Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Sinop’taki nükleer enerji santralini yapmanın gayreti içindeyiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, Fransa, Japonya olarak üçlü Sinop’taki nükleer enerji santralini yapmanın gayreti içindeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde konuştu. Konuşmasında Sinop’ta kurulması planlanan nükleer santral ile ilgili bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Rusya Federasyonu’yla önce bir adım attık Mersin Akkuyu’da ve şu anda o süreç devam ediyor. Hakikaten böyle bir eserin yerine gelmesi 7-8 yılı bulmaktadır. Tabi rakam ufak bir rakam değil. Şu anda 20 milyar dolar civarı bir yatırımı kapsıyor bu. Türkiye, Fransa, Japonya olarak üçlü Sinop’taki nükleer enerji santralini yapmanın gayreti içindeyiz. Bugün de Sayın Hollande ile görüşme fırsatımız oldu. ABD de bu işi takip ediyor ve üçlü olarak bu işi öyle böyle tamamlayacağız” dedi. 

Atatürk Orman Çiftliğinde kurulan AK Saray hakkındaki soruları da yanıtlayan Erdoğan; “Atatürk orman çiftliğindeki yeni yaptırdığımız Cumhurbaşkanlığı Sarayı’yla alakalı, Gazi Mustafa Kemal’in zamanında veya daha sonra yapılmış olan hatta şu an kullanılan Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Gazi Mustafa Kemal’in hizmet verdiği köşk değildir. Yani şu anda benim oturduğum yer, hizmet verdiğim yer Gazi Mustafa Kemal’in hizmet verdiği yer değildir. Onun yanı başında Pembe Köşk diye adlandırılan bir yerdir ve biz şimdi bu yeni yaptırdığımız yere geçerken Başbakanlık binamız hizmete çok elverişli olmadığı için Başbakanımızı şu anda benim hizmet verdiğim yere alacağız ve Pembe Köşkü büyük ihtimalle yine Gazi Mustafa Kemal’le alakalı Ankara’da bir müze haline getirmek ve oturduğu yeri ondan kalan objeleri de orada toplamak suretiyle orayı da çünkü bir bağ evi diye adlandırılan ufak bir yer vardı. Orayı da yeterli görmüyoruz onu da Pembe Köşk’e oradan hariç ne varsa elimizde bunların hepsini oraya taşımak suretiyle Pembe Köşk’ü daha anlamlı kılabilecek adımı da böylece atmış olacağız. Şu anda yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı da Cumhurbaşkanlığı hizmetlerine mevcut yer el vermediği için zaten oraya taşınmıştır. Artık biliyorsunuz yeni Türkiye var. Yeni Türkiye’ye hizmet verecek binalarımızın da onun bütün is abadını dolduracak şekilde olması gerekir ve yeni yer bizim mimari üslubumuza. Çünkü Türkiye bir medeniyetin varisidir. Nasıl ifade ediyorsunuz? Atatürk’ün mirasları diyorsunuz. İşte biz bir Selçuklu bakiyesi üzerine, bir Osmanlı bakiyesi üzerine gelmiş bir ülkeyiz. Dolayısıyla bizim burada bir mimari anlayışımız var. Ki Ankara Selçuklunun payitahtı olmuş bir yerdir. Dolayısıyla burada böyle bir mimariyi ortaya koyabilecek bir adımı, aynı zamanda Osmanlı’yı aynı zamanda modern mimariyi içerecek şekilde gayet güzel bir eseri ortaya çıkarmak isterim. Gördüğünüzde de gayet güzel bir hizmet mekanı olmuş mekanı diyeceğinize inanıyorum” şeklinde konuştu.

Fransa’ya günübirlik bir çalışma ziyareti için geldiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “Fransa Cumhurbaşkanı Sayın François Hollande ve  ilgili bakanlarla birlikte gerek dar kapsamlı gerekse heyetler arası bir görüşmeyi gerçekleştirdik. Ülkelerimiz arasındaki konuşmaları özellikle de bölgesel meseleleri etraflıca değerlendirdik. Burada konuşmamın hemen başında şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum. Türkiye’yle Fransa asırlardır devam eden tarihi, kültürel, siyasi ve ekonomik ilişkilere sahiptir. Gerek Akdeniz ülkeleri olarak, gerek bölgenin 2 güçlü ülkesi olarak Türkiye ile Fransa’nın yolları yakın tarihte defalarca kesişmiştir. İlişkilerde zaman zaman iniş çıkışlar olsa da tarihe baktığımızda genel olarak ortaklıkların, işbirliklerinin, dayanışmanın öne çıktığını görürüz. 2013 yılında Türkiye ile Fransa arasındaki ticaret hacmi 14,5 milyar dolar oldu. 2014 yılının Ağustos ayı itibariyle ticaret hacmimiz 10 milyar dolara yaklaştı. Sayın Hollande’ın Ocak ayında Türkiye’ye yaptığı ziyarette aramızda bir irade koyarak en kısa zaman zarfında 20 milyar Euro’ya çıkarmak olarak hedefimizi belirledik. Bu hedef doğrultusunda kararlılıkla yürüyoruz” dedi.

