Sinop Nükleer Karşıtı Platform (NKP) üyeleri Vitrinhaber Gazetesini ziyaret etti. Ziyaret sırasında konuşan NKP Dönem Sözcüsü Murat Şahin, geçtiğimiz günlerde ulusal ve yerel basında Sinop Nükleer Santralinin yapılacağı belirtilen alan ve ÇED süreciyle ilgili algı operasyonu yapıldığını iddia etti. 

BİLGİ KİRLİLİĞİ VAR
Kamuoyunda konuyla ilgili bilgi kirliliği olduğunu kaydeden Şahin sözlerini şöyle sürdürdü; "Son günlerde kamuoyunda Sinop İnceburun Yarımadasında yapılması planlanan Sinop Nükleer Santrali için 'ÇED Proje Tanıtım Dosyası Çevre Şehircilik Bakanlığına Sunuldu' gibi haberlerle algı operasyonu yapıldığı ve Sinop halkının yanlış bilgilendirildiği haberlerini okumaktayız. Bu haberleri ulusal basında; bir kısım görsel ve yazılı medyada yazıldığı şekliyle de yerel basında da görmekteyiz.
Öte yandan nükleer santral işini yapmayı üstlenen firmaların kamuoyunda battığını yada el değiştirdiğini de okumaktayız. Zaten denenmemiş bir ürün olan ATMEA-1 üreticisi Areva piyasadan çekilmiş, yerine ne olduğu henüz bilinmeyen EDF isimli Fransız Ulusal Elektrik Şirketi ortaya çıkıyor ve Fransa Devlet Başkanı Macron bu şirket adına taahhütlerde bulunuyor. 

YUMAĞIN BÜYÜDÜĞÜ GÖRÜLÜYOR
Nükleer endüstri sektöründe uygunsuzluk haberleriyle  başta kendi ülkesinde olmak üzere bir süredir skandallara imza atan Fransız Areva şirketi ATMEA-1 tipi reaktör kurulum hizmetler alanını Areva grubundaki Electricité de France (EDF)’e devrediyor. Böylece Mitsubishi ile Areva’nın ortak üretim yapacağı ATMEA-1 Projesi’nin de yeni ortağı EDF oluyor. 'Yeni ortaklar MİTSUBİCHİ ve EDF oluyorlar' demek daha doğru olacaktır…
ATMEA-1 reaktörünün dünyada hiç bir ülkede kurulmamış, dolayısıyla denenmemiş olması halen bir sorunken, sürecin ne oldukları henüz bilinmeyen yeni ortaklarla yürütülecek olması da sorunlar yumağının büyüdüğünü gösteriyor.                                                                                            
Kamuoyunda yaşanan bu bilgi kirliliğini görmezden gelip algı operasyonu oluşturulmasına katkı sunanları Sinop kamuoyuna ve Sinop halkına şikâyet ediyoruz.
Bunun yanında İnceburun yarımadasının eski doğal halini göstererek 'dev proje bu alana yapılacak' şeklinde yayınlar yapılarak, kesilerek katledilen ağaçları göstermeyen bir kısım medyayı da yapılması gereken aşamaları görmezden gelip sonuç kısmına varılmış gibi yayın yapmalarını da eleştiriyoruz. 

FİRMALAR BİLE NE YAPTIKLARINI BİLMİYOR
Halen sahada jeolojik çalışmalar sürdüren firmalar ne yaptıklarını bilmezken, henüz yer lisansı, saha lisansı ve inşaat lisansı ortada yokken, ÇED süreci başlamamış, işletmesi konuşulmaktadır. Sinop Nükleer Santrali için 'ÇED Proje Tanıtım Dosyası Çevre Şehircilik Bakanlığına Sunuldu' denilerek de algı operasyonu yapılarak halkımızı kandırma yolunu kullanmaktadırlar.

1/100.000 ve 1/25.000’lik ÇDP (Çevre Düzeni Planı) haritalarında henüz santral yeri bile belli değil, bir sır gibi kamuoyundan saklanıyor. Ama tüm bunlara rağmen Sinop NGS yapılmak istendiği kamuoyunda paylaşılıyor. Bölge insanları üzerinde algı operasyonları yapılıyor.

ÇED BAŞVURUSU YAPILDI MI?
Bu kirli haberlerin orta yerde dolaşması üzerine Sinop NKP olarak; 03.01.2018 tarihinde BİMER’e (Başbakanlık İletişim Merkezi) başvuru yaptık.  Dedik ki 'Sinop Nükleer Santrali için ÇED başvurusu yapılmış mıdır? Tarafımıza bilgi verilmesi” şeklinde talebimiz var. Henüz bir yanıt alabilmiş değiliz.  Çevre ve insanlar üzerinde oluşan olumsuz etkilerinden dolayı; gelişmiş ülkeler nükleer santrallerden vazgeçerken, bu ülkeler enerji ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek çözmeye çalışırken, bizim ülkemizdeki bu rant sevdası neden dinmiyor? 
Çevreye zarar vermeden oluşturulacak enerji kaynakları Dünya ülkelerinin gündemini meşgul ederken, Bizim ülkemizin yöneticileri, gelişmiş ülkelerin terk ettiği köhne ve kirli teknolojilerin ardından koşma heveslerini anlamak mümkün değil!

AVRUPANIN KALORİFER BACASI OLMAYACAĞIZ!
Sinop halkı olarak ülkemiz yöneticilerine ve enerji planlayıcılarına sormak isteriz: nükleer teknolojilerin sahipleri olan ülkeler kendi ülkelerinde neden Nükleer santral siparişi vermezler? Benim ülkemin yönetenleri bunu kendilerine sordular mı? Sormazlar / Soramazlar!!! Çünkü onlar; kendi halklarının sağlıklarına önem verirler!!! Biz, nükleer ve termik santrallerle ülkemizin güzelliklerini kirleterek Avrupa’nın kalorifer bacası ve kirli enerji çöplüğü olmayacağız. Buna izin vermeyeceğiz"