Kalkışmayı engellemek için, sel gibi insan aktı sokaklardan. Böyle bir hadise, Türkiye dışında hangi ülkede olursa olsun, halkın büyük bir çoğunluğu  atm ve marketlere koşar, bir çok iş yeri yağma edilir, işyerleri bankalar cam çerçeve kalmayacak şekilde tahrip edilir, bir çok üst düzey bürokrat iş adamı ve üst düzey yöneticiler ülke dışına kaçar, çok büyük kaos ve kargaşa yaşanırdı.

Ülkemizde yaşanan bu olay, tüm dünyaya göstermiştir ki, bu asil ve dualı millet ülkesini ve idarecilerini korumak için canını hiçe saymış, ülkesinin ve çocuklarının geleceğini çalacak olan darbe girişimine müsade etmemiştir.

Sokağa çıkan tankların önüne yatan askerleri ikna etmek için çaba sarf eden kendilerine çevrilmiş ölüm makinelerini durdurmak için gözlerini kırpmadan bedenlerini siper eden milyonlarca güzel insan kadın, erkek, çocuk, yaşlı, milyonlarca vatan evladı kızgın lakin vakur bir şekilde direnmiş bu direniş esnasında ne bir ağaç, ne bir kaldırım taşı,  ne bir atm, banka, işyerlerine zarar verilmemiş, hiç bir yerde yağma olayları yaşanmamıştır.

Böyle asil bir milletin  ahvadı olmak her kula nasip olmaz. bu gerçek bir imanın tezahürüdür. bu kodları milletimizin kalbine nakş eden cenabı ALLAHcc a hamdu senalar olsun. 

Geçmişte yaşanan bir çok hadisede gördük ki,  bir bardak suda fırtınalar kopartıldı. gerçek dışı bir takım algı operasyonları neticesinde, insanlar sokağa çekilmek istendi. bunda kısmi de olsa başarılı olabildiler. lakin sağ duyulu insanlarımızın olayların kurgu olduğunu anlamasıyla, meydanlardan çekilmesinden sonra, meydanlarda kalan marjinal gruplar ve terör örgütlerinin, milletin ve devletin malına, bankalara, esnaflara, ağaçlara, yollara, kaldırımlara, en önemlisi insanlara nasıl zarar verdiklerini ülkemizi milyarlarca dolar zarara uğrattıklarını yaşayarak gördük ne yazık ki.

Şimdi yazımızın başında belirttiğimiz bu asil ve dualı milletimizin kimseye ve hiç bir şeye zarar vermeden yaptıkları vakur ve kararlı eylem.

Birde, sözde bu milletin, özde ülkeye düşman, şer odaklarının, ve içimizdeki işbirlikçilerinin kontrol ettiği, azgınlar topluluğu. ben inanıyorum ki, bu azgınlar güruhu asla bu ülkenin evladı olamadılar. onlar 1071 de Anadolu topraklarına adım attığımız günden beri, bu millete düşmanlık etmiş, haçlı bizans  kalıntılarıdır. İşte biz milletçe bunların karşısında uyanık ve zinde olmalıyız. her fırsatta bizleri gafil avlamak için, yeni yeni tuzaklar kuracaklarını asla unutmamalıyız.

Tüm bunlara karşı milletce üzerimize düşeni bizler yaparken, devletimizi idare eden yöneticilerimizinde, tüm bunların yeniden yaşanmaması için gerekli tüm anayasal ve kanuni düzenlemeleri, hızla yerine getirmeli milletimizin isteklerine ve seslenişine kulak vermeli, uyarıları dikkate almalı, halk ile aralarındaki yani tavan, ile taban, arasındaki  irtibatın kesilmemesi için sağlıklı bilgi akışının devamlılığı sağlanmalı, HUCURAT(49) Ayet mealinde belirtildiği gibi size bir fasık dahi haber getirse onun doğru olup olmadığını araştırın. Gelen haber ve bilgilere kulak tıkamayın.

ALLAHcc, oku ayetini insan oğluna her şeyi  doğayı, tabiatı, ağacı, kuşu ,toprağı,suyu, yağmuru, bulutu, rüzgarı, havayı, gökyüzünü, velhasıl her şeyi okuyun diye bildirdi. bir çok ayetinde ise hiç akletmezmisiniz? diye sordu. Atalarımız ise perşembenin gelişi, çarbambadan bellidir derken, etrafınızda, toplumda, piyasalarda, dünyada, olan bitenleri iyi analiz ederseniz yarın ne olacağını tahmin edebilir; ve ona göre tedbir alabilirsiniz diye söyledi. umalım ki bu elim hadiseleri bir daha yaşamayız. umalım ki bu acıları bizlere yaşatanlara gereken cezalar en ağır şekliyle verilir. umalım ki bu tür hadiselerin bir daha yaşanmaması için gereken tüm tedbirler kararlılıkla alınır.

Yarınları daha aydınlık,  milletimizin refah, huzur, barış, içerinde yaşadığı, güçlü millet güçlü devlet ilkesiyle buluşmuş, yeniden büyük ve güçlü Türkiye hayalinin gerçekleşmesi dileklerimle Allahcc emanet olun...