Sinop Nükleer Karşıtı Platformu ve Türkiye'nin değişik illerinden gelen sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ile vatandaşlar, Çernobil felaketinin 29. yıl dönümünde Akkuyu ve Sinop'ta kurulması planlanan nükleer santralleri protesto etti. Mitinge bir çok sol örgütün yanında HDP'de destek verdi.

Sinop Nükleer Karşıtı Platformu ve Türkiye'nin değişik illerinden gelen sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ile vatandaşlar, Çernobil felaketinin 29. yıl dönümünde Akkuyu ve Sinop'ta kurulması planlanan nükleer santralleri protesto etti. Eski otogar mevkisinde toplanan gruptakiler,  "Nükleer santral istemiyoruz", "Nükleere inat, yaşasın hayat" pankartları eşliğinde Sakarya Caddesi'nden yürüyerek Uğur Mumcu Meydanı’na geldi. Burada müzik eşliğinde halay çeken gruptakiler, slogan attı. 

Elektrik Mühendisleri Odası ( EMO) Genel Sekreteri ve Nükleer Karşıtı Platformu Türkiye Sekreteri Hüseyin Önder, meydanda yaptığı konuşmada, nükleer santrallerin insan yaşamını değersiz kılan bir yanı olduğunu söyledi.

Sinop Nükleer Karşıtı Platform (NKP) tarafından gerçekleştirilen organizasyonda, Türkiye’nin çeşitli illerinden Sinop’a gelen on binlerce kişi Sinop ve Mersin’de kurulması planlanan nükleer santrallere karşı eylem yaptı. 

Sabah erken saatlerde eski otogar önünde bir araya gelen nükleer karşıtı platform üyeleri, STK’lar, Siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar buradan sloganlar eşliğinde Sakarya caddesi üzerinden uğur mumcu meydanına yürüdü. Türkiye’nin çeşitli illerinden Sinop’a gelen on binlerce kişi, burada Sinop İnceburun ve Mersin Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santrallere hayır dedi.

Gerçekleştirilen mitingde ilk olarak söz alan Sinop NKP Dönem Sözcüsü Zeki Karataş, Ankara’ya seslendi. Karataş; “Ey Ankara, bu lanet projeyi size yaptırtmayacağız. Kapitalist ve emperyalist güçlerin, yaşam alanlarımızı kirletmesine izin vermeyeceğiz. Bizlere nükleer enerjinin milli enerji olduğu yalanlarını söyleyenlere asla inanmayacağız” dedi.

Meydanda bulunan nükleer karşıtlarını selamlayan Sinop NKP Dönem Sözcüsü Zeki Karataş; “Nükleer karşıtı mücadelenin güzel insanları merhaba. Türkiye’nin en güzel 2 beldesini birini kuzeyde birini güneyde Sinop İnceburun ve Mersin Akkuyu’yu kan gölüne çevirmeyi düşünenleri lanetlemeye gelen dostlar merhaba. Bugün nükleer güç santralinden hiç bahsetmeyeceğim. Sizler zaten detaylarını çok iyi biliyorsunuz. Ancak burada neden olmamız gerektiğini paylaşmak istiyorum. Bugün 26 Nisan 1986’da yaşadığımız nükleer kazanın 29. Yıl dönümü. Bu nedenle buradayız. Nükleere hayır demek için buradayız, nükleer yalanlarını konuşmak için buradayız. AKP hükümeti ve onun işbirlikçileri aynı zamanda uluslararası işbirlikçileri nükleer santral sevdasını tutturmuşlar. Buradan Ankara’ya sesleniyoruz. Ankara, bu lanet projeyi size yaptırtmayacağız. Kapitalist ve emperyalist güçlerin, yaşam alanlarımızı kirletmesine izin vermeyeceğiz. Bizlere nükleer enerjinin milli enerji olduğu yalanlarını söyleyenlere asla inanmayacağız. Nükleer enerjinin neresi milli. Biz izin vermezsek bu projeleri yapamayacaklar. Bu projeler asla hayata geçmeyecek. Bunun adı direnmek, birlikte mücadele etmektir. Hep beraber mücadele edeceğiz. Ankara inatla sesimizi duymuyor. Ölümün reklamı olmaz ölüler elektrik kullanmaz. O yüzden nükleere inat yaşasın hayat diyoruz” diye konuştu.

