Sinop'ta ve çevresinde Höbelen denilen bir çok yerde kuzu göbeği adı verilen "Morchella esculanta" mantarı Sinop dağlarında yaklaşık olarak Nisan 15-Mayıs 15 ayları arasında yetişen, nadir olarak bulunan ve pazar fiyatı oldukça yüksek çok değerli bir mantar türüdür. Köylülerimiz için yıl iyi giderse iyi bir gelir kaynağıdır. Bu mantarın tamamına yakın bir kısmı ihraç edilmektedir. Dünyanın en lezzetli çorbaları, en pahalı yemekleri arasında "Höbelenli" yemekler vardır. Gurmelerin listelerini süsleyen özellikle Fransız mutfağının en gözde yemek materyallerindendir. Bizim hemşerilerimizin bir çoğu bu mantarın yenildiğini bile bilmemekte, sadece tıbbi amaçlı olarak ilaç yapıldığını zannetmektedir. Fiyatından dolayı fakir halkımız topladığı mantarı yemeye bile kıyamamaktadır.

Çocukluğumuzda babamla ormana gider bu mantardan o toplar, pişirir, bize de yedirirdi. Közde pişmişini fazla yersen baş dönmesi olur , bizim oraların tabiriyle "tutardı". 

Yine Durağan'da Yeşilyurt Mahallesinde oturan, okur yazarlığı olmayan yaşlı bir komşumuz olan Nazire YILDIZ evinin bahçesine çimento kağıtlarını atar, mevsimi gelince o kağıtları kaldırır, altından poşet poşet "höbelen" toplardı...

Her ile üniversite kapsamında şükürler olsun Sinop'a da üniversite açıldı. Dünyanın her yerinde ki Sinopluların ortak ülküsü haline gelen Sinop Üniversitesi son tahlilde Akliman'a hapsolmuş görüntüsünden maalesef kurtulamadı. Üniversitenin tüm ili kapsayıcı, kuşatıcı olması için öncelikle Sinop'un her ilçesinin en azından Meslek Yüksek Okulları ile donatılması gerekirken galiba bu anlamda yeni ilçelere açılma noktasında taş üstüne taş koyulmadı. Gerze, Ayancık, Boyabat ilçelerinde olan okullar 19 Mayıs Üniversitesi döneminde de olan Yüksekokullardı.

Üniversiteleri sadece "askeri birlik" gibi bacasız sanayi olarak düşünmemek lazım. Öğrenci hareketiyle oluşacak hizmet sektöründe artış Sinop'un nihai hedefi, hayali olamaz. Elbette ki kısa vadede gözle görünen katkıları ilçeye bunlar olacaktır. İlçe halkı bunları düşünecektir. Ancak Üniversite esasında "bilim yuvası" olup başta ve öncelikli olarak faaliyet bölgesinin florasından, faunasına, tarihinden, kültürüne, sanayisinden, turizmine aklınıza ne geliyorsa yörenin değerlerinin araştırılıp, geliştirilmesine öncülük etmesi gerekmektedir. Ancak kurulduğundan bugüne değişen yönetimlere rağmen Sinop Üniversitesinde şahsım adına ben bu vizyonu göremedim. Tabi herkes kendine göre haklı gerekçeler bulacaktır. Mazeret bulmak, suçu başkasına atmak işin en kolay yoludur.

Yüksekokul açılmayan ilçelerden birisi olan Durağan ilçemize Meslek Yüksekokulu açılmasıyla ilgili olarak tarihi bir imza kampanyası gerçekleştiren Durağanlılar hiç kaale alınmamış, topu taca atmak yada geri pas etmekten öte eylem gerçekleştirilmemiştir. Sinop yüzölçümünün %20'sini oluşturan Durağan ilçesi; akarsuları, dağları, ovaları, madenleri, tarihi eserleri, tarımsal zenginlikleri, yaylaları ve daha bir çok bakir zenginliği ile araştırılıp geliştirilmeyi beklerken ilçe halkının "isyana varan talebine rağmen", okulu açması gerekenler sürekli bahaneler bulmuş ve sonunda suçlu okulları açılmayan "Durağanlı hemşerilerimiz" olmuştur.

Devasa yatırım bütçesine rağmen Sinop'u sadece okullarla, binalarla donatmak meselesinde bile bekleneni veremeyen ve kamuoyunu tatmin edemeyen Sinop Üniversitesi bilim konusunda acaba ne alemde merak içerisindeyim? Ülkemiz ve dünya üniversiteleri arasında acaba yayınlanan makaleleriyle kaçıncı sırada? Yayınlanan makalelelerin kaçı Sinopla ilgili, Sinop'a nasıl faydaları var?

Höbelen Mantarı Yetiştiren Üniversite dedim ya başlıkta. Dünyada bunu başaran bir üniversite şu anda yok. Okur yazarlığı, doğru dürüst Türkçesi bile olmayan Nazire Yengemizin başardığını başaran bir Üniversite şimdilik yok. Bilimde mutlaka başarı diye de bir şey yok. Ancak bilimin başı şüpheciliktir.  Acı olan "höbelen mantarı yetiştiren üniversitemizin olmaması" değil , Üniversitemizin Sinop'un geniş coğrafyalarını görmezden gelip, topu taca atmalarıdır.

Gümüşhane'nin 3.558 nüfuslu Köse ilçesinde, 4.185 nüfuslu Kürtün ilçesinde, 4.644 nüfuslu Torul ilçesine "Halka hiç bir şey dayatılmadan" açılan Meslek Yüksekokulları hiç bir bahane arkasına saklanmadan Durağan, Dikmen, Erfelek ,Saraydüzü, Türkeli, ilçelerimizin tamamına da açılmalıdır. 

Sinop Üniversitesi varsa tüm Sinop için var olmalı...