Sezgin, yaptığı açıklamada, Karadeniz'de son olarak 2005 yılında bol miktarda palamut avcılığı yapıldığını, aynı bolluğunun bu yıl tekrarlandığını bildirdi. 

Palamut avındaki artışta iklim ve insan faktörlerinin ön plana çıktığına işaret eden Sezgin, artışının kesin anlamda hangi şartlara bağlı olarak geliştiğinin yapılacak bilimsel çalışmayla ortaya çıkabileceğini dile getirdi. 

Artışta "ana balıklar" diye tabir edilen anaç balıkların korunmasının etkisinin olduğunu belirten Sezgin, şöyle devam etti: "Bu yıl palamut avının artmasında öncelikle insanlar tarafından kontrol edilemeyen iklim şartları etkili olmuştu çünkü deniz suyu sıcaklığı palamut için uygun gitmiştir. İkinci olarak da anaç balıkların korunmuş olması önemli bir etkendir. Dolayısıyla balıklara en az bir kere üreme şansı verilmeli. Aksi takdirde hangi tür olursa olsun, nesli tehlike altına giriyor. Burada minimum boy uygulaması önem arz ediyor. Şu anda avlanan 35 santimetrenin altındaki palamut, bir kere bile üreme şansı bulamıyor. Uzun vadede verimli avcılığı düşünüyorsak, mutlaka boy kriterlerine uymalıyız."
 
PALAMUT VARKEN İSTEDİĞİMİZ KADAR AVLAYALIM, DOĞRU BİR YAKLAŞIM DEĞİL
Sezgin, palamudun bir göç balığı olduğunu hatırlatarak, balıkçılar arasında "palamut gidiyor, biz avlamazsak başkası avlayacak" gibi yanlış bir algı bulunduğunu anlattı.

Bunun doğru bir yaklaşım tarzı olmadığına işaret eden Sezgin, "Sen avlamazsan başka biri avlayacak ama sonuçta yine ülkemiz sınırları içinde avcılık yapılacak. Dolayısıyla 'palamut varken istediğimiz kadar avlayalım', doğru bir yaklaşım değil. Balıkçılar zaman zaman bize kızıyorlar ancak kota veya bölgesel avcılık uygulaması bu konuda etkili olabilir. Mesela ülkemizdeki teknelerin kapasiteleri stoklarımızın çok üzerinde. Böyle bir durum balık üzerinde av baskısı oluşturuyor." ifadesini kullandı.
Palamutta aşırı avcılık yapıldığını vurgulayan Sezgin, çok sayıda tekneyle avcılık yapılmasının gelecek adına olumsuz sonuçlar doğurabileceğine dikkati çekti.

Sezgin, Karadeniz hattındaki bütün teknelerle palamut avcılığı yapıldığına değinerek, şunları kaydetti:"Bu kadar geniş bir av filosu karşısında balıkların kaçma şansı yok. Yüksek anlamda av baskısı olduğunu, aşırı avcılık yapıldığını düşünüyoruz. Umut ediyorum önümüzdeki yıl da aynı bolluk olsun ama av baskısı böyle devam ederse bu balıklarla ilgili bir süreklilik olmayacağını düşünüyorum. Bu şekilde avcılık karşısında verim, gelecek yıllarda bu kadar bol olmayacaktır." 
 
Editör: Vitrin Haber