Nükleer yalanlara kanmayacağız
Mitingde daha sonra söz alan Elektrik Mühendisleri Odası ( EMO)Genel Sekreteri ve Nükleer Karşıtı Platformu Türkiye Sekreteri Hüseyin Önder, AK Parti hükümeti tarafından nükleer santrallerle ilgili söylenen süslü yalanlara bu insanların asla kanmayacağını söyledi. Önder; “Türkiye’de 31 Mart 2015 günü tüm elektriklerin kesildiği bir günde nükleer santral anlaşmasını uygulamak üzere meclise getiren AKP hükümeti, fırsatçılık yaparak bu anlaşmasının yapılmasını sağlamıştır. Ancak, bu coşkulu kalabalığı gördükten sonra anladım ki AKP’nin bu santrali hayata geçirmesi mümkün olmayacaktır. 31 Mart tarihinde yaşanan elektrik kesintilerinin neden olduğunu açıklayamayan enerji bakanı santrallerin ne zaman kapatılacağını açıkladı. 2071 yılında kapatılacak. Peki bu santrallerin kapanması için önce kurulması gerekmez mi? Biz de diyoruz ki bu santralleri ne Sinop’ta nede Akkuyu’da kurdurmayacağız” dedi. Nükleer enerjinin gelişmişlik unsuru olduğu söylemlerinin anlamsız olduğunu belirten Önder; “Gelişmiş ülkelerin Çernobil'den sonra nükleer santrallerini teker teker kapatma kararı aldıklarını söyledi. Önder; “Son 10-15 yılda hiçbir gelişmiş ülkede nükleer santral yapılıyor mu? Bu gelişmiş ülkeler özellikle Çernobil'den sonra nükleer santrallerini teker teker kapatma kararı aldılar. Almanya, Avusturya, İsviçre nükleer santrallerini kapatma kararı aldı. Almanya’nın enerji ihtiyacı bizim iki buçuk mislimiz. Peki nereden karşılayacak? Güneşten karşılayacak. Almanya bu kararı aldı. ABD yeni nükleer santral yapmıyor. Fransa nükleer santrallerini kademeli olarak azaltma kararı aldı. Japonya, Fukuşima’dan sonra bütün nükleer santrallerini kapattı, hiçbiri çalışmıyor. Aynı Japonya’ya 'gel burada nükleer santral kur' diyoruz. Bunların ne kadar tehlikeli olduğunu iki faciada görmedik mi? Nükleer santrallerin radyasyon sızıntısını önleyecek teknolojiyi hala bulamadılar, önleyemiyorlar. Kaza anında bu kentler yerle bir oluyor. Nükleer santrallerin insan yaşamını değersiz kılan bir yönü var” diye konuştu.

Sinop yüzde 51 evet derse bizim de kabulümüzdür
Mitingde söz alan Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül, Sinop ve Mersin’de kurulacak Nükleer santrallerin bölge halkının kabulüne sunulması gerektiğini söyledi. Yapılacak referandumla nükleer santrallerin kurulup kurulmayacağına karar verilmesi gerektiğini belirten Ergül; “Yapın bir referandum. Sorun vatandaşa. Eğer Sinop’un yüzde 51’i nükleer istiyoruz diyorsa o zaman bende tamam diyeceğim” dedi.

Nükleer santralin Sinop’un sorunu olduğunu vurgulayan Belediye Başkanı Baki Ergül, miting alanında sadece sosyal demokrat belediye başkanlarının değil Sinop’un 9 ilçe belediye başkanının da olması gerektiğini ifade etti. Ergül; “Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bugün burada sosyal demokrat 4 belediye başkanı olarak değil Sinop’un 9 ilçe belediye başkanının burada olmasını arzu ederdim. Bu işin politikası olmaz. Biz Sinop için mücadele ediyoruz hep beraber olmamız lazım. Gerek Sinop’un içinden, gerekse bu özel günümüzde bizleri yalnız bırakmayıp, Sinop dışından bizleri desteklemek, çevreyi desteklemek için burada olan sevgili gönül dostlarına binlerce teşekkür ediyorum. Bizleri daha önce bir kere sınadılar. Bizleri Gerze termik santralinde sınadılar. Peki orada ne oldu. Sevgili Gerze halkı dimdik ayakta durarak termik santral mücadelesinde çok güzel bir başarı yakaladılar. Gerze Sinop dayanışması ile bizler gerçekten mükemmel bir başarı gösterdik. Ben yürekten inanıyorum ki siz değerli Sinoplular ve Sinop dostları burada olduğunuz sürece biz bu mücadeleden de alnımızın akıyla çıkacağız. Bakın geçenlerde okudum. Enerji bakanlığına 10 bin megawatt’lık güneş enerjisi üretebilmek için müracaat var. Devletin buna müsaade ettiği 600 megawatt. 10 bin megawatt ne demek? Güneyde ve Kuzeyde yapılması planlanan 2 santralin toplam enerjisi demek. Bu ülkeyi yönetenlere sormak istiyorum. Neden güneş enerjisine destek olmayıp da nükleer santralde ısrar ediyorsunuz? Burada biz yaşıyoruz. Bu dünyanın yaşanılabilecek en güzel kentini yok etmeye kimsenin hakkı yok. Nükleer santrali her yerde yapabilirsiniz. İlla Sinop olması gerekmiyor. O zaman yapın bir referandum. Sorun vatandaşa. Eğer Sinop’un yüzde 51’i nükleer istiyoruz diyorsa o zaman bende tamam diyeceğim. Ama bunun imkansız olduğunu onlarda biliyor. Onlar bize söz vermiyor ama biz haykırıyoruz. Sinop’ta nükleer santral istenmiyoruz” dedi.