“Türkiye’nin önünde çözüm dışında bir seçenek yok, biz inatla çözüm sürecini devam ettireceğiz”
Çözüm sürecine değinen Erdoğan şunları kaydetti: “Çözüm süreci adını verdiğimiz terörü sona erdirme, toplumsal barışı tesis etme süreci yapılmış olan tüm tahrik ve provokasyonlara rağmen devam ediyor. Hatırlayacaksınız bu süreç başladığı anlarda Fransa’da Paris’te yapılan bir saldırı sürece yönelik büyük bir sabotaj olmuştur. Bu sabotajın süreci yaralamasını engelledik. Yaklaşık iki yıllık süreçte benzeri birçok saldırıyı kararlılıkla bertaraf ettik. Çözüm sürecine yönelik en büyük saldırı maalesef Kobani bahanesiyle geçtiğimiz haftalarda sergilendi. 40 vatandaşımız Kobani bahanesiyle yapılan saldırılarda hayatını kaybetti. Ve bunların hemen tamamı terör örgütü PKK’nın katlettiği Kürt kökenli vatandaşlarımızdı. Öldüren Kürt, öldürülen de Kürt kökenli vatandaşımız. Can kayıplarının yanında bir çok bina yakılıp yıkıldı, alış veriş yerleri yakıldı yıkıldı. Belediye otobüsleri aynı şekilde yakıldı yıkıldı. Yüz civarında okul yakıldı. Sağlık merkezleri aynı şekilde yakıldı yıkıldı. Kendilerinden olmayan mağazaları yaktılar. Elbette bu saldırılara boyun eğecek, bu saldırılar nedeniyle istikametimizi değiştirecek değiliz. Türkiye’nin önünde çözüm dışında bir seçenek yok ve biz inatla, sabırla bu çözüm sürecini, bu kardeşlik sürecini devam ettireceğiz. Bakın biz bu süreci başlatırken bir şey söyledik. Türkiye Cumhuriyeti’nde farklı etnik kökenlere, farklı inançlara, kültürlere karşı ret, inkar ve asimilasyon politikalarını ayaklarımızın altına alacağız dedik ve aldık. Bunu sadece söylemekle kalmadık, bunun gereği neyse onu da yaptık, adım adım yapıyoruz. Şu anda Doğu ve Güneydoğu illerimizde özellikle Kürt kökenli vatandaşlarımız nezdinde çok ciddi bir umut iklimi oluştu ve bu iklim güçleniyor. Ülkenin diğer bölgeleri de çözümü en güçlü şekilde destekliyor. Bu desteğini de zaten son 12 yılda yapılan 9 seçimle gösterdi. Tabi çözüm milleti rahatlatırken terör örgütünü çok ciddi şekilde rahatsız ediyor. Yani milli geliri kişi başına 1’e 3 artan Türkiye var artık. Enflasyon yüzde 30’lardayken şu anda tek haneli rakamlarda. İhracatına bakıyorsunuz 36 milyar dolardan, 160 milyar dolara çıkmış bir Türkiye var. Altyapısıyla, üst yapısıyla süratle değişen bir Türkiye var. Bu onları rahatsız ediyor. Düşünebiliyor musunuz onların yaşadığı bölgede havaalanı yapıyoruz oranın inşaatını sabote ediyorlar. Yani şu anda Hakkari’de havaalanı yapıyoruz durmadan müteahhitler değişiyor. Niye? İş makineleri yakılıyor, tehdit ediliyor e bırakıp gidiyor. Yahu bunu kim için yapıyoruz, orada yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımız için yapıyoruz. Uçağa binsin seyahat etsin diye yapıyoruz. Bunu tehdit etmenin insanlıkla bir alakası olabilir mi? Tabi oradaki vatandaş korkarak oyunu yine onlara veriyor. Tehdit var.”


Editör: Vitrin Haber