Karadeniz'in çılgın projesi 'Kanal Sinop' için ilk bilimsel toplantı dün yapıldı.

Türkiye'nin çılgın projesi olarak açıklanan 'Kanal İstanbul' ardından ikinci çılgın proje olarak nitelendirilen 'Kanal Sinop Projesi' için ilk bilimsel toplantı akademisyen, bürokrat ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. 
Üç tarafı denizle çevrili olan kentin ikiye bölünerek ada haline getirilmesine yönelik başlatılan çalışmada ilk somut adım Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından gerçekleştirilen 'Kanal Toplantısı'yla atıldı. Polisevi'nde gerçekleştirilen ve Vali Dr. Ahmet Cengiz'in başkanlık ettiği toplantıya; Sinop Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan, Vali Yardımcısı Ekrem Yaman, Sinop İl Genel Meclisi Başkanı Uğur Giresun, KUZKA Genel Sekreteri Doç. Dr. Hüseyin Şen, Karayolları Samsun 7. Bölge Müdürü Abdülkadir Uraloğlu, Sinop Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Erol Derici ile ülke genelindeki çeşitli üniversitelerden çok sayıda bilim insanı ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.  

"Toplantı tarihi öneme sahip"
Programın açılış konuşmasını yapan Vali Cengiz, projenin Sinop tanıtımı ve turizmi kadar kent yaşamına büyük katkı sağlayacağını söyledi. Sinop'un 'Kanal Sinop' projesiyle ismini dünyaya duyacağına inandıklarını kaydeden Vali Ahmet Cengiz, "Bu toplantının tarihi bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Bu konu Sinop için önemli. Proje tabi bizim değil, Sinop'un, Sinopluların projesi. Bu yıllardır konuşulan bir konu. Ada olma projesi, yada kanal projesi. Fakat işin temelinde özünde Sinop bir ada olabilir mi? Ada olmanın avantajları ve dezavantajları ne olur ? konusu yatıyor. Sinop'ta göreve başladıktan sonra bu temayülü, bu talebi, ya da bu tartışmayı çok farklı kişilerden duydum. Bunun tarihi bir kökeni var. Bazı arkadaşlarımızla müzakere ettik. Kamuoyunda nasıl tartışılabilir? bunu araştırdık. Sonra aralık ayında Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı'na (KUZKA) bir yazı yazdık. Bu yazıda 'Sinop'un Kuzey denizi ile Güney denizi, iç limanı ile dış limanı arasında kanal açılarak bir bağlantı kurulabilir mi?' bu konuda akademik ve bilimsel bir çalışmayı KUZKA'nın önderliğinde yapabilirmiyiz diye sorduk. Arkadaşlarımız sağ olsunlar, aylardır bu konuda bir çalışma yapıyorlar. Başka çalışmalarının arasına bu çalışmayı da sokarak, Sinop için çok önemli olan projenin masaya yatırılması, değerlendirilmesi konusunda bize yardımcı oldular. O günden bu günlere geldik. Ben kendilerine, başta genel sekreterimiz ve Sinop Yatırım Destek Ofisi'nde çalışan arkadaşlarıma özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum" dedi. 
Konunun bilimsel olarak tartışılması gerektiğini dile getiren Vali Cengiz sözlerine şöyle devam etti; "Sinop ada olabilir mi? benim bu konuda bir kanaatim yok. Kendimce bazı araştırmalar yaptım. Ama bunun bilimsel açıdan tartışılması gerekir. Tartışılmaya değer diye düşünüyorum. Bir ön yargım yok. Sinop bir kanalla ana karadan ayrılıp ada olabilir mi? konusunda net bir fikrim yok. Bunu bu toplantılardan sonra anlayacağız. Bilim insanlarımız bu konuda çalışmalarını yaparlarsa, kendilerine çok minnettar olacağız. Sinop'ta bu konu bir kaç aydır tartışılıyor. Olmasını arzu edenler olduğu gibi, olmamasını isteyenler de var. Bazıları da bu konunun teknik olarak mümkün olmadığını düşünüyor. Ama bizce araştırılmaya değer bir konu. Teknik olarak çalışıldıktan sonra buna karar verilmeli. Sinop'un siluetinin bozulacağını söyleyen hemşerilerimiz de var. Ona da saygı duyarız. Ayrıca bizler sonuçta birer bürokratız. Çalıştığımız yerin iyiliğini ve güzelliğini isteriz. Bizim katkı yapma çabasında olmamız gerekir. Asıl önemli olan Sinoplunun ne düşündüğü. Sinoplunun bu projenin yapılabilirliği eğer mümkün olursa, pozitif olması gerekir diye düşünüyorum. Eğer fizibil olursa, ileriki aşamalara geçilebilir diye düşünüyorum" 

"İnsani gerekçeleri de var"
Açılacak bir kanalla iç ve dış limanın birleştirilmesiyle Sinop'un bir çok sıkıntının da ortadan kalkabileceğini kaydeden Cengiz; "Bu olayı tetikleyen unsurlarda var. Mesela geçen yıl Kumkapı'da 8-9 yaşındaki bir çocuğumuz boğularak vefat etti. Annesinin feryadını hepimiz gördük. Tabi bu tarz olaylara müdahale etmek için iç limandan, kurtarma botunun yarımadanın etrafını dolaşarak olay mahalline gelmesi uzun zaman alıyor. Halbuki 300 metrelik aradan geçilebilmiş olabilseydi, belki bu olaya daha çabuk müdahale edilebilirdi. O gün de böyle bir şey olabilir mi? diye düşünmüştük. İnsani gerekçesi buydu. Bunun dışında tabi balıkçılar için böyle bir zaruretin olduğunu düşünüyorum. Tabi en önemlisi vizyonunu turizm ve eğitim kenti olmaya endekslemiş Sinop'un turizm ve tanıtımına da ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum" diye konuştu. 

Dr. Okan Alpar’ın sunumu ile devam eden toplantıda, bilim insanları tarafından projenin gerçekleştirilebilirliği, projenin gerçekleşebilmesi için bölgede yapılması gereken ön çalışmalar, incelemeler ve ölçümler, projenin gerçekleşmesi için uygun yöntemler, projenin gerçekleştirilmesi sırasında ortaya çıkabilecek riskler ve sorunlar ile projenin maliyeti ve Sinop'a olası etkileri üzerinde sunumlar yapıldı. 


Editör: Vitrin Haber