Bu kalabalık ne Sinop’a ne de Mersin’e nükleer santral kurdurmaz!
Sinop’ta toplanan coşkulu kalabalığın gösterdiği birlikteliğin takdire şayan olduğunu belirten CHP İstanbul Milletvekili, TBMM Çevre Komisyonu üyesi Melda Onur, bu birlikteliğin ne Sinop’ta ne de Mersin’de kurulması planlanan nükleer santrallere izin vermeyeceğini söyledi. Onur; “Sinop’u bu mücadelede yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyorum. Ben çevre komisyonu üyesi olarak birçok çevre eylemine gittim. Türkiye’nin her yerini gezdim. İnanın bana böyle kalabalıklar olduğu zaman, Sinop’a eğer bu kadar destek varsa bilin ki o nükleer santral buraya yapılamaz. Bugün bunu buraya not ediyoruz. Bu santral Sinop’a yapılmayacak. Çünkü burada ben Tortum’daki Leyla’nın inadını görüyorum. Burada ben İkizdere’deki Havva teyzenin direncini görüyorum. Burada ben Antalya’daki Mehmet abinin direnişini görüyorum. Burada HES’lerin Termiklerin, taş ocaklarına karşı direnenlerin direnişi var. Nasıl ki onlar yaptırılmadı burada nükleer santral yapılmayacak. Sinop’ta ve Akkuyu’da sonuna kadar direneceğiz” dedi.

8 Haziran sabahı Nükleer Santral projesi çöpe atılacak!
Mitingde son olarak söz alan CHP Grup Başkanvekili Sinop Milletvekili Engin Altay, 8 Haziran sabahı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının iradesiyle iktidara gelecek CHP ile birlikte nükleer santral projesinin çöpe atılacağını söyledi.

Altay; “Sinop Halkının yasal vekili ve temsilcisi olarak sizlere hoş geldiniz diyorum. Aslında bu mücadele uzun zamandan beri verdiğimiz, saygın, meşru ve haklı bir mücadele. Ama belki de biraz boşuna yorulduk. Çünkü 42 gün sonra Türkiye sandığa gidecek ve 8 Haziran sabahı Sinop ve Mersin halkının hayatı ile kumar oynamak anlamına gelen bu adi projeyi çöpe atacağız. Söz veriyorum. Partim adına da söz veriyorum. Bizler, sizler Taksim'de direndik başardık, Gerze’de direndik başardık. İnceburun’da mı başaramayacağız. Ama inşallah bunların hiçbirine ama hiçbirine gerek kalmayacak. İçiniz rahat olsun, 8 Haziran sabahı bu projeler yok hükmünde sayılacak. Bu benim size namus ve şeref sözümdür. Sinop’ta bir nükleer santral devleti, Türkiye’nin hiçbir tasarrufunun olmayacağı bir nükleer santral devleti, Mersin’de Ruslara ait Türkiye’nin hiçbir tasarrufunun olmayacağı bir nükleer santral devleti kurulmak isteniyor. Enerjideki dışa bağımlılığımız daha da artırılmak isteniyor. Avrupa ülkelerinin tümünün ve Avrupa Birliği normlarının temel bir kriteri var. Bir ülkenin enerjide dışa bağımlılığı yüzde 30’u dışa bağımlı ise o ülkede büyük bir tehlike var demektir. Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının Türkiye’yi devraldığı tarihte enerjide dışa bağımlılığımız yüzde 67 iken bugün itibariyle bu rakam yüzde 72’ye çıkı. Bu memleket sadece 1 senede 245 milyar kilowatt saat elektrik harcıyor. Buna karşılık bizim nükleerleri bırakın 770 milyar kilowatt saat kullanmadığımız potansiyelimiz var. Nükleer lobicilerinin salladığı oltaya takılan AKP’nin bu rant projesini elimizin tersi ile iteceğiz. Bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Çernobil ve Fukushima’dan sonra dünyanın bütün ülkeleri nükleer projelerini durdurdu, dondurdu, yasakladı. Bunun için kanun çıkardılar. Biz dünyanın terk ettiği, kaçtığı bir projeyi alıp, insan hayatıyla kumar oynarcasına getirmek istiyoruz. Bu yanlıştır, ihanettir. Bu gelecek kuşaklara bırakabilecek en kötü mirastır. Buna izin vermemiz mümkün değildir” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından çeşitli müzik gruplarının sahne aldığı miting birlikte söylenen şarkılar ve çekilen halaylarla son buldu. 

Eyleme destek veren gruplar
Sinop Nükleer Karşıtı Platform, TMMOB’ye bağlı odalar, KESK’e bağlı sendikalar, Sinop Çevre Platformu, SİYAD, Derelerin Kardeşliği Platformu, Yeşil Gerze Çevre Platformu, Kuzey Ormanları Savunması, Ayancık Çevre Koruma Derneği, Tonya Çevre Platformu, H.Ü. Biyoloji Bölümü öğrencileri, Patika Ekoloji Kolektifi, Fatsa-Ünye Doğa Koruma Platformu, Halkevleri, SDP-Türkiye Gerçeği, EMEP, HDP, BHH, HDP gibi sosyalist parti ve kitle örgütleri, Öğrenci Kolektifleri, CHP, Çarşı, Devrimci Trabzonsporlular gibi taraftar grupları mitinge destek verdi.
Editör: Vitrin Haber