Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Özbekistan vatandaşı B.T, 2014'te sahte Yunanistan pasaportuyla yurt dışına çıkış yapmak isterken Sabiha Gökçen Havalimanı'nda yakalandı.

Dini ve siyasi düşünceleri nedeniyle baskı gördüğü için ülkesini terk ettiğini söyleyen B.T. hakkında Türkiye'ye yasa dışı yoldan girmek ve kimliğine ilişkin yanlış beyanda bulunmaktan idari para cezası uygulandı. Sabiha Gökçen Havalimanı Şube Müdürlüğü nezarethanesinde 6 gün tutulan B.T, Kumkapı Geri Gönderme Merkezine (GGM) gönderilerek, idari gözetim altında tutulmaya başlandı. 

B.T'nin idari gözetime ilişkin yaptığı itiraz, İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesinin kararıyla kesin olarak reddedildi. GGM'de tutulduğu sırada İstanbul Valiliğinden uluslararası koruma talebinde bulunan B.T, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün yazısı üzerine Sinop'ta ikamet etmek üzere salıverildi.

Sabiha Gökçen Havalimanı Şube Müdürlüğü nezarethanesinde 6, GGM'de 54 olmak üzere 60 gün idari gözetim altında tutulan B.T, haklarının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme, başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine, başvurucuya 10 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

"GGM'YE 48 SAAT İÇİNDE GÖTÜRÜLMELİ"
Kararda, 6458 sayılı Kanun uyarınca hakkında sınır dışı etme kararı alınanlardan kaçma ve kaybolma riski bulunan, Türkiye'ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal eden, sahte ya da asılsız belge kullanan, kabul edilebilir mazereti olmaksızın Türkiye'den çıkmaları için tanınan sürede çıkmayan, kamu düzeni, güvenliği veya sağlığı açısından tehdit oluşturanlar hakkında valilik tarafından idari gözetim kararı alındığı anlatıldı.

Hakkında idari gözetim kararı alınan yabancıların, yakalamayı yapan kolluk birimince 48 saat içinde GGM'ye götürülmesi gerektiği belirtildi.

Anayasa'nın 16. ve 19. maddeleri uyarınca yabancıların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, milletler arası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabileceği ifade edilen kararda, ilgili kanuna göre, hakkında sınır dışı kararı bulunmayan yabancıların idari gözetim altında tutulmalarına karar verilemeyeceği kaydedildi.

Dosya kapsamına göre, başvurucu hakkında verilmiş sınır dışı ve idari gözetim kararı bulunmadığı aktarılan kararda, başvurucu sahte belgelerle yakalandıktan sonra durumun valiliğe derhal bildirilmediği, bu nedenle valilikçe sınır dışı etme kararı alınmadığı belirtildi.

Kararda, "Hakkında bu şekilde bir uygulama yapılmadan ve resmi belgede sahtecilik suçu soruşturması kapsamında, cumhuriyet savcısının gözaltı emri de bulunmayan yabancının idari gözetim kararı verildiği tarihe kadar tutulması tamamen 6458 sayılı Kanun'a aykırı fiili bir durumdur. Başvurucunun sınır dışı kararı verilinceye kadar ancak 2 gün süreyle nezarethanede tutulabilmesi mümkün ise de bu süreden sonra hakkında verilmiş bir sınır dışı kararı ve buna bağlı olarak idari gözetim kararı verilmeden nezarethanede ve GGM'de tutulmasının hukuki bir dayanağı yoktur." ifadelerine yer verildi.

Başvurucunun hürriyetinden yoksun bırakıldığı ilk aşamada mevcut olmayan kanunilik şartındaki eksikliğin sonradan giderilip giderilmediğinin de belirlenemediği bildirilen kararda, şunlar kaydedildi: "Başvurucu, 6458 sayılı Kanun'un 54. maddesine göre sahte belgelerle Türkiye'den çıkış yaparken yakalandığından hakkında sınır dışı etme kararı verilmesi mümkün olmasına rağmen Valilikçe sonradan alınan karar ibraz edilmemiştir. Başvurucu, başvuru formunda sınır dışı etme konusunda kendilerine tebliğ edilmiş bir karar bulunmadığını öne sürdüğünden başvurucunun 60 gün boyunca herhangi bir hukuki temele dayanmadan idari gözetim altında tutulduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Sonuç itibarıyla sınır dışı etme sürecinde uygulanması gereken idari gözetim işleminin hukuki dayanağının bulunmadığı, devam eden süreçte de işlemin hukuka uygunluğunun sağlanmasında temel olan sınır dışı etme kararının verilmediği görülmektedir. Aylık olarak yapılması gereken zaruret değerlendirmesinin yapılmaması ve sulh ceza mahkemesine itiraz sürecinde anılan hukuka aykırılıkların tespit edilememesi nazara alındığında idari gözetim altında tutmanın 'gerekli özen' içinde yürütüldüğünden söz edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır."
Kararda, söz konusu gerekçelerle başvurucunun idari gözetim altında tutulmasının hukuki olduğunun kabul edilemeyeceği, bu nedenle haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi gerektiği belirtildi.