Bakan Ala, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında İçişleri Bakanlığında görevden alınanlar arasında 100 kaymakam, 112 vali yardımcısı ve 29 merkez valisi ile Sinop Valisi Yasemin Özata Çetinkaya'nın yer aldığını anımsattı.

Sinop Valisi'nin, eşinin FETÖ tarafından sıkıyönetim komutanı olarak ilan edilmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada tutuklandığını ifade eden Ala, "Kendisine yönelik bir somut veri yoktu, eşi FETÖ tarafından sıkıyönetim komutanı olarak yazılmış bir kişinin o ilde valilik yapamayacağını değerlendirip görevden uzaklaştırdık ama sonra onun yargısal süreçleri başladı" dedi. Bakan Ala, görevden almaların olağanüstü hal yasasının verdiği yetki ve imkanlarla yapıldığını söyledi.


İçişleri Bakanlığında 15 bin 868 kişinin görevden uzaklaştırıldığını bildiren Ala, "Bunlardan 12 bin 593'ü emniyet mensubu, bin 536'sı jandarma, 50'si sahil güvenlik mensubu. Biz 17-25 Aralık 2013'ten sonra çok sayıda kişinin o zaman aktif olarak bu işin içerisinde olan kişinin işine son verdik, meslekten ihraç ettik, görevden aldık. Şu ana kadar da görevden uzaklaştırılan toplam kamu personeli sayısı bütün devlette 88 bin 56. Bunların 7 bin 662'si ihraç edildi, daha da ihraçlar gelecektir" diye konuştu.

Bakan Ala, göreve başladığı 25 Aralık 2013'ten itibaren FETÖ ile mücadele ettiğini, göreve geldiği dönemde tespit edilen FETÖ'cüleri görevden uzaklaştırdığını anlatarak, uzaklaştırılanlar ve görev yerleri değiştirilenler arasında 74 il emniyet müdürü ile 4 emniyet genel müdür yardımcısı ve 36 daire başkanının bulunduğunu belirtti. Ala, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında bu yönde verdiği bilgilerin 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonraki döneme ait olduğunu ancak bunun yanlış anlaşıldığını ifade etti.

"3 bin 785 kişiyi görevden almışız"

Bakan Ala, göreve ilk geldiği zaman FETÖ'nün emniyet istihbarat içerisindeki yığılmasını emniyetin kapasitesini düşürmeden, görevden almalar ve ihraç yöntemiyle değiştirdiklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Çok hızlı bir biçimde rehabilite ederek değiştirdik. O nedenledir ki 2016 yılında 15 Temmuz'da bu darbe girişimine emniyet, operasyonel birimleriyle karşı durabilmiştir. Peki emniyet müdürlerini o zaman değiştirdik de operasyonel birimlerde ne yaptık? 34 bin 775 kişinin yerini değiştirmiş, almışız. Operasyonel birimlerden terörle mücadele kısmından almışız, kaçakçılık, organizeden almışız ve istihbarattan almışız, bir kısmını ihraç etmişiz, bir kısmını daha pasif görevlere vermişiz, bir kısmını zarar veremeyeceği yerlere tayin etmişiz ve buraları rehabilite etmişiz. Buraları yeniden personelle donatmışız, ondan sonra bu hususlarda emniyet teröre karşı, bu darbecilere, teröristlere karşı bu kadar etkili bir biçimde durdu. Biz 17-25 Aralık 2013'te o zaman aldığımız inisiyatifle 3 bin 785 kişiyi görevden almışız."

Ala, 17-25 Aralık 2013 sürecinin ardından savcılığa suç duyurusunda bulunulanlar ile görevlendirilen soruşturmacı müfettişlerin çalışması sonucu emniyette 3 bin 755 kişiye disiplin cezası verildiğini, 901 emniyet mensubunun ihraç edildiğini kaydederek, söz konusu dönemde çok önemli inisiyatifler alındığını anlattı.

-"17-25 Aralık'tan sonra ihraç edilenler görevde olsaydı?"

"17-25 Aralık olayından sonra sizin emniyette görevden aldığınız bu kişiler halen görevde olsaydı, bu 16 Temmuz 2016 sabahı böyle mi olurdu?" şeklindeki soru üzerine Bakan Ala, şu ifadeleri kullandı: 

"Onu düşünmek bile istemiyor insan, yani bunu çok açık şekilde ortaya koymak lazım. Onlar da katılsa, hele jandarmada da biz jandarma komutanlarını ve ilçe jandarma komutanlarının önemli bir kısmını değiştirmiştik, onlar da 17-25 Aralık 2013'ten sonra İç Güvenlik Paketi'ni çıkardıktan sonra aldığımız yetkilerle onları da değiştirmiştik, Türkiye genelinde jandarmanın 2 bin karakolu var, çoğu yerde jandarmayla bu işi yapıyorlardı. Sonra emniyette bu işler yapılmamış olsa, kiminle gidip o işgal ettikleri yerleri geri alacaksınız."

15 Temmuz gecesi Ankara'ya bazı illerden polis takviyesi yapıldığını da anlatan Bakan Ala, "Ama o gece biz Türkiye'nin çeşitli yerlerinden özel harekat personelini uçaklarla getirdik, Ankara Esenboğa'ya buradaki uçuşlardan dolayı da indiremedik, Nevşehir'e indirdik, gece oradan kara araçlarıyla minibüslerle, otobüslerle getirdik Ankara'ya. Ankara'da onlar da katıldılar buradaki emniyet güçlerine. O emniyet güçleri gitti, işgal ettikleri yerlerden onları söküp attı ve oraları tekrar ele aldı. Tabii jandarmanın içerisinde de kahramanca gidip bu işi yapanlar oldu, yani oraları geri alanlar oldu. Askerin içerisinden de vatansever insanlar çıktı ve onlara karşı geldiler. Yani o geceyi hep birlikte yaşadık zaten." diye konuştu.

"İhraç edilenler emniyet istihbaratın önüne geldi"

FETÖ soruşturması kapsamında ihraç edilen polislerden bazılarının darbe girişimine katıldığı gece suçüstü yakalandığını da hatırlatan Bakan Ala, şunları kaydetti: 

"İstanbul'da mesela tankın içinden FETÖ'cü polis çıktı. 17-25 Aralık 2013'ten sonra o zaman yapılan değişiklerle ihraç edilenler istihbaratı ele geçirmek için o gece emniyet istihbaratın önüne geldiler. Eski Samanyolu TV çalışanları da Türksat'ın yayınını kesmek için önüne gittiler, orada da yakalandılar.

Gerçekten sefil, rezil, üçüncü dünya ülkelerinde olan bir durumla karşı karşıya kaldık, tabii hiç yakışmıyor. Türkiye'de hiç olmasaydı, keşke hiç olmasaydı. Bu kadar ihaneti zaten bizim milletimizin gerçekten tarihinde görmek de mümkün değil, çok şey gördük de bu kadar ihaneti, kendi Meclisini bombalayan, kendi vatandaşının üzerine kurşun sıkan, F-16'larla bomba atan, halkın üzerine tank süren alçaklığı hiç görmedi bu memleket, bu kadarını görmedi."