan  Türkiye olmuştur.
Gönlü yüce ''MÜSLÜMAN TÜRK'' milleti tüm bunları yaparken muhataplarından hiçbir karşılık beklememiştir..
Halbuki bugün minnet duyup mabadını öptükleri ülkeler, onların insanlarını kadın yaşlı çocuk demeden katlederek ''özgürleştirmişler!!!, yer altı yer üstü tüm zenginliklerini çalarak kendilerine köle etmişlerdir..
Bunun en son örneği barzani denen soysuz düne kadar türkiye'nin kendisine verdiği pasaportla yurt dışına çıkabilen cibilliyetsiz'in insanlık düşmanı siyonistlerin goy goyculuğu neticesinde zaten ateşler içerisinde bulunan bölgenin dahada büyük yangınlara sebebiyet verebilecek fitnenin fitilini ateşlemesiyle ortaya çıkmıştır..
Düne kadar sığınacak liman bulamayan soy kırımdan kaçan mecalsiz dermansız kalmış milletler, biraz canlanıp kanlandıktan sonra, ilk işleri kendilerini kurtaran kol kanat geren inasanlığının bir gereği olarak kendilerine yardım eden müslüman türk milletine ihanet etmek olmuştur..
Şu bilinmelidir'ki gönlü yüce müslüman türk milleti yaptığı tüm iyiliklerin karşılığını ALLAHcc dan umarak yapmıştır.. sanmasınlar bu millet kerizdir; biz insanlığın gerektirdiği gibi hareket etmekten mesuluz, açı doyurur yetimin başını okşar garip gurabayı mazlumu gözetiriz, zayıfı ezmez haksız güçlüye boyun eğmeyiz...
Ve asla sanmayın'ki yaptıklarınız yanınıza kalacaktır, biz aynı zamanda intikamını ve dökülen kanının hesabını unutmayan bir milletiz. yarına bırakabiliriz lakin asla yanınıza bırakmayız alemde şer ''oğuzda'' er tükenmez... bu böylece biline vesselam....