İçerisinde kükürt, iyot, sodyum ve oksijen gibi bir çok yararlı maddeyi barındıran ve simsiyah kumuyla meşhur Sinop'un Karakum sahili, şifa dağıtıyor. Ancak bazı uzmanlar, çarpık yapılaşma ve yanlış uygulamaların Karakum'u tehlikeye soktuğu görüşünde. 

Kum banyosu yaparak romatizmal hastalıklar başta olmak üzere çeşitli eklem rahatsızlıklarından kurtulmak isteyen vatandaşlarla dolup taşan Karakum'da, yaz aylarında yer bulmak dahi zorlaşırken önceki yıllarda uzun bir sahil şeridini kaplayan alanın oldukça daralmış olması dikkat çekiyor. Bölgede süren çarpık yapılaşmanın Karakum'un özelliğini yitirmesine ve alanının daralmasına neden olduğunu belirten Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Kuru, harekete geçilmediği takdirde yıllar içerisinde Karakum'un tamamen özelliğini kaybetmesinden endişeli.

ÖNLEM ALINMAZSA KAYBEDERİZ
Karakum mevkisinin çok farklı özellikleri bünyesinde taşıdığını ve kumunun kayaların binlerce yıldır Karadeniz'in hırçın dalgaları tarafından oyulmasıyla meydana geldiğini ifade eden Kuru: "Karakum bölgesi 25 yıl önce daha büyük bir alanı, yani yaklaşık 4-5 kilometrelik bir sahil kordonunu kapsamaktaydı. Eğer harekete geçilmezse, Karakum'u ne yazık ki kaybedebiliriz. Bizlere bırakılan bu doğal mirası eğer koruyamazsak ileride tarih bizden hesap sorar. Bir an önce konuyla ilgili çeşitli önemler alınmalı" dedi.

BÖLGEDE SADECE SİNOP'TA VAR
Karakum'un önemli bir şifa kaynağı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Emin Kuru: "Karadeniz'de sadece bizim bu bölgemizde olan bir kumdur ve başka bir yerde yoktur. Dolayısıyla romatizmal hastalıklar için birebirdir. Sinop için yaradan özel olarak vermiştir. Volkanik bir ada olan Sinop, lavlar kayaya, kayaların deniz tarafından aşındırılması ile de kuma dönüşmüş. 

KARAKUM KAPLICALARDAN BİR KAÇ TIK İLERİDE
Dolayısıyla içerisinde bolca kükürt ihtiva eden kum burada iyot ve sodyumla birleşiyor ve romatizmal hastalıklar için kaplıcalardan bir kaç tık daha ileride şifa sağlıyor. Yani buradan vücudun ihtiyacı olan, kükürt, iyot, sodyum, oksijen gibi bir çok yararlı maddeyi almış oluyorsunuz. Deniz bildiğiniz gibi ayrıca bol miktarda oksijen deposudur. Yani akciğer hastalıkları için denizin doruğundan ziyade denizin kenarı daha iyi gelir. Hepsi burada kumun sıcaklığı ile bir araya gediğinde on numara bir şifa merkezi haline dönüşüyor. Onun için Sinopluların bunun çok iyi kıymetini bilmesi ve değerlendirmesi gerekiyor" dedi.