Ülkemizin güvenliği için çok önem verdiği TÜBİTAK'ın geliştirdiği "Kriptolu Telefonlar" cemaatin paralel ihaneti sayesinde ancak çocukların kriptosu kuş dili karmaşıklığına kadar indi. Bu ülkeye "Hizmet Kisvesi" altında ihanet edenlerin "Yatacak yeri yok"...

"Cambaza bak" tabiri var ya. Siz yukarıda ipte yürüyen cambazı ağzı açık izlerken yankesiciler sizi soyup soğana çevirirler, ruhunuz bile duymaz. Cemaat bizi Türkçe Olimpiyatları ile ağlatırken, Türk okulları ile gururlandırırken, meğer "Telekulaklarıyla" ülkemizin sırlarını dış devletlere peşkeş çekmişler, hepimizi satmışlar, yazıklar olsun...

Paralel Yapı değil sıradan vatandaşı ülkenin Başbakanını, Bakanlarını herkesi dinlemiş . Kimin ne konuştuğunun hiç bir önemi yok. Ülkemiz bağırsaklarında ki kılcal damarlara kadar gözlemlenmiş. İsrail'e "höt" diyemeyen cemaatin bu kayıtları hem dinlediği, hem de servis ettiği artık kesinleşmiştir. Samimi olarak hizmet amaçlı bu yapıya destek verenler kararlarını lütfen gözden geçirsinler.Hocaya M.Fethullah GÜLEN derlerdi. Bu M neydi bir türlü bilemedim. Son "telekulak" skandalından sonra bu M'nin Midas'ın M si olduğunu anladım...
Herşeyi okur, herkesi dinler, ölçer biçer tartarsın, tüm doneleri kendi "akıl imbiğinden" geçirir ve nihai kararı kendin verirsin. Kimsenin askeri, robotu olmaya gerek yok. Allah akıl vermiş, fikir vermiş...

Lisede Yaşar Balcıoğlu Hocamız "Yakalanmadığınız sürece kopya çekmek serbest" derdi. Cemaat zıpladı, zıpladı ama sonunda yakalandı. Beleş not devri bitti, şimdi doğru disiplin kuruluna... Devleti ele geçirerek "krallık" ilan etmek hayalleri "milletin ferasetine" takılır. Keşke sadece çocuk okutsaydınız beyler... 
Paralel Yapının üst kademe yönetimi diyor ki "Uzun Adam kazanırsa bittik arkadaşlar, her yönden saldırın... Birileri bu arkadaşlara milletin koyun olmadığını, gerçekle yalanı , samimi ile gayri samimiyi ayırt edebildiğini anlatsın. Benim dilimde tüy bitti... Türkiye Gazetesinde "Hayatım Roman" diye bir bölüm vardı. Bakıyorum da paralel yapının "Hayatı Yalan" olmuş... Ama bizde onlar gibi beddua yok, Allah ıslah etsin diyoruz...

Paralel yapı dağılıyor. Daha özgür, eşit bir Türkiye geliyor. Sahte deliller ve gizli tanıklarla içeri atılan İlker Başbuğ Paşa paralel yapının dağıtılma süreci sonunda serbest kaldı... Paralelciler bu süreçte "yolsuzluk,rüşvet vb" yalanlarıyla doldurdukları " ihanet kayığına" herkesi bindirmeye çalıştı. Neyse ki milletin feraseti üstün çıktı. Kayığa sağduyulu milletimiz binmedi. Eğer binilseydi şu anda "F Tipi Yargıç Cumhuriyetine" dönüştüydük bile.. Feto güdümlü "Acımasız Yargı Krallığı" planları tarihe gömülmüştür.
Her öğrenciye tablet bilgisayar vermek için yanıp tutuşan bir başbakanımız var. Ve bu Başbakan kılık kıyafet serbestisi ve 4+4+4 uygulaması gibi çok önemli eğitim hamlelerini kısa sürede başaran bir Bakanını FATİH projesiyle çocukların bilgisayarlarını geciktirdi diye değiştirdi. Böyle bir Başbakan Facebook'u, Youtube'u kapatmaz. Olsa olsa her türlü kalleşliği yapan " Paralel İhanet Şebekesinin" ülkeye verdiği yüzmilyarlarca dolar zararı azaltmaya çalışır. Rahat olun...
Bazıları diyor ki "cemaate" çok yükleniyorsun. Samanyolu Haberi izleyince " az bile" yazmışim diyorum. Zor günde risk almayan, dostuna sahip çıkmayan, iyi günde yanında olsa ne olur, olmasa ne olur? İnsan bir duruş belirler, ilkeler koyar. Menfaatlerine göre tornistan yapmaz. İnsan ilkeleriyle yaşar...
70 cente muhtaç Türkiye trilyon dolara yaklaşan Gayri Safi Milli hasılaya ulaşınca ve üretilen değer rantiyeye değil de millete hizmet yolunda harcanınca "kirli emelleri suya düşenler" milyar dolarlık rüşvet ve yolsuzluk iftirasını çakma kasetlerle üzerine atarlar ama bu millet yalanlara inanmaz!

 Cemaat bugüne kadar her ortama ayak uydurdu ve adeta bir "İngiliz Anahtarı" olarak işlev görerek ilerledi. Ama artık yatsı oldu, yalancı mumları söndü... Cemaat bu saatten sonra değil "İngiliz Anahtarı" "Maymuncuk " olsa ne fayda... İhanet tespit edilmiştir... Ülkeye ihanet affedilemez... Yaşasın demokratik,tam bağımsız "Lider Ülke Türkiye"...