Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. M. Yeşim Çelik öncülüğünde, doktora öğrencisi Mehmet Bedrettin Duman, Arş. Gör. Merve Sarıipek, Arş. Gör. Gülşen UZUN Gören ve Arş. Gör. Dilara Kaya Öztürk tarafından 2014-2016 yılları arasında yürütülen “Karadeniz Bölgesi Sinop İlinde Kara Salyangozu Yetiştiriciliğinin Araştırılması” adlı proje salyangoz yetiştiriciliğine ışık tutmayı hedefliyor.

Projenin yürütücülüğünü üstelenen Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. M. Yeşim Çelik, Kara salyangozu yetiştiriciliği yapmak isteyen girişimciler için bilimsel araştırmalar yardımı ile önemli veriler elde ettiklerini belirterek, “Kara salyangozu yetiştirmek isteyen girişimcilerin canlının biyolojik özellikleri, hangi coğrafyada hangi türün yetiştiriciliğinin yapılabileceğini, nasıl bir yetiştiricilik sistemini kullanabileceğini çok iyi hesap etmesi gerekmektedir. Birçok yetiştirici bu özellikleri bilmediğinden başarısız olmaktadırlar. Bu nedenle konuyla ilgili bilimsel araştırmaların yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu bilgi ihtiyacının gidermek için Sinop Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi tarafından TÜBİTAK destekli olarak 2014 tarihinde başlatılan “Karadeniz Bölgesi Sinop İlinde Kara Salyangozu Yetiştiriciliğinin Araştırılması” projesi geliştirilmiştir” dedi.

PROJE TÜRKİYE’DE BİR İLK 
Projenin kuluçkahaneden pazar boyuna kadar tam bir kara salyangzou yetiştiricilik döngüsünü içermesi açısından Türkiye’de bir ilk olma özelliğine sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Yeşim Çelik, “Sinop Üniversitesi Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (SÜBİTAM) bünyesinde gerçekleştirilen proje, 24 ay olarak hesaplanmıştır. Çalışmanın birinci yılı, gerekli malzemelerin teminini, yetiştiricilik sistemlerinin kurulumunu, anaçların adaptasyonu ve yavru alımını, büyütme ve çevresel parametrelerin takibini kapsarken ikinci yıl ise pazar boyuna gelen bireylerin et veriminin tespitini,  biyokimyasal ve mineral madde içeriğinin belirlenmesini ve yazım aşamasını kapsayacak şekildedir. Türkiye’de birkaç deneme dışında kuluçkahaneden pazar boyuna kapsamlı bir yetiştiricilik modeli bulunmamaktadır. Proje, Karadeniz bölgesinde salyangoz yetiştiricilik potansiyelinin belirlenmesi, kuluçkahane ve besi alanından oluşan karma tip yetiştiricilik sisteminin uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi bakımından bir ilki oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

Projenin aşamaları hakkında bilgi veren Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. M. Yeşim Çelik, “Araştırmada, ülkemizde doğal olarak bulunan, bir yılda olgunlaşması ve yıl içinde birden çok yavru verebilme özellikleri nedeniyle yetiştiricilikte en çok tercih edilen tür olan Helixaspersa türü kullanılmıştır. Anaç salyangozlar yumurta almak üzere doğadan toplanmıştır. Uygun ebatta bir konteynırın içi gerekli araç, gereç ve sistemlerle donatılarak kuluçkahane olarak işlevsel hale getirilmiştir.  Kuluçkahane ortamında elde edilen yavruların pazar boyuna ulaştırılabilmesi için sera tarzında besi yeri kullanılmıştır. Besi yerinde bulunan yavrular hem hazırlanan formül yem hem de lahana, ıspanak ve ısırgan ile beslenmiştir. Kuluçkahane ortamında Ekim ayında elde edilen H. aspersa yavruları en hassas oldukları ilk bir aylık dönemlerinde kuluçkahanede bakılarak 6,52±0,03 mm boya kadar büyütülmüşlerdir. Kasım ayının son haftasında sera şeklinde dizayn edilmiş olan besi alanına konulmuş ve 7 aylık bir yetiştirme sürecinden sonra ortalama %25’i, 8 aylık süre sonunda ise %90’nı hasat edilecek duruma gelmiştir” dedi.

Çalışmadan elde edilen sonuçların, salyangoz yetiştirmek isteyen girişimcilere temel oluşturacağını ifade eden Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. M. Yeşim ÇELİK, hem yetiştiricilik yapmak isteyen girişimcilere hem de bilimsel anlamda çalışmalar yürütmek isteyen araştırma kurumlarına faydalı olması bakımından proje sonuçlarının yayın ve seminerler yoluyla paylaşılacağını belirtti.

AVRUPA ÜLKELERİNE PAZARLAMA İMKÂNI 

Özellikle Avrupa Ülkelerine pazarlama imkanı olduğunu belirten Yeşim Çelik,“Ülkemizde yok denecek kadar az tüketilen salyangoz eti, dünya çapında özellikle Fransa başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde, İngiltere’de, Amerika’da ve Kanada’da milyonlarca insan tarafından severek tüketilen bir gıdadır. Avrupa’da pazarı hazır olan bu canlının Türkiye’de üretimi avcılık yoluyla yapılmaktadır. Aşırı avcılık popülasyonlar üzerinde olumsuz etki yaratmakta, üretimde istikrarı ortadan kaldırmakta ve ürün kalitesinde değişikliğe yol açmaktadır. Bu durum artan talebi karşılamak adına kara salyangozu yetiştiriciliğinin yapılmasını kaçınılmaz hale getirmiştir” ifadelerini kullandı. 

YENİ İSTİHDAM ALANLARININ AÇILMASINA OLANAK SAĞLAYABİLİR

Salyangoz üretiminin ülkemizde yaygınlaşmasıyla birlikte yeni istihdam alanlarının oluşacağına dikkat çeken Doç. Dr. M. Yeşim Çelik,“Ülkemizde kara salyangozu yetiştiriciliğinin yaygınlaşması halinde stoklar üzerindeki baskı azalacak, ürün kalitesi ve ihracat değeri artacak, yıl boyunca sabit ürün elde edilebilecektir. Ayrıca yeni istihdam alanları oluşturulacaktır. Ülkemizin uygun iklim koşullarında yetiştiriciliği yapılan salyangozların, birçok Avrupa ülkesindeki yüksek ihracat potansiyeli göz önüne alındığında ülke ekonomisine katkı sağlayacağı kesindir. Ayrıca tarımsal yoldan elde edilen ticari bir ürün olarak ülke için yeni bir ticari üretim faaliyeti gerçekleştirilmiş olacaktır” dedi. 






 
Editör: Vitrin Haber