İSTANBUL (AA) - Özyeğin Üniversitesi Sürdürülebilirlik Platformu bünyesinde sürdürülen Yaklaş 2030 Programı, gündemdeki zorlu meselelere yaklaşmanın, düşünceyi ve eylemi tetiklemenin yollarını aramaya devam ediyor.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, program bu sene, "Bir Derenin Kenarında" başlığı altında, yoğun kentleşmenin ekosistem üzerindeki etkilerini kampüsteki kuru dere aracılığıyla tartışmaya açıyor, tatlı su kaynaklarının güncel durumuna ve geleceğine disiplinler ötesi bir bakışla yaklaşıyor.
"Bir Derenin Kenarında" kapsamında farklı bölümlerden akademisyenler, kurumakta olan tatlı su kaynaklarını ders ve atölyelerinin merkezine taşıyor. Böylelikle bir üniversite kampüsü, gündelik hayatta, kentte ve daha büyük ölçekte yapılabileceklere dair bir saha çalışmasına dönüşüyor.
Öğrenciler sıklıkla kaygı verici istatistikler yoluyla temas ettikleri sürdürülebilirlik gündemine, yaratıcı ve katılımcı süreçlerle yaklaşma fırsatı buluyor.
Yaklaş 2030 ekibinin kurguladığı Dünya Su Günü Programı kapsamında, öğrencilerin projelerinin sunulduğu serginin açılışı gerçekleştirildi. Bu alanda oluşan birikim panel oturumlarında dinleyicilerle paylaşılarak atölye çalışmaları ve bir film gösterimi gerçekleştirildi.
Kampüsteki dereyi merkezine alan bilgisayar oyunundan dijital hikayeleme ve hayalleme işlerine, kent mobilyalarından farkındalık çalışmalarına, geniş bir skaladaki öğrenci işlerinden oluşan "Bir Derenin Kenarında" sergisi, farklı öğrenci gruplarının çalışmalarıyla zenginleşerek Özyeğin Üniversitesi Pavilion Binası'nda 11 Ekim 2024'e kadar açık kalacak.
Öğrencilerin farklı disiplinlerde ürettiği proje, eylem ve performanslar ise, mayıs ve haziran aylarında Özyeğin Üniversitesi kampüsünde izleyicilerle buluşmaya devam edecek.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, küresel ölçekte su krizinin yaşandığı bugünün dünyasında tatlısu kaynaklarının ve bu kaynakların sürdürülebilir yönetiminin önemine dikkati çekti.
Gençtürk, "Özyeğin Üniversitesi olarak Cumhuriyetimizin 100., üniversitemizin ise 15. yılını kutlarken, ülkemizin ve dünyanın acil çevresel sorunlarına bilim ışığında çözümler üretmeyi ve araştırmalarımızla katkıda bulunmayı sürdürüyoruz. BM’nin 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacına dair üniversitemizde pek çok bilimsel çalışmayı destekleyen ve takip eden bir yapımız olduğunu bu vesileyle bir kez daha belirtmek isterim." ifadelerini kullandı.
Yaklaş 2030'un disiplinlerin arasındaki mesafeleri azaltan, enformel ve yatay bir öğrenme anlayışını hayata geçirdiğini aktaran Gençtürk, "bu sayede farklı bölümlerden akademisyenlerimiz ve öğrencilerimiz, kampüsümüzün geleceği için birlikte çözüm üretme ve yaratıcı yollarla harekete geçme fırsatı buluyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
