Türkeli İlçe Vaizi Fatih Dülger, yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle kurban kesilirken nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve kurban kesilirken en çok yaşanılan sorunlarla ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu. Dülger, yaptığı açıklamada şunları kaydetti; "Malumunuz üzere ibadetlerin belirli bir vakti vardır. İçerisinde bulunduğumuz zaman dilimi de kurban ibadetinin vaktinin yaklaşmış olduğu bir andır. Bu sebeple bu aralar Müslümanlar tabir yerinde ise kurbanla yatıyor kurbanla kalkıyor. Kimisi alıyor, kimisi satıyor, kimisi de hem alıyor hem satıyor.

Kurban, kelimesine bir bakacak olursak Arapçada “baid” kelimesi uzak demektir. İşte bu kelimenin tam zıddı olan kelime ise “garib” tir. Yani yakın manasındadır. Kurban kelimesi de bu kökten gelen, Allah’a yakın olma, Allah’a yaklaşma anlamına gelen bir kelimedir. Kurban bu anlam doğrultusunda yapılan bir ibadettir. Amaç bu olmalıdır. Araç ise kurbanlık hayvanlardır. Yoksa normal zamanlarda olduğu gibi bu hayvanlar amaç olmamalıdır. Hedef Allah’ın rızası olmalıdır. Hedef kesinlikle maddi kazanç olmamalıdır. Elbette bu işten bir takım kazanımlar elde edenler olacaktır. Fakat bu hedef değil, sadece araç olmalıdır. Üreticiler elbette kazanacaktır. Fakat onlarda bunu bir fırsat olarak görmemeli, Müslümanları zor  durumda bırakmamalıdırlar.

Diğer yandan  bu ibadetin bir fiil uygulayıcısı olan biz Müslümanlar et hesabı yapamayız. Et pazarlığı yapamayız. Şu kadar kilo gelmezse paranı keserim diyemeyiz. Eti “az çıktı, çok çıktı”ların muhabbetini yapamayız. Çünkü Hz. Allah yüce kitabında ne etleri ne de kanları bana ulaşır. Bana ulaşacak olan sadece ve sadece sizin takvanızdır. (hac,379) Sizin niyetinizdir. İhlasınızdır. Samimiyetinizdir. Bana yakınlaşma isteğinizdir. Rızamı gözetmenizdir. Görüldüğü gibi Rabbimiz kurbanlıkların etine, kanına, cinsine, kilosuna, rengine, boyuna postuna önem vermiyor. Ne istiyor  peki? Temiz niyet istiyor. İbadet bilinci istiyor. Takva istiyor. Yapılacak işin sadece kendisi için olmasını istiyor. Öyle ya hepimizin bildiği Kevser süresinde Rabbimiz bizzat şöyle buyurmuyor mu; Rabbin için namaz kıl ve rabbin için kurban kes. Esasında tüm ibadetler Allah için olmalı, hatta tüm ameller ve işler Allah için olmalıdır. Bu İslam’ın en temel esasıdır." ifadelerini kullandı.
 
"Kurban etlerini dondurursak kendi insanlığımızı dondururuz"
Kurban etlerinin yerinin derin dondurucu olmadığını, üçte ikisinin dağıtılması gerektiğini vurgulayan Dülger, "Kurban konusunda hissedar veya ortak kelimeleri de vardır. Dikkat edeceğimiz husus bu kişilerin niyetleridir. Şayet bir kurbanlık hayvanda bulunan ortakların birisinin niyeti ibadet değil ise yani et almak ve yahut başka bir niyeti varsa bu niyet o kurbanlık hayvanı  ibadet olmaktan çıkarır. Diğer ortakların niyeti ibadet olsa bile tek kişinin et niyeti buna engel olur. Bütün amellerde niyet belirleyicidir. Dolayısıyla ortaklarımızı iyi seçelim, halis niyetli insanlarla bu ibadeti yapmaya çalışalım. Bir de kurban konusunda unutulan şu gerçek vardır. Kurban etlerinin ne olacağı. Kurban eti üçe bölünür. Bunun birisi fakirler için. Diğeri eş dost hısım akrabaya ikram edilir. Kalanı da kendi ailesi için kullanılır. Yoksa şimdilerde olduğu gibi tamamının yeri “derin dondurucu” değildir. Kurban etlerini dondurursak kendi insanlığımızı da dondurmuş oluruz. Hasılı kelam kurban ibadettir, adet değildir, et değildir, ticaret hiç değildir." şeklinde konuştu.
Kurban kesim yerlerinde çevre temizliğine de dikkat edilmesi gerektiğini belirten Dülger, kurban etinin hiçbir zaman bir parçasının dahi satılamayacağını sözlerine ekledi.
 
Editör: Vitrin Haber