Eğitim Sen Sinop Şubesi tarafından yapılan protestoda gözaltına alınarak haklarında idari para cezası uygulanan sendika üyelerinin karara yaptığı itirazlar sonuçlanmaya başladı. Sulh Ceza Hakimliğine yapılan itirazlar neticesinde KESK Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz Hakkında uygulanan para cezasının iptaline karar verildi. 

Eğitim Sen Sinop Şubesi tarafından Milli Eğitimi protesto etmek amacıyla geçtiğimiz Ağustos ayında valilik önünde yapılan eylemde olaylar çıkmış, bazı sendika üyeleri ve eğitimciler gözaltına alınarak haklarında idari para cezası uygulanmıştı. Karara yönelik Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan müracaatlar neticesinde KESK Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz’e uygulanan para cezasının kaldırılmasına karar verildi. Konu ile alakalı olarak bir açıklama yapan Eğitim Sen Sinop Şubesi yeni iptallerin geleceğini bildirdi. Eğitim Sen Sinop Şubesi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Eğitim Sen Sinop Şubesi olarak 25 Ağustos 2014 tarihinde Milli Eğitimde yapılan kadrolaşmaya yönelik uygulamalara karşı İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılmak istenen basın açıklamasına polis saldırmış ve ardından KESK/Eğitim Sen Sinop Şube Başkanı Hakan Eker, Şube Örgütlenme Sekreteri Musa Uzun, KESK/Tüm Bel Sen İl Temsilcisi Erkan Kabal, KESK Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz, DİSK/Genel İş Şube Başkanı Bülent Eroğlu anayasaya ve kanunlara aykırı bir şekilde gözaltına almıştı. Ardından Sinop Valiliği 5326 sayılı Kabahatlar Kanununun 'emre aykırı davranış' konulu 32. Maddesi uyarınca idari para cezası uygulamıştı.

Sulh Ceza Hakimliğine yaptığımız itirazların sonuçları gelmeye başladı. KESK Dönem Sözcümüz Metin Gürbüz'e yönelik idari para cezasının kaldırılması istemli yapılan başvuru neticesinde; Sinop Sulh Ceza Hakimliği, 5326 sayılı Kabahatlar Kanunun 28/8-b maddesine göre hukuka aykırı bularak idari yaptırım kararının kaldırılmasına karar verdi.  

Anayasanın, 'toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı' 34. Maddesi ve milletlerarası anlaşmaların kanun hükmünde olduğunu belirten 90. maddesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. Maddesine ve AİHM kararlarına atfen alınan kararda aşağıdaki noktalar öne çıkmaktadır. 
"Sözleşmenin 11. Maddesi ve Anayasanın 34. Maddesi dikkatle değerlendirildiğinde, "toplanma özgürlüğün"den bahsedildiği görülmektedir. Bu hak bireysel olarak kullanılabileceği gibi toplu olarak da kullanılabilmektedir". 

"Bu iki madde devlete sadece bireylerin haklarına haksız müdahale etmeme yükümlülüğü getirmez, aynı zamanda devlet kişilerin bu maddede kalan haklarını kullanabilmelerini sağlamak için önlemler almak zorundadır." 

"Toplanma özgürlüğü, özel veya kamusal mekanda gerçekleştirilen toplantıları hareketsiz ya da yürüyüş şeklinde gerçekleşen hareketli gösterileri kapsar. Ayrıca AİHM kararlarına göre çoğulculuk, hoşgörü ve başkalarının fikirlerine ve inançlarına saygı demokratik bir toplumun en önemli karakteristik özelliklerindendir. Demokrasi çoğunluğun fikirlerinin her şartta üstü tutulması anlamına gelmez, önemli olan azınlıkta kalan fikirlerin çoğunluk fikrine karşı korunmasını sağlamaktır. İdari para cezasının uygulanmasına ilişkin düzenlenen tutanağın AİHM kararlarına aykırı olarak dolaylı yoldan usulsüz bir şekilde hakka sınırlandırma getirildiği kanısına varılmıştır."
Editör: Vitrin Haber