Türk İmar Sen Sinop İl Temsilcisi Murat Demirbaş, Eylül ayı enflasyon rakamlarına ilişkin bir açıklama yaptı. Eylül ayı enflasyon rakamlarının, ülkemizin nasıl bir pahalılıkla karşı karşıya kaldığının işareti olduğunu belirten Türk İmar Sen Sinop İl Temsilcisi Murat Demirbaş, karşı karşıya kalınan rakamların yüksek enflasyonlu dönemlere yeniden dönüş tehlikesini ortaya çıkardığını belirtti. Demirbaş açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “TÜFE yalnızca eylül ayında yüzde 6,3 oranında artarken yıllık enflasyon da yüzde 24,5’e yükseldi. Eski adı toptan eşya fiyatları olan ÜFE’nin de yıllık yüzde 46,1’e çıkması, toptan eşya fiyatlarının önümüzdeki dönemde perakende fiyatlarına yansıyacak olması nedeniyle yüksek enflasyonlu dönemlere yeniden dönüş tehlikesini ortaya çıkardı. 

MEMURLARIN KAYBI ŞİMDİDEN YÜZDE 6,4’E YÜKSELDİ
Hatırlanacağı gibi 2018 yılı için kamu görevlilerinin maaşlarına ocak ayında yüzde 4, Temmuz ayında da yüzde 3,5 zam yapılmış, temmuz ayında ayrıca yüzde 5,15 oranında enflasyon farkı ödemesi yapılmıştı. Böylelikle 2018 yılının tamamı için memur maaşları yüzde 13 oranında yükselmişti. Şu anda yılın ilk dokuz ayı itibarı ile enflasyon yüzde 19,37 oldu. Dolayısıyla memurların kayıpları şimdiden yüzde 6,4’e yükseldi.

 Bir tarafta maaşlar erir, alım gücü düşerken diğer tarafta bütün ürünlere fahiş oranda zam gelmesi vatandaşlarımızı alışveriş yapamaz, çarşıya pazara çıkamaz hale getirdi. Ekonomiyi asıl tehlikeye sokacak gelişme, yüksek enflasyondan ziyade alım gücündeki kayıplar nedeniyle piyasa çarklarının durması ve şirketlerin kapanmasıdır.

TALEBİN CANLANDIRILMASININ YEGÂNE YOLU DA ALIM GÜCÜNÜN YÜKSELTİLMESİNDEN GEÇMEKTEDİR
Bu bakımdan yol yakınken gereken tedbirler alınmalı, vatandaşlarımızın alım gücü mutlak surette yükseltilmelidir. Hatırlanacağı gibi 1929 Büyük Dünya Krizi'ni oluşturan depresyonun ortaya çıkardığı işsizlik ve toplam talepteki yetersizlikleri gidermek amacıyla geliştirilen talep yönlü iktisat olan Keynesyen model, uzun yıllar uygulanmış ve büyük buhrandan çıkışın anahtarı haline gelmiştir. Her ne kadar bu dalgalanmadan çıkış ve istikrarlı bir ekonomi için Türkiye Kamu-Sen olarak Milli Ekonomik Model şeklinde adlandırılabilecek önerilerimiz bulunsa da kısa vadede talebin canlandırılması yoluyla ekonomiye can suyu sağlanmasının acilen gerekli olduğunu görüyoruz. Talebin canlandırılmasının yegâne yolu da alım gücünün yükseltilmesinden geçmektedir.
 Enflasyon ve durgunluk daha fazla kronik bir hal almadan çarşı pazarın yeniden hareketlendirilmesi, şirket kapanmalarının önüne geçilmesi için kamu görevlileri ve emeklilere iyileştirme adı altında ek bir ödeme yapılmalıdır.

 Bununla birlikte ülkemizde üretilen ürünlerin tercih edilmesi için yerli ürünlerden alınan vergilerin düşürülmesi önerimiz de mutlaka hayat bulmalıdır. Yapılacak maaş iyileştirmesi ile kamu çalışanlarının ve emeklilerin alım gücü yükseltilirken vergi indirimi, piyasalardaki paranın yurt içinde üretilen ürünlere yönelmesini sağlayacak ve böylelikle çift yönlü bir kazanım oluşturacaktır.
 Tekraren ifade ediyorum ki, en büyük tehlike enflasyon ve durgunluğun bir arada kronik bir hale dönüşmesidir. Bu tehlikenin bertaraf edilmesi ise alım gücünün yükseltilmesinden dolayısı ile memur ve emeklilere iyileştirme zammı verilmesinden ve yerli üretimin teşvik edilmesinden geçmektedir. Aksi halde yaşanan durgunluğun sürekli bir krize dönüşme ihtimali büyüktür
 
Editör: Vitrin Haber