Türkiye Ziraatçılar Derneği Sinop İl Temsilcisi İlyas Çolak, Anadolu ırkları arasında üstün özelliğe sahip olan Sinop ırkı arıların korunması gerektiğini belirterek; Sinop ırkı arı genlerinin ülke dışına kaçırıldığına dair iddiaların endişe verici olduğunu söyledi.

Açıklamasında, yapılan teknik çalışmalar sonucu Sinop ırkı arının diğer Anadolu ırklarından üstünlüğünü tespit edildiğini kaydeden İlyas Çolak, bu konuda büyük oyunlar tezgahlanmaya çalışıldığını kaydetti. 

Bunlar Oyunun Birer Parçası
Dünyada arıcılık kovan sayısı bakımından sıralamada Türkiye'nin ikinci sırada yer aldığını hatırlatan Çolak, "Birinci sırada ise Çin’dir. Ayrıca en üstün ve en kaliteli bal değerlendirmesine ise Türkiye Anzer balı ile ilk sırada yer almaktadır. Anzer Balın kalitesi ise üç sebebe dayanmaktadır. Bu sebepler üretildiği rakım, mikro klima ve Anzer bitkisinin Dünyada sadece Türkiye de yetişmesidir. Bu sebeplere dayalı olarak ülkemiz arıcılığın üzerinde bazı oyunlar oynandığı gerçeğini görmemek mümkün değil. Geçmiş yıllarda ABD ye ait bir tıp dergisinde 'Karadeniz Balları Zehirlidir' başlıklı yazısında bu oyunun bir parçası olduğunu zannediyorum. Türkiye üzerindeki arıcılık üzerine oynanan oyun şayet varsa bu bilgilerimin dışında bir bilgi şahsımı aşar" dedi.

İşte Sinop Irkını Üstün Kılan Özellik
Sinop ırkı arının en önemli özelliğinin rutubete dayanıklı olması olduğunu belirten İlyas Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü; "Ancak Sinop’ta ki Arıcılık konusunda 7 yıl başkanlık yaptığım Arıcılar birliği birikimimden yola çıkarak ifade etmek istiyorum. Öncelikle Sinop için olmazsa olmaz Anadolu ırkları içerisinde yer alan Sinop ırkı arının üstünlüğünü vurgulamak istiyorum. 1952-1953 yılları arası Edüm adlı bilim adamı(kendisi aynı zamanda papazdır) Anadolu ırkları arasında yaptığı teknik çalışma sonucu Sinop ırkı arının diğer Anadolu ırklarından üstünlüğünü tespit etmiştir. Üstünlüğünün de 2 ana unsuru öne çıkmıştır. Bu 2 üstünlük, arıcılığın en büyük sorunu olan rutubete dayanıksızlığıdır. Sinop arısının rutubete oldukça dayanıklılığını tespit etmiştir. Diğer üstünlüğü ise gelişimini diğer Anadolu ırkına göre hızlı olması. Genelde arıcılar arının üşümesini öne çıkartırlar, oysa yanlış bilgidir. Arı üşümez kendini soğuğa karşı korur. Yeter ki sağlıklı olsun. 

Tüm Otoriteler Sinop Arısını İşaret Ediyor
Bu bilgiler arıcılık literatürlerinde yer almıştır. Kaynaklar incelendiğinde bu gerçekler görülecektir. Şimdi bu anlayıştan yola çıkarak 30 yıl Tarım Bakanlığı Teknik elemanlığım ve 7 yıl Arıcılar birliği başkanlığı yapmış olmam dolayısıyla tecrübelerimi aktarmak istiyorum. Geçmiş tarihlerde Bursa İlinde görevli olarak katıldığım Ulusal arıcılık kongresinde Anadolu ırkları anlatıldığında konuşmacı akademisyenin sözünün bitiminde şahsımın sorduğu soru şöyle, 'sayın hocam Anadolu arı ırklarının üstünlüklerini ifade ettiniz. Hangi ilin arısı ekstra üstünlükle öne çıkmaktadır?' Kürsüden önce önde oturan 2 arıcı Prof. aynı anda 'Sinop' diye cevap verdiler. Konuşmacıda onayladı. Yine geçmiş tarihte Ankara da Merkez birliğinin düzenlediği genel toplantıda genel başkan Bahri Yılmaz'ın yaptığı açıklamada gümrükte bol miktarda kaçak dondurulmuş Ana Arı spermi yakalanmıştır. Şahsım bu arıları hangi ile ait olduğu sorusunu yönelttim başkandan aldığım cevap 'Sinop' olmuştur. Yine farklı geçmiş tarihte arıcılığın duayeni Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu'ndan 'Avustralya da Ayancık arısına rastlanmıştır', sözü kulaklarımdan silinmedi.

Amerikalı Coni'nin Sinop Macerası
1992 yılı öncesi Sinop'ta çıkan yerel sözcü gazetesinde gümrükte yakalanan dondurulmuş kaçak Ana arı spermlerinin Sinop'a ait olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca 1992 yılı Sinop ta ki Radar kapanmadan önce jandarmaya gelen ihbar üzerine bir Amerikalı yakalanır. Bu kişinin çantasında birkaç çeşit arı ve radyoya benzer bir cihaz zapta geçirilir. Yapılan sorgusunda kelebek koleksiyonu yaptığını bunu hobi olarak yaptığını söyler ve olayın üzerine gidilmez. Ancak Amerikalı Coni daha sonra bir kez daha kovanlardan arı çalarken yakalanır. Üstelik arı kovanlarının yakınlarına koyduğu ve gizlediği bir tür verici ile yakalanır. Bu sefer iş büyür soruşturma açılır. Araştırma sonucunda bir tür deney yapıldığı meydana çıkar. Ondan sonra film kopar, Coni ülkeden uzaklaştırılır.

Genlerimizi Mi Kaçırıyorlar?
Şimdi burnuma bazı kokular geliyor. Ülkemiz arıcılığın üzerinde oyunlar mı oynanıyor. Rahmetli Adnan Kahveci'de arıcılığa çok önem verirdi. Ya da Allah'ın bizlere bahşettiği arı genlerimiz bir şekilde ülke dışına mı kaçırılıyor? Bu olayı tarlamızdaki hazineye benzetilecek olursak tarlamızın altındaki gömülü Hazineyi mi boşaltıyorlar. Gelecek nesil mirasa sahip çıkamadığımız için bizden hesap sorar. 

Muhatap Birlik Başkanıdır
Şahsım Türkiye Ziraatçılar Derneği Sinop Şube Başkalığını yaklaşık 20 yıldır yürütmekteyim. Arıcılığın direk muhatabı değilim ama, görev çizgilerin içerisinde yer almaktadır. Direk muhatabı Sinop İli Arı Yetiştiricileri Birlik Başkanıdır. Geçtiğimiz Eylül ayında Erfelek Ziraat odası Başkanı Ali Koca'nın basın beyanındaki araştırma ve tespitlerine katılıyorum. İlimiz genelinde kovan başı bal verimi 12-14 kilogramdan son 2 yılda 8-5 kilograma kadar inmiştir. Bu verim düşüklüğünün ekonomik kayıpları takdir olunur ki milyarları bulmaktadır. Bunun sebepleri doğasal olayların yanı sıra birlik yöneticilerinin görevlerini yapmaması da yer almaktadır. Arıcının yanında olmaması, sorunlarına yardımcı olmaması, eğitimci ve yol gösterici olunması gerekir.

Editör: Vitrin Haber